Eğitim-Sen: Proje Okullarında Keyfi Uygulamalara Son!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okulları olarak bilinen liselerde keyfi öğretmen atamalarına karşı protestolar devam ediyor. Datça’da bugün (16.04.24) Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Datça Temsilciliği’nin çağrısı ile Berkin Elvan Yontusu önünde toplanan vatandaşlar, öğretmenler ve öğretmenlerini yalnız bırakmayan liseli gençler sloganlarla destek verdiler. Liseli gençler; “öğretmenime dokunma”, ”öğretmenimi geri ver”, “liseliler biat etmez”, “baş öğretmen izinde öğretmenlerin yanındayız” yazan dövizleri ile basın açıklamasına katıldılar. Eğitim-Sen’in basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Datça Örgütü’de yazılı bir açıklamayla destek verdi.

Eğitim-Sen: Proje Okullarında Keyfi Uygulamalara Son!

Eğitim-Sen: Proje Okullarında Keyfi Uygulamalara Son!

Milli Eğitim Bakanlığı’nın proje okulları olarak bilinen liselerde keyfi öğretmen atamalarına karşı protestolar devam ediyor. Datça’da bugün (16.04.24) Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim Sen) Datça Temsilciliği ve Datça Eğitim Hakkı Platformunun çağrısı ile Berkin Elvan Yontusu önünde toplanan vatandaşlar, öğretmenler ve öğretmenlerini yalnız bırakmayan liseli gençler sloganlarla destek verdiler. Liseli gençler; “öğretmenime dokunma”, ”öğretmenimi geri ver”, “liseliler biat etmez”, “baş öğretmen izinde öğretmenlerin yanındayız” yazan dövizleri ile basın açıklamasına katıldılar.

Eğitim-Sen: Proje Okullarında Keyfi Uygulamalara Son!

Eğitim-Sen’in basın açıklamasına Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Datça Örgütü’de yazılı bir açıklamayla destek verdi.
Eğitim-Sen Sözcüsü “2014 yılında torba yasaya eklenen bir maddeyle, sınavla öğrenci alan nitelikli okulların adı değiştirilmiş; bu okullar “proje okulu” statüsüne geçirilerek tüm yetki ve atama süreçleri Millî Eğitim Bakanı’nın keyfi kararlarına bırakılmıştır. Bu düzenleme ile eğitimde liyakat, şeffaflık ve eşitlik ilkeleri tamamen göz ardı edilmiştir. 2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir.” diyerek basın açıklamasını okudu. Devamında CHP Datça İlçe Örgütü sözcüsü yapmış olduğu yazılı açıklamada “Eğitim, Cumhuriyet’in temelidir! Ve biz o temeli yıkmaya çalışan hiçbir uygulamaya sessiz kalmayacağız!
Bugün ülkenin dört bir yanında olduğu gibi, Datça’da da sözde “proje okulu” uygulamasıyla, öğretmenlerin ve öğrencilerin hayatı altüst edilmektedir.
Yılmaz Kardeşler Anadolu Lisesi, yıllardır Datça’nın gözbebeği olan bir kurumdur. Ancak kısa süre önce bu okul, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “proje okul” statüsüne alınmış ve beraberinde 4 öğretmenimiz norm fazlası ilan edilmiştir. Üstelik duyumlarımıza göre boşalan kadroların tamamı bile doldurulmamışken, yıllardır ilçemize emek vermiş, kök salmış öğretmenlerimiz açıkta bırakılmaktadır.” dedi.

Eğitim-Sen Datça Temsilciliği’nin basın açıklamasını Seyran Sakarya okudu:

Eğitim Kurumları İktidarın Arka Bahçesi Değildir

Basın emekçileri, değerli öğretmenler, veliler, sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin temsilcileri,
Hepinizi saygıyla selamlıyoruz.

2014 yılında torba yasaya eklenen bir maddeyle, sınavla öğrenci alan nitelikli okulların adı değiştirilmiş; bu okullar “proje okulu” statüsüne geçirilerek tüm yetki ve atama süreçleri Millî Eğitim Bakanı’nın keyfi kararlarına bırakılmıştır.
Bu düzenleme ile eğitimde liyakat, şeffaflık ve eşitlik ilkeleri tamamen göz ardı edilmiştir.
2025 yılı atamaları tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi yine şeffaflıktan uzak ve liyakat ilkesini hiçe sayan bir anlayışla gerçekleştirilmiştir. Proje okullarına yapılan atamalarda süreç; somut, ölçülebilir ve nesnel hiçbir kritere dayanmamakta; tamamen siyasi ve idari takdirle şekillenmektedir.
Bakanlık; herhangi bir kriter ilanı yapmadan, kıdem, hizmet puanı ya da mesleki yeterlilik gibi objektif göstergelere bakmadan, istediği öğretmeni ya da eğitim yöneticisini proje okullarına atayabilmektedir. Bu uygulama, yıllardır eğitimde adalet ve hakkaniyet duygusunu ciddi anlamda zedelemekte; emek, birikim ve mesleki yetkinlik yok sayılmaktadır. Bu düzenleme ile eğitimde liyakat, şeffaflık ve eşitlik ilkeleri tamamen göz ardı edilmiştir.
Bugün gelinen noktada, sadece siyasi yakınlık ve sendikal aidiyet üzerinden yapılan atamalar, eğitim emekçilerini mağdur etmektedir. Ülke genelinde 6000 öğretmen norm fazlası durumuna düşürüldü. Muğla’da norm fazlası olan öğretmenlerin sayısı 70’in üzerinde.
Datça’da tek bir proje okul var. Yılmaz Kardeşler Anadolu Lisesi. Toplam 14 kadrolu öğretmenden dördü norm fazlası oldu. Atamalar yandaş sendikaların hazırladığı listelerle, okul müdürleri, milli eğitim müdürlerinin referansı, dostluk, akrabalık temel alınarak yapılmaktadır.

Siyasi Sadakat, Mesleki Liyakatin Yerini Almıştır

Proje okullarında öğretmen ve yönetici atamaları uzun süredir siyasi sadakatin belirleyici olduğu bilinmektedir. Mülakat gibi denetime kapalı uygulamalar, yandaş sendikalara mensup olanlara sağlanan ayrıcalıklar ve hakkaniyetsizlik, öğretmen atamalarını ve eğitim yöneticiliği görevlendirmelerini proje okullarına yönelik açık bir siyasi kadrolaşma aracına dönüştürmüştür.
2025 yılı atamaları da bu tabloyu değiştirmemiştir. Yüzlerce nitelikli ve deneyimli öğretmen ve eğitim yöneticisi hak ettikleri halde “Bakanlık takdiri” sonucunda proje okullarına atanmamıştır. Bu durum, sadece kişisel mağduriyetler yaratmakla kalmamakta; aynı zamanda eğitimin niteliğini doğrudan etkilemektedir.

Eğitim Sen’in, proje okulları uygulamasına ilk günden itibaren neden karşı çıktığı yapılan son atamalar sonucunda bugün çok daha iyi anlaşılmaktadır. Sendikamızın bu çarpık duruma yönelik hiçbir itirazı dikkate alınmamış; taleplerimiz ise yanıtsız bırakılmıştır.

EĞİTİM KURUMLARI İKTİDARIN ARKA BAHÇESİ DEĞİLDİR!

Bu nedenle:
● Proje okullarının belirlenmesi bağımsız ve liyakat esaslı komisyonlarca yapılmalıdır.
● Öğretmen ve yönetici atamaları şeffaf, denetlenebilir ve somut kriterlere dayalı olmalıdır.
● Hizmet puanı ve mesleki deneyim gibi objektif ölçütler esas alınmalıdır.
● Proje okullarına yapılan atamalarda tüm yetkinin bakana verilmesi uygulamasına son verilmelidir.
● Proje okuluna atanan öğretmenlerin yer değiştirme hakkı yalnızca diğer proje okulları ile sınırlandırılmamalı, genel tayin sistemi içinde değerlendirilebilmelidir.

Eğitim-Sen olarak bu adaletsizliğe karşı hukuki süreci sonuna kadar sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Eğitimde eşitlik, bilimsel yaklaşım ve adalet için mücadelemiz sürecektir.

Tüm eğitim emekçilerini, velileri ve demokratik kamuoyunu bu hukuksuzluğa karşı birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Eğitim – Sen Datça Temsilciliği

Eğitim-Sen: Proje Okullarında Keyfi Uygulamalara Son!

Cumhuriyet Halk Partisi Datça Kadın Kolu adına basın açıklamasını Solmaz Sarı okudu:

BASINA VE KAMUOYUNA*
*Eğitim, Cumhuriyet’in temelidir!*
Ve biz o temeli yıkmaya çalışan hiçbir uygulamaya sessiz kalmayacağız!

Bugün ülkenin dört bir yanında olduğu gibi, *Datça’da da sözde “proje okulu” uygulamasıyla* öğretmenlerin ve öğrencilerin hayatı altüst edilmektedir.

*Yılmaz Kardeşler Anadolu Lisesi, yıllardır Datça’nın gözbebeği olan bir kurumdur. Ancak kısa süre önce bu okul, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından “proje okul” statüsüne alınmış ve beraberinde **4 öğretmenimiz norm fazlası* ilan edilmiştir. Üstelik duyumlarımıza göre boşalan kadroların tamamı bile doldurulmamışken, yıllardır ilçemize emek vermiş, kök salmış öğretmenlerimiz açıkta bırakılmaktadır.
*Sormak istiyoruz:*
Datça’dan koparılan bu insanlar nereye gönderilecektir?

Yakın çevre ilçelerde dahi—örneğin Marmaris’te—alanlarında açık bir okul bulunmadığı açıkça ortadayken, yapılan bu norm fazlası ilanları *adaletsizliğin ve keyfiyetin göstergesidir.*

Bu olay, ilk değildir.
2024 yılı sonunda *Datça Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde* görev yapan iki değerli öğretmenimiz—*Nihat Eren* ve *Mazlum Ergişi*—hiçbir hukuki gerekçe gösterilmeden ilçeden sürgün edilmiştir.
Neden mi?
Çünkü laik, bilimsel eğitimi savundular.
Çünkü imamların öğrencilerle izinsiz görüşmesine itiraz ettiler.
Çünkü kitap önerdiler ve susmadılar.

Bugün yaşadığımız tablo da benzer bir zihniyetin ürünüdür:
Liyakatin değil, sadakatin ödüllendirildiği; eğitimcilerin siyasi gerekçelerle tasfiye edildiği bir düzen!

Ama soruyoruz:
*Yıllarca proje okullarda başarıyla görev yapan, olimpiyat dereceleri almış, doktora yapmış öğretmenlerin tercihleri neden dikkate alınmamıştır?*

Performansa dayalı atama diyorsunuz;
Ama geçen yıl hiçbir performans değerlendirmesi yapılmadığını siz açıkladınız!
Peki hangi kritere göre *6 bin öğretmen* tasfiye edildi?
Bu kararların arkasında hangi sendika aidiyetleri, hangi siyasi yakınlıklar yatıyor?

Sayın Bakan, protesto eden öğrenci ve velilere “Dışarıdan organize ediliyorlar” diyerek iftira atıyorsunuz.
Oysa bize ulaşan öğrenciler şunu söylüyor:
*“Müdür bizi okula kilitledi, dışarı çıkmamıza izin vermiyor. Disiplinle tehdit ediyor.”*
Bu korku düzenini nasıl açıklıyorsunuz?

Biz CHP Datça İlçe Örgütü olarak bu adaletsizliğe karşı ilk günden beri mücadele ediyoruz.
*Eğitim-Sen, **Datça Eğitim Hakkı Platformu* ve duyarlı yurttaşlarımızla birlikte sesimizi yükselttik.
Muğla Valiliği’ne tam *1796 imzalı dilekçe* sunduk.
CHP Muğla Milletvekilimiz *Gizem Özcan*, bu skandalı TBMM gündemine taşıdı.
Ama halen geri adım atılmadı!
Çünkü bu ülkede adalet, artık talimat bekliyor.

Biz susmayacağız!
Bu ülkenin evlatları, *nitelikli, laik, özgür ve bilimsel* eğitimi hak ediyor!

Bu mücadele yalnızca bir okulun değil, bir neslin, bir memleketin mücadelesidir!

Son olarak bir uyarımız da Sayın Milli Eğitim Bakanı’na:
Atanmış bir kamu görevlisi olarak halkın oyuyla seçilmiş *CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel’i* ve *Cumhurbaşkanı adayımız Sayın Ekrem İmamoğlu’nu* hedef almak sizin haddinize değildir!
Siz siyaseti değil, görevinizi konuşmak zorundasınız!

Biz Atatürk’ün öğretmenlerine sahip çıkmaya,
Datça’dan, Muğla’dan Türkiye’ye bu sesi büyütmeye devam edeceğiz!

 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış