AKP Döneminde Mahpus Oranı 7 Kat Arttı

AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana kıyaslandığında mahpus sayısında 7 kat artış gözlemleniyor. 23 yıl önce 59 bin 429 olan mahpus sayısı, bugün 420 bine 904’e ulaştı. Bu da yüzde 608 oranla yaklaşık 7,1 kat artışa denk geliyor.

AKP Döneminde Mahpus Oranı 7 Kat Arttı

Cezaevlerindeki yoğunluğun hak ihlallerini arttırdığına dikkat çeken İstanbul Barosu Genel Sekreteri Hürrem Sönmez, yerel ve uluslararası yasalarda düzenlenmiş olan güvencelerin sağlanması için çağrı yaptı.

Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST), Ekim 2025’e ait hapishane istatistiklerini yayımladı. Rapora göre Türkiye’deki cezaevlerinde tutuklu ve hükümlü toplam mahpus sayısı 420 bin 904’e ulaştı. Bu sayı, hapishane kapasitesinin yüzde 138’ine denk geliyor.

Veriler

Son açıklanan verilere göre, Türkiye’de toplam 304 bin 964 kapasiteli 402 hapishanede 420 bin 904 mahpus tutuluyor. 120 bin 13 mahpus açık, 300 bin 891 mahpus kapalı hapishanelerde kalıyor.

Bu mahpusların 357 bin 646 ’sı hükümlü, 63 bin 258’i tutuklu. 200‘ü LGBTİ+, 14 bin 276’sı yabancı, bin 453’ü ağırlaştırılmış müebbet hükümlüsü. Hapishanelerde dil ve konuşma engelli olan 19, görme engelli 42, işitme engeli olan 28, işitme ve konuşma engeli olan 18 ve ortopedik engeli olan 162 kişi olmak üzere 269 engelli mahpus var.

Hapishanelerdeki mahpusların 6 bin 543’ü 65 yaşın üstünde. 2025 yılında hapishanelerde öğrenimini sürdürebilen mahpus sayısı 77 bin 14 ve sigortalı olarak mesleki faaliyette bulunan 58 bin 500 mahpus bulunmakta. Hapishanelerde 187’si kız çocuğu olmak üzere 12-18 yaş arası 4 bin 561 çocuk tutulmakta. 19 bin 290 kadın mahpusun yanında annesi ile 0-3 yaş 434, 4-6 yaş 388 çocuk kalıyor.

23 yılda yüzde 608 arttı

Raporda, özellikle tutuklu mahpus sayısındaki artışın dikkat çekici olduğu vurgulandı. Toplam mahpus sayısı bir önceki aya göre yüzde 0,4, son altı aya göre ise yüzde 4,4 artış gösterdi. Tutukluluğun cezalandırma aracına dönüşmesi, tahliye olması gereken mahpusların infazlarının yakılması artışın sebepleri arasında görülüyor.

İstanbul Barosu Genel Sekreteri ve Adil Yargılanma Hakkı Araştırma ve İhlalleri İzleme Merkezi Koordinatörü Hürrem Sönmez bianet’e yaptığı değerlendirmede bu tablonun iktidar politikalarıyla yakından ilişkili oluğunu söylüyor.

AKP’nin iktidara geldiği 2002’den bu yana kıyaslandığında mahpus sayısında 7 kat artış gözlemleniyor. 23 yıl önce 59 bin 429 olan mahpus sayısı, bugün 420 bine 904’e ulaştı. Bu da yüzde 608 oranla yaklaşık 7,1 kat artışa denk geliyor.

İnfaz yakmalar

Hürrem Sönmez, cezaevlerindeki bu yoğunluğun nedenlerini şöyle anlatıyor:

"Cezaevlerinde kapasitenin üstünde mahpus bulunmasının elbette iktidarın ceza politikaları ile doğrudan ilişkisi var. Özellikle iktidarı eleştiren söylemlerin düşünce ifade hürriyeti kapsamında değerlendirilmesi gerekirken suçlamaya dönüşmesi hatta bu türden eylemler nedeniyle kişilerin tutuklu olarak yargılanması kapasiteyi etkiliyor. Diğer taraftan idari gözlem kurulu raporuyla ‘infaz yakma’ dediğimiz aslında denetimli serbestlik koşullarını karşılayan mahpusların tahliye edilmemesinin de bunda etkisi olduğunu düşünüyorum."

"Tutuklama değil, özgürlük esas"

Sönmez, Ceza Muhakemesi Kanunu’nda (CMK) koruma tedbiri olan tutukluluğun cezalandırmaya dönüşmüş olmasını cezaevindeki yoğunluğun en temel gerekçesi olduğunu söylüyor:

"Özgürlüklerden yana yorum yapması gereken mahkemelerin tutukluluk yönünde karar veriyor olması bunun bir diğer nedeni. Oysa hukukumuzda tutuklama istisna; özgürlük, tutuksuz yargılama esastır. ama Türkiye’de bu durum son yıllarda tersine dönmüş durumda."

"Hak ihlallerini artırıyor"

Cezaevlerindeki yoğunluğun hak ihlallerine neden olduğunu belirten Sönmez, yetkililere önlem alma çağrısı yapıyor:

"Cezaevlerinin kapasitenin çok üstünde mahpus barındırıyor olması cezaevlerindeki hak ihlallerinin de artmasına neden oluyor. CİSST gibi sivil toplum örgütlerinin yanı sıra barolar da cezaevlerinde gözlemler yapıyor. Buna ilişkin raporlar düzenliyor. Bazen personel yetersizliğinden bazen kötü yönetimden kaynaklı olarak ihlallerin ve ihmallerin olduğuna tanıklık ediyoruz. Örneğin personel yetersizliği nedeniyle görüş saatlerinin sınırlandırılması veya fiziki imkânsızlıklar nedeniyle avukat görüş odasının yetersiz olması gibi örnekler verebiliriz bunlara.

Çözüm

"Tutuklu ve hükümlünün yasalarca güvence altına alınmış adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor. Bütün bunların çözümü elbette hukuki gerekçelerden yoksun tutuklamaların önüne geçilmesinden, infaz yasalarının doğru uygulanmasından, infaz yakmaların sona ermesinden, yargıdaki bu tutuklu yargılama yönündeki eğilimin sonlandırılmasından geçiyor. Tutukluluk bir cezalandırma politikası olmaktan çıkarılıp kanundaki düzenlendiği gibi tedbir olarak uygulanmalı. Tutuklu veya hükümlü kişi, fiziki ve psikolojik sağlığı devlete emanet olan kişidir. Bu nedenle gerek yerel ve uluslararası yasalarda düzenlenmiş olan güvencelerin sağlanması, insan hakları ihlallerinin önlenmesi gerekir."

……

Yazının tamamı için: https://bianet.org/haber/akp-doneminde-mahpus-orani-7-kat-artti-infaz-yakmalar-sona-ermeli-312775

Görsel: DALL·E

 Ayşegül Başar’a ve Bianet’e teşekkürler…

 Ayşegül Başar:

Bianet İnsan Hakları Editörü (Nisan 2025). Gazeteciliğe 2016 yılında Cumhuriyet gazetesinde başladı. Tele1, Artı TV ve Halk TV’de editör olarak çalıştı. Karadeniz Teknik Üniversitesi Tarih Bölümü ve Mersin Üniversitesi Gazetecilik Bölümü’nden mezun oldu.

Yayına hazırlayan cengizhan güngör

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış