CHP - Cumhuriyet Halk Partisi Muğla Milletvekili Gizem Özcan, TBMM'de Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'e bir soru önergesi yöneltti ve Datça'da sürgün cezası kesilen Eğitim-Senl'i öğretmenlerin cezalandırılmasının hukuki gerekçelerini sordu.
Datça'da iki Eğitim-Sen'li öğretmenin ÖNDER vb gibi dini-cematci yapıların uzantılarınca iftiraya - kumpasa maruz bırakılması ve MEB yetkililerinin de bu iftiraları dayanak yaparak öğretmenleri suçlaması ve cezalandırması, büyük infiale neden olmuştu. Datça'da demokratik kamuoyu, Eğitim-Senli öğretmenlerinin uzaklaştırılmaması ve laik-demokratik-bilimsel eğitimin devamı için sokaklara çıkmış. Kitlesel bir basın açıklaması yapmış ve sloganlarla yürümüştü.
Meclise sunulan soru önergesinde bu öğretmenlerin cezalandırılmasının yanlışlığı yanında:
- -ÇEDES Protokolü kapsamında MEB okullarındaki öğrencilere "değerler eğitimi" veren imam, vaiz, din hizmetleri uzmanı ve Kur'an kursu hocalarının pedagojik yeterlilikleri olmadığı halde çocuklarımıza eğitim vermelerini Bakanlığınızın hangi hedefleri ile açıklıyorsunuz? Bu görevliler, 974 bin öğretmeni olan Milli Eğitim Bakanlığı’nın hangi konulardaki eksikliklerini tamamlamaktadır?
- -Pedagojik yeterliliği olmayan kişilerin çocuklarımıza eğitim vermesi Bakanlığınızın çocuklarımızın eğitimine verdiği/vermediği değerin göstergesi değil midir?
- -Datça’dan iki öğretmenin sürgün edilmesinin hukuki gerekçesi nedir? Haklarında hangi gerekçelerle soruşturma açılmış, bu soruşturmalarda ulaşılan sonuç ne olmuştur?
- -Bakanlığınız açısından öğretmenlerin Anayasal görevlerini yerine getirerek laik ve demokratik eğitimi savunmaları bir sürgün gerekçesi midir?
- -Anayasamızın laiklik ilkesi ve Milli Eğitim Temel Kanunu’nun gereğini yerine getirerek ÇEDES projesine ne zaman son vereceksiniz?
soruları da soruldu.
Yorumlar (0)