Sera Kadıgil ile TİP Datça Buluşması

Bugün (30 Temmuz Çarşamba) Sera Kadıgil, Saat 18.00'de Cumhuriyet Meydanında kalabalık bir açık hava toplantısıyla Datçalılara hitap etti...

Sera Kadıgil ile TİP Datça Buluşması

Bugün (30 Temmuz 2025 Çarşamba) günü, Türkiye İşçi Partisi, Muğla İl Örgütü, Datça İlçe Örgütleri TİP milletvekili Sera Kadıgil'in katılımıyla bir halk buluşması düzenledi.  Buluşmaya Datçalıların yanı sıra, diğer ilçelerden partililerin de katıldığı yoğun ve kalabalık bir katılım olduğu görüldü.

Açık hava toplantısında Türkiye İşçi Partisi bayraklarıyla birlikte, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği bayrakları ile Datça MUÇEP’in Bırakın Doğal Kalsın ve Şezlongsuz Datça’nın Kıyıları Savunuyoruz pankartları da açıldı. Kimi katılımcıların elinde, Antidemokratik Müdahalelere Karşı Datça’yı Savunuyoruz, Zeytinime Dokunma, Talana Hayır, Havama Suyuma Toprağıma Dokunma gibi dövizler de vardı.Sera Kadıgil ile TİP Datça Buluşması

İlk konuşmacı TİP Datça İlçe Başkanı Zehra Kahraman, Sera Kadıgil’i takdim eden bir konuşma yaptı ve Kadıgil’i kürsüye davet etti.  

Sera Kadıgil ile TİP Datça Buluşması

Sera Kadıgil konuşmasına “ülkemizin her yanı yangın yeri, sadece demokrasimiz, anayasamız, meclisimiz yanmıyor, cayır cayır ormanlarımız da yanıyor” diyerek başladı. Devletin tüm yurda yayılan orman yangınlarını söndürmedeki hazırlıksızlığını, beceriksizliğini sorguladı. Yangınların otel sahiplerinin, altının maden dolu olması ile ilgisini sorguladı. Yangınlardaki insan ölümlerine, söndürmek için gönderilen görevlilerin/gönüllülerin ölümlerine… Yitip giden insanların yanı sıra kaybettiğimiz doğal yaşama, ağaçlara hayvanlara, eko sisteme de dikkat çekti. Yangınların nedenleri arasında özelleştirilmiş elektrik dağıtım ya da enerji ve maden şirketlerine de dikkat çekti.  Baş sorumlunun devlet olduğunu, devletin görevini yapmadığını, “dini imanı para olan bir güruh tarafından yönetildiğimizi, doğal varlıklarımızın dini imanı para olanlara peşkeş çekildiğini” söyledi.

Kadıgil konuşmasında maden ve enerji şirketlerine yaranmak için çıkartılan torba yasaya da yer verdi… Zeytinliklerini korumaya çalışan Muğlalıların mücadelesine selam gönderdi. Korunması gereken denizleri, kıyıları, zeytinlikleri, toprakları, ormanlarını savunan yaşam savunucularına da konuşmasında yer verdi.

Kargı Koyunda kamuya ait 128 dönümlük arazinin cumhurbaşkanlığı kararı ile yerel halka ve yerel yönetime sorulmadan özelleştirilmesini ve sermaye şirketlerince talan ettirilmesine de konuşmasında değindi ve buradaki kazanılmış davanın, uzman bilirkişi raporlarına rağmen geçersiz sayılmasındaki hukuksuzluğa da dikkat çekerek, kıyıların, zeytinliklerin, korunması gereken alanların sermaye sahiplerince talan ettirilmesine de değindi.

Konuşmasında ülkedeki adaletsizliklere, Can Atalay’ın vekilliğinin hukuksuzca tanınmamasıyla ilgili sözleri kalabalığın Atalay’a Özgürlük sloganları ile kesildi. Sera Kadıgil konuşmasında Demirtaşın, İmamoğlunun tutukluluğuna, hak mağduriyetlerine de işaret etti.

Konuşmasının son kısmında devletin aile yılında, kadın ölümlerindeki erkek şiddetine arka çıktığına, patriyarkal devletin sorumluluğuna da vurgu yaptı. Konuşması sık sık susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz sloganları ile kesildi.

Kadıgil’in konuşması, bir saatten fazla sürdü. Konuşmasından sonra katılımcılar arasına gelen Sera Kadıgil, katılanlarla uzun uzun sohbet etti.

Video can çınar
Haber ibo.a.bo

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış