2021 Tüm Emekliler Sendikası Datça Şubesi Lokali Açıldı.
Datça’lı emekliler, 2021 Tüm Emekliler Sendikasında örgütlenerek Bülent Ecevit Kültür Merkezinde sendika genel başkanı Salman Hürkardeş, demokratik kitle örgütleri ve partilerin katılımı ile coşkulu bir şekilde lokal açılışlarını gerçekleştirdiler. Şube Başkanı Selçuk Alkan açılış konuşmasında;
Bundan 2 yıl kadar önce Datça’da sendikamızı oluşturmak için çıktığımız bu yolda önce temsilciliğimizi oluşturduk.Üç kişiden oluşan temsilciliğimiz genel merkezden yetki belgesini alarak emek emek çalışmalara başladı. Önce 5 üye, kısa sürede 8 üye, iki ay içinde 10 aktif, 50 üye ile çalışmalarına hız verdi.Şu anda 300’ü aşkın üye sayısı ile önce şube olmayı hak etti.Belediyemizin desteği ile şube lokaline kavuştu.
Dostlar 12 Eylül sonrası yönetenlerin sürekli ve sistemli bir şekilde özlük haklarımızı tırpanladığı köleleştirme politikalarına maruz kaldık. Son yirmi yıldırda yoksullaştırılarak açlık seviyesine kadar indirilen bir kitleye dönüştürüldük.İktidar bize sormadan bizim ekonomik ve sosyal hayatımızı belirliyor.
Ama bilmedikleri birşey var.Bizler geçmişten gelen birikimleriyle haklarımızın mücadelesini vermeyi iyi biliriz.İşte bu yüzden yönetenlerin bizlere reva gördüğü yaşam koşullarını reddediyoruz. Demokrasi mücadelesinden emekli olunmaz diyoruz. Çok uzun yaşamak önemli değil dostlar,yaşadığımız süre içinde onurlu şeyler yapmak önemli.Dedi.
Şube Sekreteri Günay Pesen Dayça yapmış olduğu açıklamada; kısa sürede büyük bir gelişme gösteren sendikamız temsilcilikten şube statüsüne geçmiştir.Üyelerimizi bir araya getirebileceğimiz,sohbetler yapabileceğimiz,eylemlerimizi ve aktivitelerimizi planlayabileceğimiz dahada güçlenebileceğimiz, birlikte mücadele azmimizi diri tutacağımız, kapısına sendikamızın adını asacağımız bir lokalimiz yoktu.Ama şimdi var diyerek bu konuda bize yardımcı olan herkese çok teşekkür ediyoruz dedi.
Sendika genel merkezinden, genel başkan Salman Hürkardeş’de açılışa destek vererek katılarak açıklamada bulundu;
İktidar emekli Sendikaları statü yasasını kasten çıkarmayarak, emekli sendikamızı yargı sopasıyla baskı altına alarak 2002 yılında 185 TL olan asgari ücrete karşılık, 276 TL olan en düşük emekli maaşını bugün 17.000 TL olan asgari ücretin neredeyse yarısına 12.500 TL ye düşürdü. İktidar derhal geçmiş yıllardaki kayıplarımızı da göz önüne alıp en düşük kök maaşı 2002 ve öncesinde olduğu gibi asgari ücretin yüzde 50 üstüne çıkardıktan sonra emekli maaşlarına bağımsız kuruluşların açıkladıkları gerçek enflasyon rakamı üzerinden zam yapmalıdır.
Biz emekliler varlığı da biliriz, yokluğu da biliriz, toplumca yapılacak fedakârlıklardan kaçınmayız. Ama iktidarın dolar milyarderine dost, emekliye, emekçiye düşman politikalarına da pabuç bırakmayız, hakkımızı almak için bütün demokratik yol ve yöntemleri kullanmaktan geri kalmayacağız.
31 Mart 2024 yerel seçimlerinde emekliler, düşürüldükleri derin yoksulluğun sorumlusu AKP'yi azınlık partisi yaptı. Peki AKP bu uyarıdan ders aldı mı? Ne yazık ki hayır, söylemleri ve uyguladıkları gölge IMF programı gösteriyor ki, Mehmet Şimşek'in tanımıyla bizi daha da yoksullaştıracaklar, açlıkla imtihan edecekler. Temel gereksinimlerimizi karşılamak için kullandığımız kredi kartlarına bile tefeci faizi uyguladılar. Yetmedi birde dünyada ilk kez uygulanıyor, aldığımız borçtan vergi kesecekler. Önümüzde seçimsiz geçecek altın gibi dört yıl var diyerek uluslararası tefecilere güvence veriyorlar, taksitleriniz için endişelenmeyin diyorlar.
İktidar ve ekonomi yönetimi akıl tutulması içinde. Hâlâ borç-faiz ekonomisiyle düze çıkacağımız masalını anlatıyorlar bize. Zihinlerinde dolar milyarderlerine ve milyonerlerine servet vergisi getirmek yok. İthalata bağımlılığı azaltmak, döviz soygununa dur demek, devlet öncülüğünde tarım ve sanayi işletmeleri kurarak istihdam yaratmak, dışa bağımlı hâle getirdikleri tarımı desteklemek, iflasa sürükledikleri esnafa, KOBİ'ye destek yok.
Varsa yoksa emeklinin/emekçinin üç kuruşuna göz dikmek var. Emekçileri sefalete razı edebilmek için açıkladıkları Kamuda Tasarruf Tedbirleri de yalana dayalı göz boyamaktan ibaret. Dövizi ve enflasyonu aynı anda yükselttikleri kendi eserleri bu ekonomide, aylıklar kiraya yetmiyor. Milyonlarca kiracı emekli, bırakın konut sahibi olabilmeyi, kirasını ödeyemiyor, sokağa atılma tehlikesi yaşıyor. Huzurevlerinde yer bulanlar kendisini şanslı sayıyor.
Emekliler bu durumdayken Mehmet Şimşek, iktidar mensuplarının şatafatına, sarayların har vurup harman savurmasına, çoklu maaşlara, geçiş garantili köprülere, müşteri garantili hastanelere değil, çalışanların lojmanına gözünü dikiyor. ''Yeni lojman ve sosyal tesis alımı, yapımı ve kiralanmasını süresiz olarak kaldırıyoruz. Mevcut sosyal tesisleri ekonomiye kazandıracağız. Lojman kiralarını ve sosyal tesis ücretlerini rayiç bedelleri dikkate alarak gözden geçireceğiz." diyor.
Anayasamız, 1. ve 2. maddelerinde, Türkiye Devletinin bir Cumhuriyet olduğunu, demokratik laik ve sosyal bir hukuk Devleti niteliklerini taşıdığını yazar. Demokratik laik ve sosyal bir hukuk Devleti, yurttaşlarının tamamını insan onuruna uygun koşullarda yaşatmakla yükümlüdür.
AKP, 22 yıllık iktidarında konut sorununda sınıfta kaldı. TOKİ, hem depreme afete dayanıklı kentsel dönüşümde, hem de yoksullara konut edindirmede görevini yapmadı. Bugün işsizlerin, gençlerin, asgari ücretle geçinenlerin, emeklilerin bırakın konut sahibi olabilmesini, kiralık ev bulamadıklarını, maaşlarının kiraya bile yetmediğini yaşayarak görüyoruz. Yakın zamana kadar, bizim ülkemizde ABD’de olduğu gibi binlerce evsiz, sokakta yaşayan büyük kitleler yok diye övünürdük. Şimdi tam da bu tehlikeyle karşı karşıyayız.
Bizler emekliyiz, tecrübeliyiz, çalışmada, üretmede, mücadele etmede deneyim sahibiyiz. Sorumluluğumuz sadece kendimizle sınırlı değil; çocuklarımıza, torunlarımıza, doğaya, çevreye, kurda kuşa da borcumuz var. Asıl olarak merkezi iktidarın görevi olan konut sorununu çözmeyi yerel iktidarlar eliyle çözmek için gereken büyük dayanışmaya katılmaya hazırız. Bu konuda uygulanabilir h projeleri birlikte yaşama geçirebiliriz.
Laik demokratik sosyal hukuk cumhuriyetinin gereklerini sağlamak için üstümüze düşeni yapmaya devam edeceğimizi halkımıza gururla duyuruyoruz.
Orta vadeli programla halka kemer sıktıran, emekliyi yoksunluğa mahkum eden; kaynaklarımızın rantiyeye, tefeciye,döviz milyarderlerine aktarılmasına hayır diyoruz. Vergide ve gelirde adalet diyenler olarak: “Herkesin karnı tok, sırtı pek, başı dik olsun, çocuklarımız ve torunlarımızla birlikte onurumuzla insanca yaşayalım'' dileğimizi gerçekleştirmek için, emekli bilgeliği ve onuruyla mücadeleye devam edeceğimizi duyuruyoruz.
Taleplerimiz:
10.Temel gıda maddeleri ile elektrik, su ve doğal gaz faturaları üzerinden alınan KDV kaldırılsın.
12.Emekli aylıklarının yatırıldığı kamu ve özel bankalarda, promosyonlar günün koşullarına göre değerlendirilsin, her yıl aylık artışına göre güncellensin.
Yorumlar (0)