Bugün (10.09.24) MUÇEP Datça Meclisinin 113. Adalet ve Barış Buluşmasında, Narin için de adalet istendi. Adalet Buluşmasında, Datça Kadın Platformunun Narin için, kaybedilen, katledilen, istismar edilen çocuklar için hazırladığı basın açıklaması okundu. Açıklama sık sık sloganlarla kesildi.
Datça Kadın Platformunun basın açıklamasında iptal edilen İstanbul Sözleşmesine dikkat çekilerek başlandı, okunan basın açıklamasında:
“Bizim yasalarımız yeterli diyerek İstanbul Sözleşmesi’nde bir gecede çıkmasaydınız 6284’ü gereğince işletseydiniz, bu çocuklar ve kadınlar, bu kadar kolay katledilmeyecekti… On yaşında Cemile, Sekiz yaşında Narin, dere kenarına bırakılan Leyla, 11 yaşındaki Rabia Naz, dokuz yaşındaki Cinna, iş kazasında değil taammüden öldürülen cinayetlerin kurbanı işçi çocuklar, çocuk koğuşlarında tarikat yurtlarında sözde dini eğitim veren merdiven altı kurslarda, o çok kutsadığınız aile içinde istismara uğrayan şiddet gören çocuklar, idam etmek için yaşı büyütülen çocuklar, depremde kaybedilen sonlarının ne olduğu bilinmeyen çocuklar, anneleriyle birlikte öldürülen çocuklar, gözleri önünde anneleri öldürülen çocuklar, babaları yıllar sonra toplu mezarlarda bulunan çocuklar, nineleri cumartesi anneleri olan çocuklar, yoksulluk ve açlık ve çağdışı eğitimlerle harcadığınız çocuklar, yani bizim çocuklarımız… Dün Narin’e önlük yerine kefen giydirdiniz… Bu yetmedi bir de tabutunun üstüne gelinlik koydunuz, bu karanlık zihniyetinizi kabul etmiyoruz… küçücük köyde Narin aranırken 19 gün boyunca bütün köylüler, yetkililer, kör-sağır-dilsiz oldular… susmayan basını da yayın yasağı ile susturdunuz. Oysa çocuklar ölürken değil, uyurken susulur. Bizler çocuk ölümlerinde, kadın ölümlerinde katil yandaşsa, hele katilin korunacağını Rabia Naz’ın katlinde öğrenmiştik… Aladağ‘da yanan kız çocuklarından öğrenmiştik… o yüzden her gün daha yüksek sesle sormaya devam ettik, Narin neden katledildi?.. bu işin arkasında kimler var?.. bu cinayeti işleyen kim ya da kimler?.. biz biliyoruz ki kadın cinayetleri gibi çocuk cinayetleri de, politiktir… Narin için adalet… çoçuklar için adalet istiyoruz… katilleri, tecavüzcüleri değil, çocukları koruyan devlet istiyoruz… artık kan kusup kızılcık şerbeti içtik demiyoruz… Kol kırılıp yen içinde kalmayacak…
Öfkeliyiz… susmuyoruz… susmuyoruz…”denildi.
Okunan basın açıklamasının ardından, Datça Kadın Platformu pankartı altında önde kadınlar ve arkada erkeklerle kalabalık bir insan zinciri oluşturuldu. İnsan zinciri Berkin Elvan Anıtı önünden, Cumhuriyet Meydanına kadar uzadı. Sık sık “susmuyoruz, itaat etmiyoruz”; “Jin Jiyan Azadi – Kadın Yaşam Özgürlük” sloganları ile “Narin için Adalet” istenildiğine dair sloganlar Datça sokaklarında haykırıldı. Mor isyan bayraklarıyla yürüyen kadınlar Cumhuriyet Meydanına ulaştıklarında Kadın Ağacına Narin’in fotoğrafını ve adını da astılar…
Meydanda Filiz Aydeniz’in Dayanışma Datça internet web sitemizde dün yayınlanan Bugün Günlerden Narin isimli yazısı da okundu (bkz: https://dayanisma-datca.org/bugun-gunlerden-narin/)
Datçalı kalabalık uzun süre Meydanı terk etmedi ve slogan atmaya devam etti…
Yorumlar (1)
derya Deniz
2 ay önce / 11.09.2024Keşke ama keşke Narin'ler öldürülmeseydi, Leyla'lar kaybedilmeseydi. Keşke insani değerlerimize bu kadar yabancılaştırılmasaydık. İnsani değerlerimizin yeniden hatırlanması için çaba gösterenlere bin selam.
Beğendim 3 | Beğenmedim 0 | Cevapla