Suriyedeki Alevi Soykırımından Kaçan Göçmenlerin Yaşamları Tehdit Altında!

Suriye’de Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ)’li Cihatcı Selefi grupların katliamından kaçıp Türkiye’ye sığınan bir grup Alevi vatandaş Muğla Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutulmaktadır. Milyonlarca Suriyeli vatandaşın savaştan kaçarak Türkiye’de sığınmacı olarak yaşaması sorun olmazken, Suriye vatandaşı Alevi sığınmacılar geri gönderme merkezinde tutularak akıbetleri hakkında bilgi alınamamaktadır. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Muğla Şubesi bilgi edinmek istemişse de geri gönderme merkezinde kaç kişinin olduğu ve isimlerine ulaşamamıştır.

Suriyedeki Alevi Soykırımından Kaçan Göçmenlerin Yaşamları Tehdit Altında!

Suriye’de Heyet Tahrir el-Şam (HTŞ)’li Cihatcı Selefi grupların katliamından kaçıp Türkiye’ye sığınan bir grup Alevi vatandaş Muğla Ula Geri Gönderme Merkezi’nde tutulmaktadır. Milyonlarca Suriyeli vatandaşın savaştan kaçarak Türkiye’de sığınmacı olarak yaşaması sorun olmazken, Suriye vatandaşı Alevi sığınmacılar geri gönderme merkezinde tutularak akıbetleri hakkında bilgi alınamamaktadır.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Muğla Şubesi bilgi edinmek istemişse de geri gönderme merkezinde kaç kişinin olduğu ve isimlerine ulaşamamıştır.

 Avrupa Arap Alevileri Federasyonu kamuoyuna ve resmi makamlara yapmış olduğu çağrıda:

 ” Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu bu kişiler arasında, Alevi inancına mensup sığınmacıların bulunduğu bilinmektedir. Edinilen bilgilere göre bu kişiler, zorla geri gönderilme (refoulement) tehlikesi altındadır. 

Suriye’de özellikle Alevi topluluğuna yönelik devam eden ayrımcılık, şiddet, zorla alıkoyma ve infaz vakaları göz önüne alındığında, bu kişilerin Suriye’ye gönderilmeleri halinde ölüm, işkence veya kötü muameleye maruz kalma riski son derece yüksektir.

 

Bu durum, yalnızca vicdani değil, aynı zamanda hukuki bir sorumluluk doğurmaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 4. maddesi, 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi’nin 33. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi, hiç kimsenin işkence veya ölüm riski bulunan bir ülkeye geri gönderilemeyeceğini açıkça hükme bağlamaktadır.

Bu nedenle Federasyonumuz,

Tutulan sığınmacıların her birinin bireysel durumunun ayrıntılı biçimde incelenmesini,

Tüm sınır dışı işlemlerinin derhal durdurulmasını,

Özellikle Alevi inancına mensup kişilerin can güvenliği, inanç özgürlüğü ve insan onuru temelinde korunmasını,

Ulusal ve uluslararası insan hakları mekanizmalarının bu konuda acilen devreye girmesini,

ısrarla talep etmektedir.

Bu çağrımız, sadece bir topluluğun değil, insanlığın ortak vicdanına yöneliktir.

Hiç kimse inancı, kökeni ya da kimliği nedeniyle ölüme gönderilmemelidir.

Avrupa Arap Alevileri Federasyonu olarak, başta Türkiye Cumhuriyeti makamları olmak üzere tüm yetkili kurumları, insan hakları kuruluşlarını ve uluslararası toplumu bu konuda acil duyarlılığa ve harekete geçmeye davet ediyoruz.”

Suriye’de Alevi Katliamı Var

Suriye'de Esad yönetimini devirerek Şam'da ve diğer kentlerde kontrolü sağlayan selefi cihatcı Heyet Tahrir eş-Şam'a (HTŞ) bağlı gruplar Suriye’nin Humus, Hama ve Lazkiye kırsalında Alevi köyleri kuşatma altına alarak, Alevi ve diğer inanç mensubu halkı katlederek soykırım suçu işlemeye devam ediyor. Ruh hastası selefi gruplar Alevi ve diğer inanç gruplarının İbadethanelerine saldırı düzenleyerek bombalıyor yakıyor. Alevi vatandaşlar sokak ortasında infaz edilmekte, kadınlar kaçırılarak tecavüz ediliyor, gençler işkence edilerek kaybedilmekte, köyler yıkılıp ormanlar yakılmaktadır.

Suriyedeki Alevi Soykırımından Kaçan Göçmenlerin Yaşamları Tehdit Altında!

İnanç Kimliği Nedeniyle Sığınmacılar Geri Gönderilemez

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 17. maddesi, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun 4. maddesi, 1951 Cenevre Mülteci Sözleşmesi’nin 33. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 3. maddesi, hiç kimsenin işkence veya ölüm riski bulunan bir ülkeye geri gönderilemeyeceğini açıkça hükme bağlamaktadır.

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler gereği inanç kimliği nedeniyle tehdit altında bulunan hiçbir sığınmacı sınır dışı edilemez. Bu kişilerin gönderilmesi uluslararası hukukun açık ihlalidir.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış