Datça'da Dayanışma Etiğini konuştuk

Dayanışma-Datça iki önemli akademisyeni ağırladı. Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek ve Bilgi Üniversitesinden siyaset felsefesi uzmanı Doç. Dr. Ferda Keskin ile geçtiğimiz cuma günü Datça Bülent Ecevit Kültür Merkezinde "DAYANIŞMA ETİĞİ" kitabı üzerine söyleştik.

Datça'da Dayanışma Etiğini konuştuk

Dayanışma-Datça iki önemli akademisyeni ağırladı. Kocaeli Üniversitesi Felsefe Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sinan Özbek ve Bilgi Üniversitesinden siyaset felsefesi uzmanı Doç. Dr. Ferda Keskin ile geçtiğimiz cuma günü Datça Bülent Ecevit Kültür Merkezinde "DAYANIŞMA ETİĞİ" kitabı üzerine söyleştik.

Söyleşi Ferda Keskin'in "dayanışma" kavramının kapsamlı bir değerlendirmesiyle başladı. Ardından "Dayanışma Etiği" kitabının yazarı Sinan Özbek'in kitap üzerine notlarıyla devam etti. Özbek uzun yıllardır üzerinde çalıştığı yeni bir etik teorisinin temellerini sadece felsefe bağlamında değil tarihsel ve antropoljik bilgilerle nasıl gerekçelendirdiğini anlattı. 

Keskin, günümüze hakim olan neo-liberal sistemin dayattığı rekabetçi ilişkilerin nasıl bir dayanışma karşıtı kampanyaya dönüşmüş olduğunu anlatarak sözlerine başladı. Dayanışma kavramının içerdiği birlik ve birliktelik anlamını vurgulayarak, bir erdem olarak etik bir kavram olduğunun altını çizdi. Dayanışma Etiği'inden söz ederken, tarihsel bilgilere dayanarak dayanışma kavramının mülkiyet ilişkilerinden ve adalet kavramından bağımsız olarak düşünülemeyeceğini belirtti.

Sinan Özbek ise öncelikle bu çalışmasına tarih boyunca geçerli evrensel bir ahlak olup olmadığını sorgulayarak başladığını anlattı. Sonrasında antropoloji biliminin sağladığı bilgilere dayanarak dayanışma kavramının 300 bin yıllık insanlık tarihinin hemen tamamında evveli toplumlar olarak adlandırdığı avcı-toplayıcılık döneminin belirleyici bir ilişki biçimi olduğunu, ancak tarihin son 10 bin yıllık döneminde bunun yerini farklı mülkiyet biçimlerinin ortaya çıkmasıyla dayanışmaya dayalı ilişkilerin giderek biçim değiştirdiğinin gözlendiğini belirtti. Ancak 19. yüzyılda özellikle Paris Komünü ve sonrasında yeniden dayanışma temelli ilişki biçimlerinin, "konsey" yapılarıyla ortaya çıktığını söyleyen Özbek, bu yeni toplumsal ilişki biçiminin geleceğin dayanışmacı toplumunu şekillendirebileceği sonucuna nasıl vardığını anlattı.

Son söz olarak, Sinan Özbek "dayanışma bir olgudur, yaşama biçiminin sonucu olarak ortaya çıkar. O yaşama biçimi de zaten ahlak sorununun olmadığı bir ilişkiyi ortaya çıkarır, adalet denilen şey de o ilişkilerin doğal sonucudur" diyerek sözlerini tamamladı. 

Söyleşi katılımcıların soru cevaplarıyla devam etti. Dayanışma-Datça olarak konuklarımıza teşekkür ediyoruz. 

Söyleşinin tamamını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz. 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış