BİRİKİM Dergisi ve LENİN Özel Sayısı

BİRİKİM dergisi Kasım/Aralık 2024 sayısının tamamını LENİN dosyasına ayırmış. Gerek kapsam gerekse içeriğiyle arşivlik bir mahiyet taşıyor. 264 sayfalık, 24 yazarın Lenin incelemeleri ile katkıda bulunduğu bu sayı meraklısının önünde. Tarihin bu büyük devrimcisi, düşünürü ve siyasetçisi özgün kişiliği ve eserleriyle, çeşitli açılardan gözler önüne seriliyor.

BİRİKİM Dergisi ve LENİN Özel Sayısı

BİRİKİM dergisi Kasım Aralık 2024 sayısının tamamını LENİN dosyasına ayırmış. Gerek kapsam gerekse içeriğiyle arşivlik bir mahiyet taşıyor. 264 sayfalık, 24 yazarın Lenin incelemeleri ile katkıda bulunduğu bu sayı meraklısının önünde. Tarihin bu büyük devrimcisi, düşünürü ve siyasetçisi özgün kişiliği ve eserleriyle, çeşitli açılardan gözler önüne seriliyor.

Bu satırların yazarı henüz dosyanın tamamını okuma imkanı bulamamış olmasına rağmen ilk gençlik yıllarından beri ondan öğrenmeye çalıştığı kişilikle, yeniden bu boyutta karşılaşmış olmasının aceleciliğine yenik düştü. Devrimci bir nostalji yaşadığını varsayınız. Aşağıda konuyla ilgili yazarların makalelerinden yapılan alıntılar seçkisiyle karşı karşıyasınız. Yapılan alıntılar benim öznel seçimlerimdir. Hiçbir şekilde makalelerin bütünlüğünü, derinliğini yansıtmaz. Olsa olsa benim dar bakış açımı ve seçiciliğimi, dahası okurlarda merak uyandırma motivasyonumu yansıtmaktadır.

Tanıl Bora

“…Bu sayıdaki dosyada , Lenin’in mirasını birçok açıdan ve meşrepten ele alan yazılar yer alıyor: Onun eylemi ve düşüncesiyle ilgili bazı temel bilgileri süzgeçten geçiren, tarihsel kişiliğinin kıymetini yad eden, Lenin imgesinin muhtelif ‘kullanımlarını’ gözden geçiren, eleştirel bir yaklaşım kapısı açan yazılar… Lenin’deki Lenin’ler…”

Ahmet İnsel

“…Hayatını işçi sınıfının özgürleşmesi ve insanlığın özgürleşmesi mücadelesine samimiyetle, özveriyle adadığından şüphe edilemeyecek olan Lenin’den esas geriye kalan, işçi sınıfının özgürleşmesini başarmış bir sosyalizm mimarı olmasından ziyade, Rusya’nın modernleşmesi yönünde çok büyük bir tarihi adımın atılmasındaki büyük payıdır…"

Şükrü Argın

“Lenin enteresan bir mekan ve zamanda yaşadı ve öldü. Kurulmasına önderlik ettiği Sovyetler Birliği de bir o kadar enteresandı. Seksen küsur yıl Komünist parti iktidarında yaşayan , fakat bir türlü komünist olamayan bir ülkeydi. Devlet tüm kurumlarıyla tepeden tırnağa komünist idi, fakat bu sıfatı haiz bir toplum hiçbir zaman ortaya çıkmadı…”

Önde gelen anarşistlerden Vanzetti (ölüm hücresinde) “Lenin vefat etmiş. İstemeden de olsa Rus Devrimi’ni mahvettiğini düşünüyorum” diye yazar. “O iyi ve doğru olduğuna inandığı şey uğruna kahramanca mücadele etti. Bu sebeple vefatını işittiğimde… gözlerim yaşlarla doldu” diye ekler. Devamında da Lenin’den ‘büyük düşmanım’ diye bahseder…”

Emel Akal

“… Lenin kadınların kapitalist sistemde işte ve evde ezildiklerini, “kadınların tam kurtuluşu gerçekleşmedikçe” işçilerin de kurtulamayacağını söyler: “Proletarya kadınların tam kurtuluşu için savaşmadan kendisini de kesinlikle kurtaramaz.”…”

Sami Özbil

“….Binbir çeşitlemesi olan hayatın bir ucundan tutup onu sosyalizmin asal meselelerinden biriyle etkileşim içinde ele alarak kapitalist özel mülkiyet ilişkilerinin eleştirisi olarak yapılandırıp toplumsallaştırmak her zaman mümkün…”

Can Soyer

“…Lenin’e göre  sınıf mücadelesinin sadece üretim süreciyle sınırlandırılamayacağını, tüm toplumsal ilişkileri kapsayacak biçimde siyasal mücadele alanına taşınması gerektiği açıktır. Siyasi mücadelenin de…. devleti ve siyasi iktidarı hedef alması gerekir…”

Foti Benlisoy-Y. Doğan Çetinkaya

“…Hangi siyasal araçlar, hangi siyasal stratejiler, hangi siyasal taktikler meselesini, ne zaman sorusunu sorduğumuzda Lenin’e dönmek, Lenin’e başvurmak, Lenin’in yürüttüğü tartışmalar…geri dönmek ihtiyacımız siyaset çağrısı, yani reçete bulmak ihtiyacı değil, oradan ezberleyip bugüne tatbik etmek anlamında değil, o siyasetin kendisini yeniden tartışmaya açmak anlamında.”

Slovaj Zizek

“…Sovyet devletinin başarılarını ve başarısızlıklarını sıraladıktan sonra Lenin şu sonuca varır: “Hiçbir yanılsamaya kapılmayan, umutsuzluğa yenik düşmeyen ve son derece zor bir göreve yaklaşırken tekrar tekrar ‘en baştan başlama’ gücünü ve esnekliğini koruyan komünistle başarısızlığa mahkum değildir (ve büyük ihtimalle yok olmayacaklardır).” …”

Suavi Aydın

“…Lenin, kökleşmiş ve açıkça tanımlanmış ulusal bölgeler için özerkliği ve kendi kaderini tayin hakkını, proletaryanın uluslar arası birliği yolunda engel teşkil etmemek ve sosyalizm yerine kapitalizme evrilmemek şartıyla tanınmasına destek vermektedir…”

Mahir Sayın

“…Lenin’in devrim anlayışının “Leninizm” tarafından uğratıldığı kabalaştırmalardan kurtarılması ve günümüz devrim mücadelesine ışık tutabilmesi için bu kavrayışın temelinde nelerin yattığını  iyice görünür hale getirmek gerekir. Bunun birkaç boyutu vardır:…”

Etienne Balibar

“... Bunlardan ilki, özellikle 1918’de Lenin’in , muhalif partilerin çoğunluğu tarafından hegemonikleştirilme riski taşıyan Kurucu Meclis seçimlerinin sonucunu iptal etmeye ve parlamenter demokrasi biçimlerine tamamen son vermeye karar vermesiyle ortaya çıkan ‘biçimsel demokrasi’ sorunudur. Rosa Luxemburg bu kararı (….) “Rus Devrimi Üzerine” makalesinde eleştirdi…”

Kevin B. Anderson

“Karl Kautsky gibi daha az devrimci figürler bir yana,”klasik” devrimci Marksistler Troçki ve Rosa Luxemburg ile, hatta Engels ile karşılaştırıldığında Lenin’i benzersiz bir figür olarak öne çıkaran bir yönü Hegel ve diyalektik ile derin ilişkisidir…”

Aydın Çubukçu

“…Emperyalist tekelleşmeyi kapitalistler arasındaki rekabeti ortadan kaldırdığı için olumlu bir gelişme olarak görenlere karşı Lenin, rekabetin ortadan kalkmak bir yana daha da şiddetli biçimler aldığını, eşit olmayan gelişim kanununa uygun biçimde, sömürgelerin yeniden paylaşımının gündeme geldiğini  ve bunun da dünya çapında savaşlara yol açtığını ileri sürdü…”

Faruk Alpkaya

“…TDK, tıpkı bütün sözlükler gibi, revizyon sözcüğünün karşılığı olarak “yeniden gözden geçirip düzeltme” karşılığını vermektedir, revizyonist ise yeniden gözden geçirip düzeltendir. Lenin’in kapitalizm tanımıyla yaptığı tam olarak budur....Lenin’in devrimciliği Marksizm’i gözden geçirmesine ve düzeltmeler yapmasına yol açmış, yaptığı düzeltmeler devrimciliğini güçlendirmiştir…”

Osman Özarslan

“…Lenin’in eşsiz nitelikte olan “Rusya’da Kapitalizmin Gelişmesi” metni Türkiye’de … önemli bir başvuru kaynağı olamamıştır. Bu bakımdan aslında, Lenin Türkiye’de daha çok Nisan Tezleri, Devlet ve İhtilal, İki Taktik, Ne yapmalı, Partizan Savaşı(…) gibi daha ihtilalci metinler üzerinden bilinmiş ve takip edilmiştir.”

Sezai Sarıoğlu

“… bugün yapılması gereken, geçmiş tanışmalarımızdan dersler çıkararak Lenin ile ve birbirimizle yeniden tanışmanın mesaisini yapmaktır…”

Göran Therborn

“…o aynı zamanda parlak ve enternasyonalist bir siyasi analist ve geniş görüşlü ilerici bir politikacıydı… neredeyse tek başına, savaşan ulusal hükümetlerin arkasında toplanmayı ve 1. Dünya Savaşı’ndaki katliamı desteklemeyi reddeden sadık bir enternasyonalistti…”

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış