Datça’da Öğretmenlere Açılan Soruşturmalar

Datça'da konu hakkında bilgi sahibi kişilerin de yaygın görüşü: haklarında soruşturma açılan öğretmenler gerçekten işinin ehli, öğrenmeye-öğretmeye gönül vermiş, işlerini severek yapan ve liyakat sahibi, işlerini de layığıyla yapan öğretmenler. Bu öğretmenler, laik ve bilimsel eğitim için toplumun her kesimine dini-siyasi-cins-etnik-sınıfsal hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm çocuklarımıza eşit bilimsel eğitim vermeye çalışan öğretmenler olduğu yönünde. Yine Datça’da eğitimle ilgili geçmişi de olan uzmanların verdiği bilgilere göre bu öğretmelerin uzaklaştırılmasıyla, zaten eksik öğretmen kadrosu sorunu yaşanırken öğretmenlerimizin başka ilçelere sürülmesinin mantıksız olduğu ve Datça’da okullarda bilimsel bilgiyi, matematiği, feni anlatacak öğretmen bulmanın mümkün olmayacağı da dillendiriliyor..

Datça’da Öğretmenlere Açılan Soruşturmalar

Bir süredir, Muğla’da Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda öğretmenlere FETÖ’yü övmek, LGBTİ’yi teşvik etmek, devlet memuru vakarına ve itibarına yakışmayacak kitapların öğretmen tarafından okunduğu ya da sakıncalı kitaplar, şiirler okuttuğuna varıncaya kadar bir araya gelmesi mümkün olmayan suçlamalar yöneltiliyor ve öğretmenlerin görevden alınmasına kadar varan işlemler başlatılıyor.  Yapılan soruşturmaların da baştan planlanmış, belirli odaklarca en baştan karar altına alınmış bir şekilde yürütüldüğü de dikkatlerden kaçmıyor. Ahlaken ve vicdanen meslek dahilinde ehil ellerce ve öğretmenlerin kişilik haklarını zedelemeden gizli olarak yürütülmesi gereken soruşturmaların,  iktidara yakın kimi gizli-açık örgütlenmeler, dini ve siyasi emeller, çıkarlar gözetilerek  yürütüldüğü iddiaları hakim.

Karar aşamasından çok kısa bir süre önce ÖNDER Muğla İl Başkanı olan bir ismin sosyal medya hesaplarından Milli Eğitim Bakanlığı etiketlenerek, soruşturmanın dosya içeriğine yönelik öğretmenleri hedef gösteren açıklamalarda bulunduğu söyleniyor.

Datça’da Öğretmenlere Açılan Soruşturmalar

Açık kaynaklardan bu SM hesabı incelendiğinde aynı kişinin, iktidara yakın ve siyasi amaçlar güden, dilinin ve kullandığı paylaşımların şiddet diline yakın, ayrımcı, militer bir yönde olduğu, Milli Eğitim Bakanlığında bu soruşturmayı etkilemeye çalışan ve soruşturmaya uğratılan öğretmenlerin sendikası EğtimSen’e de kin besleyen ÖNDER isimli İmam Hatipleri arka bahçesi olarak gören ve normal liseler yerine İmam Hatiplerin  yayılmasını amaçlayan bir teşkilatın adanmışlarından biri olduğu görülüyor.  EğitimSen’li öğretmenleri de hedef gösteren bir kişi olduğunu söylemek mümkün.

Datça’da eğitime hayatını vermiş pek çok öğretmen ve velilere, eğitim camiasını tanıyan Datçalılara göre üzücü ve toplumu ürkütücü nokta şöyle dillendiriliyor: soruşturmayı yürüten İl Milli Eğitim Müdürlüğü Teftiş Kurulu, bu iddialarla ilgili hiçbir kanıt olmadığı halde adeta bu odakların isteği doğrultusunda EğitimSenli öğretmenlere cezalar yağdırıyor.  Öğretmenler hakkında hem disiplin cezaları veriyor, hem de Valiliğin verdiği idari bir kararla sürgün cezası teklif ediliyor...

Öğretmenlerin savunmalarının henüz sürdüğü  öğrenildi.  Ama görünen o ki, işinin iyi yapan öğretmenler, adeta mesleklerini doğru yaptıkları, herkese eşit öğrenim ve eğitim hakkı ideali peşinde oldukları, öğrencilere ayrım yapmaksızın, laik bilimsel eğitim standartlarında hakikati, bilimi öğrettikleri için yıpratılmaya, sürülmeye, dağıtılmaya, uzaklaştırılmaya çalışılıyor. 

Konu hakkında bilgi sahibi kişilerin de yaygın görüşü: haklarında soruşturma açılan öğretmenler gerçekten işinin ehli, öğrenmeye-öğretmeye gönül vermiş, işlerini severek yapan ve liyakat sahibi, öğretmenler.  Bu öğretmenler, laik ve bilimsel eğitim için  toplumun her kesimine dini-siyasi-cins-etnik-sınıfsal hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm çocuklarımıza eşit bilimsel eğitim vermeye çalışan öğretmenler olduğu yönünde.

Yine Datça’da eğitimle ilgili geçmişi de olan uzmanların verdiği bilgilere göre bu öğretmelerin uzaklaştırılmasıyla, zaten eksik öğretmen kadrosu sorunu yaşanırken öğretmenlerimizin başka ilçelere sürülmesinin mantıksız olduğu ve Datça’da okullarda bilimsel bilgiyi, Matematiği, Feni anlatacak öğretmen bulmanın mümkün olmayacağı da dillendirildi..

Bu öğretmenlerin uzaklaştırılması için etkide bulunan ÖNDER’in (Türkiye İmam Hatipliler Derneği) ise Milli Eğitim Bakanlığında ÇEDES  ya da “Değerler Eğitimi” adı verilen eğitimin toplumun küçük bir kesiminin ayrıcalıkları için dinselleştirilmesine  ve eğitimin dinsel temellere oturtulmasına yönelik girişimlerde bulunan  ve aynı zamanda “Yüzyılın Maarif Modeli” adı ile tüm müfredatta dinsel öğeleri egemen kılması sürecinde aktif role sahip olan, gücünü iktidar ve tarikatlardan alan bir kurum. Okullarda bilimsel, laik, çağdaş eğitimi benimseyen sol/demokrat görüşlü öğretmenlerin tasfiyesi için Bakanlığa talimat vermek ve hedef göstermek için sistemin içine girmiş yoz bir yapı olduğu toplumun geniş kesimleri arasında yaygın bir biçimde iddia ediliyor.  

Datça’da demokrat kamuoyu, bu soruşturma sürecinde esas olarak demokrat öğretmenlerin, Eğitim-İş ya da Eğitim-Sen’in, ÇEDES protokolü başta olmak üzere, okulların cemaat ve tarikatların yuvası haline gelmesine zemin hazırlayan uygulamalara karşı verdiği mücadeleye yönelik intikam alma, sindirme öğretmenler üzerinde korku iklimi yaratma amacından kaynaklı olduğunu görüyor…

Kendilerini öğrencilere ayrım yapmaksızın  öğretmek için hizmet veren öğretmenlere çocuklarını emanet eden Datçalılar, bu haksızlığa geçit vermeyeceklerini söylüyor…

 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış