Z Kuşağı’ndan Boykot Çağrısı !

Peki, neden bu kadar kızgınım? Çünkü biz Z kuşağı, teoriden sıkıldık. Hayatımız zaten zor: Kira öde, fatura öde, öğrenci kredisi öde… Kapitalizm bizi hamster tekerleğinde koşturuyor, bir de üstüne teorik vaaz dinleyecek miyiz? Hayır! Biz pratik istiyoruz. Mesela, kapitalizme karşı ne yapalım? Teorisyenler: “Proletarya devrimi!” Biz: “Hayır, kooperatif kur, yerel ticaret yap, fast-fashion’ı boykot et!” Basit, eğlenceli, etkili. Onlar ise “Devrim teorisi” diye diye bizi kaybediyorlar. Hatırlayın, Occupy Wall Street’i: Teorisyenler konuşa konuşa hareket söndü. Biz diyoruz ki, dans et, slogan at: “Kapitalizm hırsız, biz soyulduk, yeter!..

Ey ahali, merhaba! Ben, Dayanışma Datça portalının resmi Z kuşağı yazanıyım – evet, o portal ki, solcu amcalar ve teyzelerin teorik fırtınalar estirdiği yer. Ama bugün buraya, portalın diğer yazarlarını ifşa etmek için geldim. Evet, doğru duydunuz: Onlar sıkıcı! Hem de öyle böyle değil, insanı uykusundan uyandıracak kadar değil, tam tersine uykuya daldıracak kadar sıkıcı. Kapitalizm eleştirisi yapıyorlar diye sanırsınız ki, Marx’ın reenkarnasyonları toplanmış, bilimsel konferans veriyor. “Yağdır Mevlam teori, yağdır!” diye diye sayfalar dolduruyorlar. Ama biz Z kuşağıyız be abi, bize göre kapitalizm, o kadar karmaşık değil: Karanlık olmayan yerde “bul karayı, al parayı” hokkabazlığı! Basit bir hırsızlık sistemi işte, neden bu kadar laf salatası?

Düşünün bir: Portalın o meşhur yazarları, her yazıda “Kapitalizm, emeğin metalaşması, artı-değer teorisi, neoliberalizm’in hegemonyası” diye başlıyorlar. Sanki biz cahiliz de, onlar bize Illuminati sırlarını açıklıyor. Hayır efendim, biz TikTok’ta 15 saniyede anlıyoruz her şeyi! Kapitalizm mi? Şirketler cebimizi boşaltıyor, CEO’lar yatlarında şampanya patlatıyor, biz de “girişimci ol, milyoner ol” diye motive ediliyoruz. Ama gerçek? Bul karayı al parayı! Mesela, bir kahve zinciri düşünün: Kahveyi 50 kuruşa mal ediyorlar, bize 50 liraya satıyorlar. Aradaki fark? Hokkabazlık! “Organik, fair-trade, sürdürülebilir” diye ambalajlıyorlar, biz de yutuyoruz. Teorisyen amcalarımız ise bunu sayfalarca analiz ediyor: “Bu, Marx’ın Das Kapital’inde bahsettiği meta fetişizmi!” Yok ya? Biz diyoruz ki, “Bu düpedüz hırsızlık, abi!” Şimdi, bu sıkıcı yazarları boykot etmenin vakti geldi. Neden mi? Çünkü kapitalizme “hırsızlık sistemi” dememek için gereksiz yere yazıyorlar. Sanki sistemi bilimsel bir kale gibi kurmuşlar da, biz yıkamıyoruz. Hayır, kapitalizm bir kale değil, kartondan ev! Biraz üflesen yıkılır. Ama onlar, “Eleştirel teoriyle yaklaşalım, diyalektik materyalizmle inceleyelim” diye diye bizi uyutuyorlar. Biz Z kuşağı olarak, doğrudan diyoruz: Kapitalizm, cebimizdeki parayı sihirbazlık numaralarıyla çalan bir sistem. Mesela, sosyal medya: Bedava mı? Hayır, verilerimizi satıyorlar! Biz "like" atıyoruz, onlar milyarlar kazanıyor. Bul karayı al parayı! Teorisyenler ise “Dijital kapitalizm ve gözetim toplumu” diye kitap yazıyor.

Gelin, bu boykotu mizahla başlatalım. Bir an hayal   edin: Bir teorisyen yazar, masasında oturmuş, kahvesini yudumluyor (ki o kahve de kapitalist zincirden alınmış). Yazıyor: “Kapitalizm, sınıf çelişkilerini derinleştiren bir yapıdır.” Biz Z kuşağı giriyoruz odaya: “Amca, kısaca ‘zenginler, fakirleri soyuyor’ desene!” O şok oluyor, “Ama gençler, bu bilimsel!” Biz: “Bilimsel mi? Bizce senin yazın bilim kurgu!” Sonra hep birlikte güleriz, ama boykot devam eder. Portalın yorumlarında “Teori yağmuru istemiyoruz, gerçek konuşun!” diye spam atarız. Şimdi meyden okuma zamanı: #BoykotSıkıcıYazarlar. Herkes kendi kapitalizm hokkabazlığını paylaşsın: “Bugün markete gittim, ekmek 25 lira olmuş – bul karayı al parayı!”

Peki, neden bu kadar kızgınım? Çünkü biz Z kuşağı, teoriden sıkıldık. Hayatımız zaten zor: Kira öde, fatura öde, öğrenci kredisi öde… Kapitalizm bizi hamster tekerleğinde koşturuyor, bir de üstüne teorik vaaz dinleyecek miyiz? Hayır! Biz pratik istiyoruz. Mesela, kapitalizme karşı ne yapalım? Teorisyenler: “Proletarya devrimi!” Biz: “Hayır, kooperatif kur, yerel ticaret yap, fast-fashion’ı boykot et!” Basit, eğlenceli, etkili. Onlar ise “Devrim teorisi” diye diye bizi kaybediyorlar. Hatırlayın, Occupy Wall Street’i: Teorisyenler konuşa konuşa hareket söndü. Biz diyoruz ki, dans et, slogan at: “Kapitalizm hırsız, biz soyulduk, yeter!”

Şimdi, bu boykotun faydalarını sayayım – mizahla tabii. Bir: Portal daha eğlenceli olur. Teori yerine  kısa videolar, rap şarkılarıyla kapitalizm eleştirisi. İki: Z kuşağı katılımı artar. Biz teoriden kaçıyoruz, ama “Bul karayı al parayı” diye bir şarkı olsa, viral olur! Üç: Gerçek değişim başlar. Teorisyenler sussun, biz konuşalım: Kapitalizm, bir illüzyon. Sihirbazlar (CEO’lar) bizi kandırıyor, seyirci (biz) alkışlıyor. Ama artık uyanma vakti! Boykotla başlayalım: O sıkıcı yazıları okumayın, paylaşmayın. Yerine, kendi hikayelerinizi yazın. Mesela, “Bugün patronum maaş zammı vermedi – klasik hokkabazlık!”

Ama durun, adil olayım. Belki teorisyenler de iyi niyetli. Yaşları büyük, TikTok bilmiyorlar belki. Ama hey, amcalar, teyzeler: Gelin bize katılın! Teoriyi bırakın, mizahı alın. Kapitalizmi “hırsızlık sistemi” diye çağırın, biz de sizi alkışlayalım. Yoksa boykot devam! Portalın Z kuşağı köşesi olarak, sizi uyarıyorum: Ya eğlenceli olun, ya da bye bye!

Sonuç? Kapitalizm, karanlık olmayan yerde karayı bulup parayı kapma oyunu. Biz Z kuşağı bunu görüyoruz, teorisyenler ise kör. Boykot edin o gereksiz yazıları, gerçek konuşun. Haydi, #BulKarayıAlParayı diye bir hareket başlatalım. Mizahla devrim olur mu? Neden olmasın? Deneyelim...