Halk İradesinin Gaspına Hukuksuzluğa Karşı

Bugün (01.11.24) yine CHP'nin çağrısıyla saat 13.30'da Datça'da da toplanan demokrasi güçleri de Cumhuriyet Meydanındaydı. Kalabalık, bayraklarla, flamalarla, kayyum politikalarına karşı çıkan dövizleriyle CHP'nin kayyum politikalarıyla halk iradesinin gaspına karşı yaptığı basın açıklamasına destek verdi ve "hak, hukuk, adalet" taleplerini dillendirdi, "faşizme karşı omuz omuza" mücadele edeceklerini sloganlarla haykırdı.

Halk İradesinin Gaspına Hukuksuzluğa Karşı

Kayyum atamalarıyla halk iradesinin gaspı ve hukuksuzluklar, ülkenin doğusundan batısına doğru yayılıyor. Dün Van'da, Diyarbakır'da, Mardin'de, Hakkari'de seçilmiş belediye başkanlarının görevlerinden alınması ve yerlerine merkezi idareler tarafından atanan kayyum politikalarıyla büyük bir hukuksuzluk giderek yayılıyor. Son olarak İstanbul Esenyurt'ta da halk tarafından seçilmiş CHP'li belediye başkanı tıpkı daha öncekilerde olduğu gibi hiç de meşru olmayan iddialarla görevden alındı ve anayasa, yasalar hiçe sayılarak yerine bir "memur" atandı. Son birkaç gündür İstanbul'da ve yurdun çeşitli kentlerinde tüm demokrasi güçleri  bu hukuksuzluğa karşı meydanlarda... Dün Muğla'da ve bugün Datça'da CHP'nin de çağrısıyla DEM Partiden, Sol Partiye, Türkiye İşçi Partisine kadar sol siyasi partilerden başlayarak muhalefet partileri, sendikalar, meslek odaları, dernekler, platformlar, emek ve demokrasi güçleri, demokrat kamuoyu bu çağrıya destek veriyor. 

Halk İradesinin Gaspına Hukuksuzluğa Karşı

Bugün (01.11.24) yine CHP'nin çağrısıyla saat 13.30'da Datça'da da toplanan demokrasi güçleri de Cumhuriyet Meydanındaydı. Kalabalık, bayraklarla, flamalarla, kayyum politikalarına karşı çıkan dövizleriyle CHP'nin basın açıklamasına katıldı ve hak, hukuk, adalet taleplerini dillendirdi, faşizme karşı omuz omuza mücadele edeceklerini sloganlarla haykırdı.

Halk İradesinin Gaspına Hukuksuzluğa Karşı

Basın açıklamasını CHP Datça İlçe Başkanı Sezai Öz yaptı. Basın Açıklaması şöyleydi: 

KAMUOYUNA
Barışın, kardeşliğin egemen olduğu bir ülkeyi birlikte yaratmak ve toplumsal tüm güzellikleri insan için paylaşmak dileğiyle hepinize merhaba diyorum.
Halk iradesinin teminatı bizzat halkın kendisidir!
Milletimizin iradesine sahip çıkacağımızı dosta düşmana gösterme günlerindeyiz. Ülkemizin en önemli sorunları anketlerinde birinci sırayı ekonomi ikinci sırayı adalet almaktadır. Elbette genel anlamda nitelik sorgulandığında daha da önemli sorunlar var. Kadın cinayetleri önemsiz mi, çocuk cinayetleri önemsiz mi, sokak hayvanlarının katledilmesi önemsiz mi, eğitim sorunları önemsiz mi? Daha bir sürü sayabiliriz. Ancak halkın gündeminde bu iki ana konu var. Ekonomi sabah uyanıp akşam yatana kadar herkesi etkileyen bir sorun çünkü ancak adalet ancak sorumluluk alanların, ülkenin demokratikleşme mücadelesine katkı sunmaya çalışanların, siyaset kurumunun daha çok karışılacağı bir olgu.
Bugün bu meydanda bulunan herkese öncelikle partim adına teşekkür ediyorum. Siyasi hayatım ve kişisel hayatım boyunca birçok eyleme katıldım. En çok duyduğum ve attığım slogan “birleşe birleşe kazanacağız” olmuştur. Ancak ayrışmaktan birleşmeye fırsatımız pek olmuyor ne yazık ki. Halbuki bu meydanda bulunan birçoğunuzu tanıyorum. Herkesin mücadelesi kıymetli ve değerli. Hepiniz, hepimiz daha demokratik ve insanca yaşayacağımız bir ülke için sevdiklerimizin zamanından, cebimizdeki paradan, bireysel zevklerimizden vazgeçiyoruz. Ve herkeste aynı duygu olduğunu biliyorum. Kemal Tahir’in sözüydü yanlış anımsamıyorsam; “tek bir kuvva kalana kadar umut bitmez” Elbette yüzyıllardır yapılan demokrasi mücadelesinde bizler bu yola arkamızdan gelene yol açmak zorundayız. Ve mücadeleyi asla bırakmamalıyız. Tarihin ilk kadın filozofu olan Hyptia’nın dediği gibi bizi birleştiren güçler, ayıran güçlerden daha fazladır. Safları sıklaştırmamız ve halkımızı bu mücadeleye katmak için yeni mücadele yöntemlerini güçlendirmeliyiz. Kim hangi alanda güçlü ise bu ülkenin demokrasi sevdalısı, vicdanlı insanları oraya destek vermek zorundadır.

Süreklilik önemlidir. Unutturuyorlar! Unutmayacağız! Ne Uğur MUMCU’yu, ne Narin bebeği, ne Can ATALAY’ı ne daha dün komşu ilçemiz Marmaris’te katledilen Yasemin Yorulmaz’ı…Unutmayacağız onlar duyana kadar haykıracağız. Bu ülkede kadın katliamı var! Kadın cinayetleri politik derken yanlış anlıyorlar sanırım. Kadınları öldüren canilerin o parti bu parti olmasından kaynaklı değil İstanbul Sözleşmesini kaldıran politikacılaradır isyanımız. Hiç mi vicdanınız kalmadı. Susmuyoruz, kormuyoruz, itaat etmiyoruz.
“Sayılmayız parmak ile, tükenmeyiz kırmak ile.”
Dün tüm demokrasi aşığı vicdan sahibi yurttaşlarımızla Esenyurt Cumhuriyet Meydanı’nda bir olduk, adalet ve demokrasiye susamış halkımızla, siyasi iktidarın hukuksuzluklarına karşı bi arada durduk.
Tek yürek olarak haklı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Oyumuza, irademize, ülkemize Sahip Çıkıyoruz. Sahip çıkacağız.
Esenyurt Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Özer’in hukuki bir gerekçe olmaksızın tutuklanması, ülkemizde demokrasinin, halk iradesinin ve hukuk düzeninin iktidar eliyle bir kez daha çiğnenmesi anlamına gelmektedir
Esenyurtluların oyuyla seçilen belediye başkanımızı hedef alarak halkın iradesini yok sayan bu kararı ve siyasi iktidarın yargıyı istediği gibi kullanarak kendi çıkarlarına göre hukuk dışı süreçler işletmesini asla kabul etmiyoruz.
Kapalı kapılar ardında, toplumsal birlik ve bütünlüğümüze siyasi operasyonlarla müdahale etmek isteyenlere karşı tepkimizi daha da büyüteceğimizi ve bu baskıya karşı sessiz kalmayacağımızı tüm kamuoyuna duyuruyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi, Türkiye’nin birinci partisidir. 31 Mart 2024 Yerel Seçimlerinde halkın büyük desteğini kazanarak iş başına gelen Cumhuriyet Halk Partisi belediyeleri, demokratik yollardan yönetime gelmiş ve yetkisini yalnızca milletten almıştır.
Ancak bugün, halkın sandıktan çıkan iradesini yok sayan bu siyasi operasyonla halk iradesi gasp edilmekte, halkımızın seçme ve seçilme hakkı ayaklar altına alınmaktadır.
Hiçbir hukuki gerekçe olmamasına rağmen ilhamı geçmişten alınan şafak operasyonları yapılması, iktidar medyasında büyük bir dezenformasyon kampanyasına girişilmesi kurulan bu kumpasın “'ne istediniz de vermedik' denilen zamanlardan kalma yöntemlerle iş yapma alışkanlığının devamı olduğunu gözler önüne sermektedir.
Öyle ki, bir hafta önce Abdullah Öcalan’ın meclise getirilmesi yönünde çağrılar yapan iktidar, Türkiye’nin en büyük ilçesinin seçilmiş belediye başkanının siyasi bir kararla hapse atma cüretini göstermiştir.

Cumhuriyet Halk Partisi olarak, her türlü baskıya ve hukuksuzluğa karşı halkımızın iradesini savunmaya, demokrasiyi korumaya kararlıyız. Halkın iradesini çiğneyen siyasi iktidara bir kez daha sesleniyoruz: Bu ülkenin seçilmişlerine karşı yürüttüğünüz hukuk dışı operasyonlar, vatandaşlarımızın Cumhuriyete ve demokrasiye olan bağlılığına gölge düşüremeyecektir.
Bu hukuksuzluk sona erene kadar, halk iradesini korumak için meydanlarda, yargı önünde ve tüm demokratik platformlarda sesimizi büyüteceğiz.
Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir!
Bizler Cumhuriyet Halk Partililer olarak gücümüzü kurtuluş mücadelesi verenlerden, inancımızı kuruluş mücadelesi veren fikir sahiplerinden alıyoruz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk her türlü zorluğa rağmen demokratik parlamenter rejime sahip çıkmıştır. Herkesin bu konuda bilgisi vardır. İlk meclis entelektüel birikimi olan vatanına sahip çıkan parlamenterlerden oluşmuştur. Gazi Mustafa Kemal Atatürk kimi zorlamalara karşın paşam meclisi lağv edelim telkinlerine şiddetle sahip çıkmış demokratik bir toplum yaratma iradesini göstermiştir. Cumhuriyetimizin ilanından 101 yıl sonra geldiğimiz durum ortadadır.
Bu arada partimize getirilen sine-i millete dönün yöntemi bu aşamada etkili olmayacaktır. Dün sayın genel başkanımız Esenyurt Mitinginde bu durumu açıklamıştır. Öyle gidilecek bir seçim erken değil ara seçim oluyor. Ve sine-i millete dönenler seçime gidemiyor. Bu durum iktidar ortaklarının yeni bir anayasa yapma yolunu açma planıdır. Oyuna gelmeden kurulan oyunun farkında olarak mücadelemize süreklülükle devam edeceğiz kimsenin kuşkusu olmasın!
Bugün merkezi iktidarın yarattığı kriz sarmalının Türkiye’de yeni umutsuzluklara sebep olduğunu biliyoruz. Derdimiz çok. Türkiye’nin vicdanlı ve iyi insanları ile bir cephe oluşturmak zorundayız. Birlikte çalışıp birlikte bir yol yürümeliyiz. İşte o yolun adı Türkiye İttifakıdır. Hedefimiz İktidar.
Asla umudunuzu kaybetmeyin!
Bu düzeni değiştireceğiz!
Birlikte çalışıp, birlikte kazanacağız!
Mutlaka kazanacağız!
Mutlaka kazanacağız!

Haber ibo.a.bo

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış