 
                                            
                                        
ciddi abilere, ablalara ithafen: izahı olmayan mizah
Ah, kapitalizm denen şu harika icat, sevgilileri ayıran bir ayrılık makinesi gibi çalışıyor! Eskiden aşıklar, sadece dağlar, nehirler yüzünden ayrılırdı. Ya şimdi? Sağ ol kapitalizm, sayende iş saatleri maraton koşusu gibi uzadıkça uzuyor, tatiller ise “tatil mi, o da ne?” diye soruluyor. Herkesin cüzdanı delik deşik. Aşk? O da lüks eşya kategorisinde!
Bak hele, kapitalizm ne kadar “düşünceli”: İnsanları ofislere, fabrikalara zincirliyor, aşkı da “premium üyelik” yapıyor. Kim demiş aşk bedava diye? Hayır efendim, romantik akşam yemeği faturası kabarıyor. Tatil desen uçak biletiyle birlikte kalp krizi geçirtiyor. Ayrılık mı? O daha ucuz, hem de promosyonlu!
Kapitalizm, göçmenlik ajansı gibi: İnsanları daha iyi iş diye şehirden şehre savuruyor, sevgililer de bavulda unutulmuş çorap gibi geride kalıyor. Bir taraf ter döküyor fabrikada, öbürü kıtalar ötesinde hayatta kalma oyunu oynuyor. Aşk mı? O artık yatırım fonu: Evlilik öncesi kredi notu kontrolü; çocuk desen “masraf analizi” yapmadan olmaz. Boşanma avukatları villalarda yüzüyor, terapistler yatlarda tatil yapıyor – bravo kapitalizm, senin sayende!
Düşün bir: Kapitalizm tüketim partisi düzenliyor, sevgililer hediye yarışında. Çiçekler, mücevherler, son model gadget’lar… Para bitince? Ayrılık partisi başlıyor! “Şimdi al, sonra öde” diyor reklamlar, ama ödeme günü kalp kırıklığı faiziyle geliyor. Hafta sonları ekstra mesaiye kurban, romantizm mi? O Tinder’da sağa sola kaydırma oyunu.
İşsizlik? Kapitalizmin komik hediyesi! Bir taraf iş kaybedince, diğeri sırtına biniyor. Stres patlıyor, kavgalar çoğalıyor – hoop: ayrılık! Zenginler yatlarda aşk yaşıyor, fakirler otobüs durağında vedalaşıyor. Yalnızlık pazarı patlamış: Dating app’ler, psikologlar, evcil hayvanlar – hepsi para basıyor!
Kapitalizm küreselleşme sihirbazı: Sevgilileri kıtalar arası ayırıyor. Biri Asya’da üretim bandında, diğeri Avrupa’da alışveriş merkezinde. Zaman farkı mı? O da bonus ayrılık hediyesi! Aşk kontratı gibi: Süresi dolunca yenilenmiyor, kariyer peşinde koşarken ilişkiler tozlanıyor.
Reklamlar sevgiyi satıyor: “Bu ürünü al, sevgilin eriyecek"! Ama fatura gelince kavga eriyor. Enflasyon mu? O aşkı eritiyor, romantik geziler yerine bütçe toplantıları yapılıyor. Boşanma partileri, yalnızlar kulüpleri – kapitalizm yeni pazarlar açıyor!
Teknoloji mi? Kapitalizmin parlak oyuncağı! Sosyal medya sevgilileri “takip” ettiriyor, ama gerçekte uzaklaştırıyor. Beğeniler, emojiler – ama yüz yüze sohbet? O lüks. Ayrılık bir tık: Engelle, sil, bitir. Veri madenciliğiyle aşkı bile satıyor!
Kapitalizm adil hakem: Zenginler aşkı satın alıyor, fakirler hayalleriyle idare ediyor. Eğitim mi? Üniversite borçlandırıyor, mezunlar dağılıyor, aşk erteleniyor. Sonuçta kapitalizm ayrılık kralı: Sevenleri ayırıp, yalnızlığı çoğaltıyor. Ama hey, her ayrılık yeni tüketim döngüsü – tebrikler usta!
Sağlık sistemi mi? Hastalık ayrılık getiriyor, tedavi faturası ev sattırıyor. Aşkı sigortalat, ama ayrılık kapsanıyor mu? Şüpheli! Çevre mi? İklim değişikliğiyle göçler, ayrılıklar – aşk hayatta kalma reality şovu.
Gig ekonomisi mi? İnsanları “serbest” bırakıyor, ama ilişkileri zincirliyor. Biri Uber’de direksiyonda, diğeri kuryede... Görüşme mi? Hayal!
Kapitalizm, sen ayrılıkların şampiyonusun, karı çoğaltıyorsun. 
kahkahalar atarak söylüyorum, 
kalplerimizdeki fırtına tüm ülkeyi yutar! 
seçim sandıklarının gölgeleri arasında bir gülümseme bırakıyorum arkamda 
"ben seni seçmedim!" 
Yorumlar (0)