Alnı Ak Başı Dik Durmak?

Alnım ak neden der ki bir insan? Bu kanıtlama hallerine niye girilir? Alnın aksa aktır zaten. Başın da dikse yine öyledir. Ah insanoğlu, nasıl da karmaşık bir varlıksın sen? Yüzlerce yıl filozoflar seni anlamaya, anlamlandırmaya çalışmış, nafile. Bin türlü karışık duygu, milyon türlü düşüncenin arasında bir sağa, bir sola yalpalamalar.

Alnı Ak Başı Dik Durmak?

Bu Bir İç Döküş Yazısıdır

Günlerdir kulaklarımda tiz bir ses yankılanıp duruyor. “Alnım aaaaak, başım dik”. Yapay, sığ bir tonlamayla.

Dürüstüm, cesurum, kahramanım, akıllıyım, güzelim vb. sözler kendimizden mi gelse anlamlıdır, başka  başka ağızlardan mı çıksa?

Alnım ak neden der ki bir insan? Bu kanıtlama hallerine niye girilir?

Alnın aksa aktır zaten. Başın da dikse yine öyledir.

Ah insanoğlu, nasıl da karmaşık bir varlıksın sen? Yüzlerce yıl filozoflar seni anlamaya, anlamlandırmaya çalışmış, nafile.

Bin türlü karışık duygu, milyon türlü düşüncenin arasında bir sağa, bir sola yalpalamalar.

Üstüne titreriz de sevdiklerimizin, baskıcı anlayışımızla kendi doğrularımızla hayatlarını da karartabiliriz.

Çok aşık oluruz, severken de ayı misali davranırız sevdiklerimize.

Siyah ya da beyaz olabilir, en çok beyazı da kirletebiliriz bütün renklerin arasında, birinciliği vererek hem de.

Çelişkiler bir ok gibi hayatımızın tam ortasına saplanıverir.

Her şeyin bir açıklaması, affı, sığınması vardır da getirisi götürüsünden fazla diye her yol mübah olabilir mi? Hele ‘Alnım ak, başım dik.’ sözlerinizle dönekliğin kilometre taşlarından olmuşsanız.

Dönmek ne zaman güzeldir? Gurbetteyseniz memleketinize dönüşte.  Mülteciyseniz vatanınıza dönerken. Çocuksanız, okuldan eve dönüyorsanız en güzel dönüştür. Gittiyse sevdiğiniz, size dönüyorsa güzeldir. Döndüğünüz yollar sizi denizlere kavuşturuyorsa harikadır.

Ya gittiğiniz yolu gerisin geri dönmek. Gündelik yaşantımızda minik minik dönüşler belki ileriye götürür bizi ama siyasi hayatımızda apayrı bir sorumluluk taşımamız gerekmez mi?

Öyle ‘Ben istedim böyle oldu’yla geçiştiremezsin.. Sana ‘sen‘ olduğun için değil de,  dünya görüşleriyle ortaklaştığın için oy verenlere hesap veremezsin. ‘Yağmur yağsa yarabbi şükür’ deyip de kenara çekilsen belki de ‘Yuh, yuh! İstifa?’ sloganları eşliğinde ‘alnım ak, başım dik’ desen de kaç yazar..

Her yanından güvensizlik akan; gelecek, geçim, sağlık, eğitim vb. sorunlarla cebelleşen bir halkın güven duygusunu bir kez daha sarsmanın vebali ödenir mi? Ödeyemezsin. Bin türlü insanlık halleriyle de açıklayamazsın kendini. Kirli ilişkiler bir ağ gibi beynini, yüreğini sarmıştır çünkü dönmüşsündür, dönerken de nevrin dönmüştür.

Nedir Dönek?

Ben de dönüp dönüp siyaset sahnesindeki döneklere bakınca TDK’ya sorayım dedim. Nedir dönek?

Dönek: Verdiği sözden dönen ya da karar ve düşüncesini sık sık değiştiren kimse.

Döneklik: Dönek olma durumu

Kararlılığın, tutarlılığın yok, ilkelerin hak getire. Öz saygın, benlik algın sıfırlanmış.

Omurga vücudun dik durmasını sağlar ya, bir omurgasızlık halidir artık. Hacı yatmaz gibi bir sola bir sağa, bir öne bir arkaya.. öyle sağdan bir başka sağ oluşuma geçmenin, soldan solun türlü hallerine dönüşmenin döneklik olmadığını da vurgulayalım. Tam karşıtını seçmek, bir zamanlar çok eleştirdiğin “gemicikler”le yol almak dönekliktir. Ne acı, ne kötü bir durum. İnsanlık onuru yerlerde. Kimsenin gözünün içine bakamamak, ‘himaye’ olmadan yaşayamamak halleri.

Dönen Dönsün Ben Dönmezem Yolumdan

Ama aynı insanlık tarihinde

 ‘Dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan

diyen Pir Sultanlar var.

Baba!

Babam.

Ne zulüm, ne ölüm, ne korku başımı eğemez! Yalnız senin elini öpmek için eğilir başım.’

diyen Nazım Hikmetler var.

Ya dönersin yolundan, dönerken de köşeyi dönersin. Ya da Can Baba'nın dediği üzere Denizler gibi:

devrimin en güzel yüz metresini koşarsın.

İhanetin dayanılmaz ağırlığına hiç kimse düşmesin diyerek mücadelesine devam eden; işkencenin, zulmün insanlık onurunu yenemediği, kavgasını dönmeden sürdüren tüm devrimcilere ve siyasilere Cahit Irgat’ın bir şiiriyle selam olsun.

"selam alın teriyle ekmek yiyen herkese

selam bu günü hazırlayan ölüye

selam saçlarından asılan

tabanından çivilenen diriye.

selam seksen ayak merdivenli

kara yüzlü binanın

üst katından atılan

berrak gözlü

paramparça cesede

giden gitti ,kalana sabır

bu kara kışlara ,açlığa sabır

sabır sürgündeki, zindandaki dostlara

yeni bir gün doğuyor.

Yorumlar (4)

Semra Subaşı

7 saat önce / 25.08.2025

Allah kimseyi alnım AK dedirtmek zorunda bırakmasın .Ne büyük utanç. Başım da DİK demiş ama yerin dibinde yken ona dik gelmiş olmalı. Yine tüm duygularımı yansıtan yazı olmuş. Yüreğinden kaleminden öperim Filizciğim.

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Şehnaz Öner

8 saat önce / 25.08.2025

Yüreğimizin sesi olmuşsun yine, kalemine sağlık Filizcim.

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Solmaz Sarı

9 saat önce / 25.08.2025

Canımız Filiz Aydeniz,(Güzel yürekli Başkanım❤️) Yüreğimizin tam orta yerine dokunan o güzel dizeleri bizimle paylaştığın için çok teşekkür ederim ????✊ Senin kalemin, sözün bize güç, umut ve cesaret veriyor. İyi ki varsın, iyi ki yolumuz kesişmiş ????❤️

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla

Gönül

9 saat önce / 25.08.2025

Kalemine sağlık, müthiş bir yazı olmuş.????

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla