Ne Okuyoruz!

Bir kitapçının gözünden ne okuyoruz, ne okumuyoruz?

Ne Okuyoruz!

Son bir yıldır ülkenin değişik yerlerindeki kitap fuarlarına katılıyorum, ilki geçen yıl İzmir kitap fuarı, sonuncusu Datça kitap günleri. İzmir’de Ekim ve Nisan aylarında fuar yapıldı; ilki Gaziemir ikincisi Kültür Park’ta. Okurun yoğunluğu ve satış açısından Kültür Park harikaydı ama bunu Gaziemir için söyleyemeyeceğim. Fuarlara Metis Yayınları adına katılıyorum; Metis’te ülkenin en eski yayınevlerinden (1982) ve daha nitelikli kitaplar yayımlayan bundan dolayı daha nitelikli okura seslenen bir yayınevi. (Murathan Mungan’ın "995 Km" yeni yayınlanmış ve İzmir’de yazar olarak değil kitap olarak görücüye çıkıyor.) İzmir Metis açısından edebiyat okuru olarak tarif edilebilir, Gaziemir’in şehre uzaklığı da satış açısından büyük etken; ama aynı şehirde Kültürpark’ta yapılan fuarda da yine edebiyat satışı yoğunlukta. Araştırma ya da fikriyat diye isimlendirebileceğim kitapların satışı ise nedense daha az. İzmirli arkadaşlar bozulacak ama durum böyle.

İkinci fuar Diyarbakır
Şehre girdiğinizde gözünüze çarpan ilk şey tarih, ondan sonra rahatsız edici derecede yoksulluk; yoksulluk derken hem insanları, hem de şehrin bakımsızlıktan dolayı yoksulluğu. Fuar alanı burada da şehrin dışında ama İzmir’den çok farklı bir okur profili var. İzmir’de ne kadar edebiyat dediysek burada hem edebiyat hem fikriyat ve bizi en çok etkileyen insanların ilgisi. Murathan Mungan imzasını anlatmak için sadece görmeniz gerek diyebilirim. İzmir’de zorla satmaya çalıştığımız "Hayali Cemaatler" veya "Edward W. Said" kitapları sanki okumasalar aç kalacaklar gibiydi ki okumasalar aç kalacaklardı. Diğer fuar Adana ve yine şehrin dışı; yemekleriyle insanlarıyla film seti gibi bir yer; Adana ne İzmir ne de Diyarbakır orası başka bir yer, nevi şahsına münhasır. Satış ve okur açısından edebiyat ağırlıkta ama diğer yerlerden farklı olarak öneri isteyen okurlar çoğunlukta ve burada da Mungan başrolde, Diyarbakır değil ama yakın.

Dalyan ve Datça
Artık yaz geldi ve yaz fuarları başladı, temmuz da Datça; (burada İş Bankası Yayınlarını satmaya çalıştık, gerçekten çalıştık ama beceremedik) beklediğimizin çok altında, arkasından Dalyan; kitap okuru yok ama sivrisinek çok, ağustos tekrar Datça. Beklenti düşük ve Datça bizi şaşırtıyor ve artık okur var. Yaz fuarlarında önceden klasikler ve popüler Türkçe edebiyat satılırdı; bu sene çok farklı; Hitler’in "Kavgam" tekrar sorulmaya başladı ve sadece çocuklar değil büyüklerinde ilgisi futbolcuları anlatan kitaplar. Ülkedeki ekonomik durumla kitap satışı azaldı ama tatile gelenlerin niteliği de ülkenin fotoğrafını gösteriyor.

Haber erhan ünay

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış