Yangınların yüzde 90’ının nedeni doğal olmayan kaynaklar
İstanbul Teknik Üniversitesi’nden bilim insanları tarafından 2021 yılındaki Manavgat Yangını ve iklim değişikliği arasındaki ilişkiyi irdeleyen bilimsel bir araştırmaya göre büyük yangınların nedeni doğal alanlarla yerleşim alanlarının daha fazla kesişmesi. Araştırma mega-yangınlarda insan etkisinin belirleyici rolüne dikkat çekerken, doğal yolla başlamayan yangınların doğal yangınlara oranla çok daha fazla alanı etkilediğini ortaya koyuyor.
Bikem Ekberzade, Tolga Görüm, Furkan Karabacak, Semih Sami Akay ve Ömer Lütfi Şen’den oluşan İTÜ’lü bilim insanlarının makalesi bu ay içinde "Npj Atural Hazards" dergisinde yayınlandı. “Alevlere teslim: Türkiye’nin Akdeniz bölgesinde gerçekleşen mega-yangına etki eden insan faktörü” adlı bilimsel makale ile ilgili bilgi veren çalışmayı yürüten bilim insanlarından Bikem Ekberzade yaban hayatı ve insan yerleşimlerinin kesişme noktalarındaki artışın, yangın vakalarının sayısını, şiddetini ve etki alanlarını artırdığına dikkat çekti.
Manavgat yangınına bilimsel inceleme
Ekberzade, 2021 yılının Temmuz - Ağustos ayları arasında gerçekleşen Büyük Manavgat yangınına odaklanan ve yangının devam ettiği 11 gün boyunca gerçekleşen meteorolojik olayları iklim değişikliği perspektifinden değerlendiren çalışma, yangınlarda beşeri faktörlerin önemini ortaya koyduğunu dile getirdi.
Türkiye tarihinde meydana gelen en büyük yangınlardan birisi olan Manavgat Yangını 28 Temmuz 2021 tarihinde dört farklı yerden yapılan kundaklamalarla başlamış, yeni kundaklamalar ve meteorolojik uygunlukla birleşince 60 bin hektarlık bir alanı yanması sonrası ancak 11 Ağustos tarihinde kontrol altına alınabilmişti. Yangında köyler ve tarım alanlarının yanı sıra 8 insan ve sayısız canlı yaşamını yitirirken, birçok köy de boşaltılmıştı. 2021 yılında Türkiye’nin yanı sıra Güney Avrupa’nın birçok bölgesi de yangınlarla boğuşmuş, iklim değişikliği ve yangınlar arasındaki ilişkiyi araştıran bilim insanları 2021 yangınını gelecek yılların habercisi olarak yorumlamışlardı.
Doğal yangınlardan çok daha fazla alanı etkiliyor
Manavgat yangını, iklim değişikliği ve beşeri faktörleri ele alan İTÜ’lü bilim insanlarının araştırması doğal kaynaklı (genellikle yıldırım düşmesi) yangınların yağış veya ortam nemi sayesinde genelde daha dar bir alanda etkili olduğunu ortaya koyarken, doğal yolla oluşmayan yangınların ise daha büyük alanları etkilediğini gösteriyor.
Bu durumla baş etmek için insanın ormanlara girişinin kısıtlanmasının uzun vadede sürdürülebilir bir önlem olmadığına dikkat çekilen makalede, “Burada sürdürülebilir ve etkili yöntemler, yaban hayatı-insan yerleşimleri eksenine odaklanmakla başlıyor. Bu alanlarda yaşayan insanların, yangını önleme konusunda birincil sorumluluk aldıkları bir modele geçilmesi gerekiyor. Örneğin Türkiye’de geçmişte büyük faydalar sağlayan ‘orman köylüleri’ olgusunun, mevcut teknoloji ve bilimsel bulgularla desteklenerek kuvvetlendirilmesi büyük önem taşıyor” önerilerine bulunuluyor.
Ülkemiz ormanlarının önemli bir kısmının, Akdeniz iklim tipine uyum sağlamış, yangın ile çoğalan ve bundan beslenen bitki örtüsüne sahip ormanlardan meydana geldiğine dikkat çekilen makalede, bu çağda çıkan mega-yangınların arkasında iklim değişikliği kadar ve hatta belki daha da fazla etkili olarak, beşeri nedenlerin olduğunu vurguluyor. Araştırma Türkiye’de ve dünyanın Akdeniz tipi iklime sahip birçok farklı noktasında, yangınların yüzde 90’a yakınının beşeri kaynaklı çıktığını ortaya koyuyor.
KAYNAK: Evrensel Gazetesi ve Özer Akdemir haberi
Yorumlar (0)