Hikmet Kıvılcımlı: Bir Devrimcinin Hayatı ve Mücadelesi

"Kıvılcımlı’nın siyasi hayatı, sürekli kovuşturmalarla dolu geçti. 1925’te Şeyh Sait İsyanı sonrası çıkan Takrir-i Sükûn Kanunu ile İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve 10 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Bir yıl hapis yattıktan sonra af ile serbest kaldı. 1927 Tevkifatı’nda, parti arşivinin polise teslim edilmesi üzerine tutuklandı ve üç ay hapis yattı. Hapisten çıkınca TKP’yi yeniden örgütlemeye çalıştı, ancak 1929 İzmir Davası’nda 4,5 yıl hapis cezası aldı. Mahkemede direnişçi tutumuyla dikkat çekti: “4,5 yıl kızıl bir profesör olmak için iyi bir süre” dedi. "

 Hikmet Kıvılcımlı: Bir Devrimcinin Hayatı ve Mücadelesi

Bir Devrimcinin Hayatı ve Mücadelesi

Hikmet Kıvılcımlı, Türkiye sosyalist hareketinin en önemli figürlerinden biri olarak kabul edilir. 1902 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun Kosova Vilayeti’nde, Priştine’de doğan Kıvılcımlı, Marksist-Leninist bir siyasetçi, kuramcı, yazar, yayıncı ve çevirmen olarak tanınır. Gerçek adı Hikmet Ali olan Kıvılcımlı, ömrünün büyük kısmını sosyalizm mücadelesine adamış, toplam 22 yıldan fazla hapiste yatmış ve sayısız eser bırakmıştır. Hayatı, Osmanlı’nın çöküşü, Cumhuriyet’in kuruluşu ve Soğuk Savaş dönemi gibi kritik tarihsel süreçlerle iç içedir. Mücadelesi, Türkiye’de işçi sınıfı devrimini hedefleyen teorik ve pratik çabalarla şekillenmiş, emperyalizme ve sömürüye karşı direnişin simgesi haline gelmiştir.  Bu makale, Kıvılcımlı’nın hayatını, siyasi mücadelesini ve eserlerini ana hatlarıyla ele alacaktır.

Siyasi Mücadele ve İlk Tutuklamalar

Kıvılcımlı’nın siyasi hayatı, sürekli kovuşturmalarla dolu geçti. 1925’te Şeyh Sait İsyanı sonrası çıkan Takrir-i Sükûn Kanunu ile İstiklal Mahkemesi’nde yargılandı ve 10 yıl kürek cezasına çarptırıldı. Bir yıl hapis yattıktan sonra af ile serbest kaldı. 1927 Tevkifatı’nda, parti arşivinin polise teslim edilmesi üzerine tutuklandı ve üç ay hapis yattı. Hapisten çıkınca TKP’yi yeniden örgütlemeye çalıştı, ancak 1929 İzmir Davası’nda 4,5 yıl hapis cezası aldı. Mahkemede direnişçi tutumuyla dikkat çekti: “4,5 yıl kızıl bir profesör olmak için iyi bir süre” dedi.

1933’te tahliye olduktan sonra legal yayıncılığa yöneldi. Marksizm Bibliyoteği ve Emekçi Kütüphanesi gibi yayın evleri kurdu. Marx, Engels ve Lenin’in eserlerini çevirdi ve yayımladı. Kendi eserleri arasında “Türkiye İşçi Sınıfının Sosyal Varlığı”, “Emperyalizm Geberen Kapitalizm” ve “İnkılapçı Münevver Nedir?” gibi kitaplar yer aldı. Bu faaliyetler nedeniyle 1938 Donanma Davası’nda Nâzım Hikmet’le birlikte yargılandı ve 15 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Savcı, delil aramadan cezayı verdi. Bu dava, Kıvılcımlı için en uzun hapis dönemini başlattı: 12 yıl. 

Hapishane Yılları ve Teorik Üretim

Hapishane yılları, Kıvılcımlı’nın en verimli dönemlerinden biriydi. Elazığ, Çankırı, Amasya ve Kırşehir cezaevlerinde kaldı. Hapishaneleri “üniversite” olarak adlandırdı; mahkûmlara yardım etti, felsefe, tarih ve ekonomi üzerine binlerce sayfa yazdı. En önemli eseri “Yol: TKP’nin Eleştirel Tarihi” (1932) bu dönemde yayımlandı. Sekiz ciltten oluşan “Yol” serisi, ideoloji, sosyal gelişim, parti tarihi, proletarya ve köylülük gibi konuları kapsıyordu. Felsefi eserler arasında “Diyalektik Materyalizm”, “Metafizik Sosyolojiler” ve “Bergsonizm” yer aldı. Tarih çalışmaları, Osmanlı ve İslam toplumlarını materyalist bakışla inceledi.

Vatan Partisi ve Son Dönem Mücadelesi

1954’te yasal Vatan Partisi’ni (VP) kurdu. Parti, anti-emperyalist ve anti-sömürücü bir çizgi izledi. 1957 Eyüp mitinginde sosyalizmi İslam değerleriyle bağdaştıran konuşması nedeniyle önce “dini siyasete alet etmek”, sonra “komünizm propagandası” suçundan yargılandı. Parti kapatıldı, 25 üye tutuklandı. 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası orduya hitap eden telgraflar çekti ve subaylarla ilişkiler kurdu.

1965’te Tarihsel Maddecilik Yayınları’nı kurdu. Marx’ın “Kapital”ini kısmen çevirdi. Eserleri arasında “Tarih-Devrim-Sosyalizm”, “Türkiye’de Kapitalizmin Gelişimi” ve “İhtiyat Kuvvet Milliyet (Şark)” yer aldı. 1967’de İşsizlik ve Pahalılıkla Savaş Derneği’ni (İPSD) kurdu; grevler ve gösteriler düzenledi. Türk Solu, Aydınlık ve Ant gibi dergilerde yazdı.

11 Ekim 1971’de Belgrad’da, 69 yaşında öldü. Cenazesi İstanbul Topkapı Mezarlığı’na defnedildi.  Kıvılcımlı, 50’den fazla eser bıraktı. 

Kıvılcımlı’nın hayatı, inat ve inancın öyküsüdür. Direnişçi tutumu, teorik derinliği ve halka adanmışlığı, Türkiye solunun önemli bir mirası olarak kalmıştır. Onun eserleri, günümüz sosyalist tartışmalarında hâlâ referans alınır ve mücadelesi, ezilenlerin özgürlüğü için ilham kaynağıdır.

Yazar cemil baran

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış