Yardım İçin Canından Oldu

Dünkü gazetelerin haberlerinden birinin de başlığı şuydu: "Yardım İçin Canından Oldu.. Muğla'nın Datça ilçesinde orman ekiplerinin yol çalışmalarına kendi kamyonuyla gönüllü olarak yardıma giden vatandaş, geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi"...

Yardım İçin Canından Oldu

Muğla'nın Datça ilçesinde yol çalışmalarına kendi kamyonuyla gönüllü olarak yardıma giden vatandaş, dün (06.10.24) geçirdiği kaza sonucu yaşamını yitirdi. Arif Zeybek, 76 yaşında Datça’nın Emecik Köyündendi… Zaman zaman Datça’da çeşitli yardımlaşmalara katıldığı bilinen, yardımlaşmayı seven bir muhteremdi.  Dün yine bir yol çalışmasında kullandığı kamyonu ile yol için  gönüllü desteğe gitti, Alavara’ya. Ancak kullandığı kamyonun frenleri durmadı, yüküyle birlikte şarambole yuvarlandı araç. Zeybek, orada hayatını kaybetti. Bugün (07.Ekim.24) cenazesi kaldırılacak.

Ajanslardan kimileri, “yardım için canından oldu” başlığıyla geçti, bu haberi (bkz: Yardım için canından oldu - Manşet Aydın (mansetaydin.com)).

İster yerel belediyelerin, ister merkezi devlete bağlı yerel idarelerin, kaynak sıkışıklığı dillere destandır bizim ülkemizde. Bilinen bir gerçek: kaynakların siyasi iktidarlara yakın eşe dosta aktarıldığı bir yolsuzluklar ülkesinde yaşıyoruz. Öyle ki artık kayırmalar, yolsuzluklar iyice sıradanlaştı, günlük hayatımızın içine işledi. Kaynak israfının sonuçlarını, devlet vatandaşına gereken hizmeti götürememesi ile ödüyor. Yani israfın faturası halka çıkıyor. Sadece hizmet alamayan halk değil, devlette görevli gerçekten hizmet etmek isteyen yetkilililer de kaynak/ödenek sıkıntısı içinde bocalayıp duruyor. İşini layığıyla yapmak için kaynak arayışındaki bu idealist yetkililer, hizmet götürmek için halktan gönüllü yardım-destek arayışlarına yöneliyor, böylece alkışlanası imeceler-dayanışmalar kuruluyor. Çöpler birlikte toplanıyor, taşlar birlikte döşeniyor, afetlere-yangınlara cesur-kıymetli gönüllülerle gidiliyor…

Örülen bu dayanışmalar-imeceler elbette çok değerli, yerel halkın kendi sorunlarının farkında olduğu ve sahip çıktığının da göstergesi. Bu dayanışmalar, bu imeceler, halkın kendi örgütlenmesi ve devletin de desteği ile çoğaltılmalı…  Bu örgütlenmelerin işlerini doğru yapabilmesi için onların kendi kendilerine örgütlenmeleri teşvik edilmeli ve aynı zamanda bilgi-görgü-eğitim-malzeme-mali yardımlar-destekler de verilmeli. Öyle yapılması gereken işler var ki, yanlış yapıldığında ya da gerekli önlemler alınmadığında, sonuçları hayatları tehdit edecek kadar tehlikeli, riskli oluyor. Yani bu yardımlaşmaların, tehlikeler ve tehditler karşısında kimi “gözü-kara cesaret gösterileri”ne dönüşmesinin de önüne geçilmesi gerekiyor. Bu güvenlik önlemlerinin alınması ya da oluşabilecek zararların (oluşabilecek kaza sonrası gerekli tedavi vb. gibi masrafların) karşılanması meselesi,  sosyal devletin görevlerinin başında geliyor.  Gerekli önlemlerden kaçınılırsa, hayatlar kararabiliyor. Kazalar, belki de bile bile gelebiliyor.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış

İlginizi Çekebilir