Tarihte Kayyuma Dair Enstantaneler
Son günlerde (ya da yıllarda mı demek lazım) karşımıza çıkan kayyum olaylarının tarihte ne kadar eskiye dayandığına dair biraz araştırınca, kaynaklar ilk kayyumun 1912'de İttihatçılar tarafından Siirt - Şirvan Belediyesinde Yusuf Kamil Bedirhan'ın görevden alınarak atandığını rivayet ediyor. Cumhuriyet döneminde 1930-1948 yılları arasında ise Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı yerleşimlerde 90 kadar belediyeye kayyım atandığını görüyoruz. Kaygı yine aynı: “Kürtlük cereyanının mefkureye dönüşmesi”... Darbe sonrası, 1980'li yıllara gelindiğinde yine yoğun olarak kayyumlara başvurulduğu biliniyor. Ve AKP'li yıllar, 2019 Ağustosu ile birlikte yerel seçimlerden hemen sonra AKP-MHP iktidarında büyük farklarla kaybedilen kentlerde bir kez daha aynı kaygılarla, seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor ve yerlerine atanmış kayyumlar getiriliyor..
Yakın tarihte, Muğla Çevre Platformu, 2019 20 Ağustos’ta Mardin-Van-Diyarbakır belediye başkanları görevden alınıp da ilk kayyumlar atandığında bu kayyum politikasının karşısında olduğunu ve kayyumlara karşı itirazların yükseltilmesini isteyen bir basın açıklaması yayınlıyor. Muğla Çevre Platformu web sitesinde 20 Ağustos 2019’da yayınlanmış bu basın açıklaması (bkz: https://mucep.org/halkin-iradesine-darbe-kabul-edilemez/), şöyledir:
Ülkemiz, dün Mardin, Van ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanlarının görevden alınması haberiyle, vahim bir dönemden daha vahim döneme geçişin haberiyle güne uyandı.
Bu haber, sadece bir partiye, bölgeye ve şehirlere düşmanlığın ifadesi değil; aynı zamanda, demokrasi ve hukuktan geriye kalanların da ortadan kaldırılması girişiminin habercisidir. Daha önce dile getirilmiş olan, belediye başkanlarının atama yoluyla göreve getirilmesi söyleminin uygulamaya konulmaya çalışıldığı anlaşılıyor. Bu, olağanüstü halin olağanlaştırılması, halkın iradesini tanımama tutumunun göstergesi, bir diktatörlük rejimi kurma girişiminin adımıdır.
Bu yanıyla, sadece belediye başkanları görevden alınan şehirlere yönelik değil, tüm ülkeye, halkın bütününe yönelik bir saldırı eylemidir. Yıllarca kayyumla yönetilmiş belediyelerin yeni seçilmiş başkanlarının, daha seçimden beş ay geçmeden klişe gerekçelerle görevden alınması, demokrasinin vazgeçilmez şartı sayılan seçimin ortadan kaldırılmak istendiğini gösteriyor.
Muğla Çevre Platformu olarak seçim öncesinde yayınladığımız yerel seçim bildirgesinde, demokratik yerel yönetimi ekolojik kültürün vazgeçilmez unsuru saydığımızı ilan etmiştik. Bu anlayış çerçevesinde, yerel demokrasi, halkın kendini yönetmesi ve katılım kavramlarını hiçe sayan görevden alma ve kayyum atama eylemini, kabul edilemez ve tüm demokratik kamuoyunun karşı çıkması gereken bir eylem olarak değerlendiriyoruz. Bu hukuk ve demokrasi tanımaz eylemin geri alınması için her türlü meşru girişimin yanında, içinde, destekçisi olacağız.
Belediye yönetimlerinin gasp edilmesini ve halkın iradesinin yok sayılmasını asla kabul etmiyoruz. Görevden alma eylemi geri alınmalı, belediye başkanları derhal görevlerine iade edilmelidir.
Kamuoyuna saygıyla duyururuz.
MUĞLA ÇEVRE PLATFORMU 20.8.2019 (Bu yazı için kullanılan kapak fotoğrafı, MUÇEP web sitesindeki yukarıdaki basın açıklamasının kapağından alınmıştır...)
2019 Ağustos'u Datça'da da sıcak geçer. 20 Datçalı gözaltına alınır, idari para cezaları uygulanır. Datçalılar, gözaltına alınan arkadaşları için dayanışma çabası içine girer:
2019 yerel seçimlerinde Güneydoğu’daki birçok kentin yerel yönetimlerini AKP kaybetmiştir. Seçimlerden daha 4 ay geçmeden, Van, Diyarbakır ve Mardin belediye başkanları gözaltına alınmış - tutuklanmış ve görevlerinden alınmışlardır. Üstüne seçilmiş başkanların yerlerine o belediyelerin meclislerinden yeni başkanlar belirlenmesi yerine, merkezi iktidar, kendi memurlarını kayyum olarak atar.
Türkiye’nin birçok kentinde yurttaşlar, bu absürt duruma demokratik tepkilerini göstermek üzere sokaklara çıkar ve "İrademe Dokunma" derler... Datça’da da aralarında CHP Datça İlçe Örgütü, HDP Datça İlçe Örgütü, Datça ÖDP, Datça EMEP, Eğitim-Sen, Datça Hacı Bektaşı Veli Kültür Vakfı, Datça Pir Sultan Abdal Derneği, DKSD, MUÇEP’in de olduğu birçok parti, sendika ve STK’lardan oluşan demokrasi bileşenlerinin de katılımıyla 22 Ağustos saat 19.00’da Cumhuriyet Meydanında bir Basın Açıklaması yapılır, açıklamayı Hürriyet Karadeniz okur. Açıklamanın ardından dağılmaya yakın Marmaris Emniyetinden de takviye almış güvenlik güçleri açıklamayı yapan ve dinleyenlere oldukça sert biçimde müdahale eder ve birçoğu MUÇEP gönüllüsü de olan 20 Datçalı, polisin oldukça sert tutumuyla gözaltına alınır ve bu Datçalılar bir de idari para cezası ile cezalandırılmaya çalışılır.
25 Mart 2023’de aramızdan ayrılan kıymetli arkadaşımız, Hülya Oğuz’un polisin müdahalesi sırasında çektiği görüntüleri, halen açık olan FB hesabından da izlemek mümkün. Polisin müdahalesi hem haksız ve hem de anlamsız derecede serttir
(bkz: https://www.facebook.com/hulya.oguz.908/videos/10156809702329372/)
Datçalılar, bu eylemde gözaltına alınan ve idari para cezası ile cezalandırılmaya çalışılan arkadaşlarını yalnız bırakmaz ve hızla ceza karşılığı paralar, imece usulü olarak toplanır. Gözaltına alınan Datçalılar elbette bu cezalandırmaya da karşı çıkarlar ve dava açarlar. Açılan dava sonucu bu idari para cezaları haksız bulunur ve cezalar iptal edilir…
Yorumlar (0)