Aydan Çelik iki sevdiğini bir araya getirmiş bu kitapta. Nâzım Hikmet’in “üç yaşında Halep’te paşa torunluğu” ederken, üç tekerli bir bisiklet arkasında başlayan hikâyesinin izini sürüyor. Sadece büyük şair yok kitapta, ona dokunan yüzlerce insanın iki tekere dair hikâyeleri de var: Leonardo Da Vinci, Tolstoy, Troçki, Emile Zola, Yahya Kemal, Tevfik Fikret, Halide Edip, Hüseyin Rahmi, Hemingway, Ilya Ehrenburg, Che Guevara, Arabistanlı Lawrence, Simone de Beauvoir, Jean-Paul Sartre, Yves Montand, Picasso, Charlie Chaplin, Marie ve Pierre Curie, Muhsin Ertuğrul, Orhan Kemal, Mehmet Ali Aybar, Mina Urgan, Fikret Mualla, Oktay Rıfat, Peyami Safa, Refik Erduran, Münir Özkul, Memet Fuat, Mehmet Nâzım ve daha kimler kimler…
Aydan Çelik, kitabının başında, “Bu kitabı niye yazdım?” başlığı altında önce kendine soruyor: “Ortalıkta bu kadar çok Nâzım Hikmet kitabı varken niye onlara bir (hatta iki) tane de ben ekledim?”diye… Sonra da cevaplıyor: “2018 yılında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, Nâzım Hikmet’in öldüğü 3 Haziran’ı ‘Dünya Bisiklet Günü’ ilan etti. Nazım Hikmet ve bisikleti ilişkisine dair elimizde bir dizi bilgi, daha önemlisi fotoğraf vardı. Bütün bunlar bir araya gelince elinizdeki kitabın kıvılcımı çaktı! Bana da yola koyulmak düştü."
Yazar ve akademisyen Murat Sevinç diken.com.tr’deki yazısında bu kitap için şöyle diyor:
“Muhterem okur, bana kalsa Aydan Çelik’in çizimleriyle de bezediği bu harika kitabı bölüm bölüm, satır satır anlatırdım, ancak, olacak iş değil. Çelik’in, uzun bir tarih içinde, Nâzım’ın yaşamına bir yerinden temas etmiş sayısız kişi ve olayın bisikletle ilgisini gösterme becerisi etkileyici. Ulusal sınırları ciddiye almayan iklim krizinin, salgınların vs. gezegeni ve yaşamlarımızı altüst ettiği (ve edeceği) şu devirde, bisiklet, her zamankinden daha hayatî bir öneme sahip.” [1]
“Nâzım Hikmet’in Bisikleti” aslında iki kitaplık bir projenin ilk kitabı. İkinci kitap ise Nazım Hikmet’in gezdiği, yazdığı, dokunduğu yerleri içeren bir İstanbul rehberi niteliğinde olacak. Aydan Çelik’in daha önce yayınladığı “İstanbul Bisiklet Rehberi” nedeniyle bu konuda kayda değer bir deneyime sahip.
“Nâzım Hikmet’in Bisikleti dünyayı yavaşlatmayı ve hayatın ritmini dengelemeyi başaran bir aletin hikâyesini, tam da buna uygun bir formatta, basılı kitap olarak sunuyor. Yolu Nâzım Hikmet’in Bisikleti’ne düşecek olanlara keyifli okumalar! Okuyanlar zaten muhtemelen bisiklete binmek ve hayatın artık kaybetmiş olduğumuz şiirsel tarafını yeniden keşfetmek üzere heybeye bir Nazım Hikmet kitabı atmak isteyeceklerdir. [2]
Yorumlar (0)