2024 Yılı Kadın Cinayetleri Raporu

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu basın açıklaması yaparak 2024 yılında işlenen kadın cinayetleri verilerini açıkladı. Paylaşılan verilere göre,2024 yılı en çok kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümlerinin gerçekleştiği bir yıl olduğu açıklanarak; 2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm gerçekleştiği, ölümlerin yüzde 57’si kendi evlerinde öldürüldüğü, yüzde 71'i ise aile içerisinde; yani eşleri, babaları, boşandıkları ya da boşanmaya çalıştıkları erkekler tarafından öldürüldüğü belirtildi.

2024 Yılı Kadın Cinayetleri Raporu

2024 Yılı En Çok Kadın Cinayeti ve Şüpheli Kadın Ölümünün Gerçekleştiği Yıl Oldu

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu basın açıklaması yaparak 2024 yılında işlenen kadın cinayetleri verilerini açıkladı. Paylaşılan verilere göre,2024 yılı en çok kadın cinayeti ve şüpheli kadın ölümlerinin gerçekleştiği bir yıl olduğu açıklanarak;  

2024 yılında 394 kadın cinayeti ve 259 şüpheli ölüm gerçekleştiği, ölümlerin yüzde 57’si kendi evlerinde öldürüldüğü, yüzde 71'i ise aile içerisinde; yani eşleri, babaları, boşandıkları ya da boşanmaya çalıştıkları erkekler tarafından öldürüldüğü belirtildi.

 

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun 2024 yıllık veri raporunda;

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak 2010 yılından itibaren kadın cinayeti verisini kayıt altına alıyoruz. 2024 yılı, Türkiye'de kadın cinayetlerinin rekor seviyeye ulaştığı bir yıl oldu. 394 kadın cinayetiyle 258 şüpheli kadın ölümü ile, veri tutmaya başladığımızdan bu yana en yüksek kadın cinayeti sayısına tanık olduk. Geçen bu 14 yılda kadın cinayetlerinin azaldığı tek yıl İstanbul Sözleşmesi’ne imzanın atıldığı 2011 yılıdır. İstanbul Sözleşmesi hakkında tartışmalar başladığından bu yana kadın cinayetleri ve şüpheli ölümlerde artış yaşandı. Bu artışın sebeplerinin diğer temel sebepleri 6284 sayılı Kanun'un etkin şekilde uygulanmaması, kadın ve çocuk düşmanı söylemler, gerici ve yobaz kesimlerin iktidarda söz sahibi olması, kadın politikalarının yetersizliğidir.

Cezasızlık politikasının devam etmesi kadın cinayetlerinin sayısının artmasının en büyük sebeplerinden biri. Bu yıl Manisa’da Sude Naz Ak’ın davasında sanığın tahliye edilmesi, Karabük’te Dina, İstanbul’da Vesile Bingöl ve Şanlıurfa’da Pınar Bulunmaz’ın faillerinin serbest bırakılması, Narin’in cansız bedenini saklayan Nevzat Bahtiyar’ın cinayetten beraat etmesi gibi vakalar adalet sisteminin yetersizliğini bir kez daha gösterdi. Bir diğer sebep ise mecliste bulunanların kadın cinayetlerinin sebebi olarak kadını göstermesi, “Öldüren erkekler kadar öldürülen kadınlar da suçlu.” diyenlerin mecliste bulunması. 

 

Siyasi iktidar, kadınları koruyacak politikalar yerine aile çalıştayları düzenleyerek kadınların varlığını göz ardı etti. Ancak 2024 yılında 280 kadın, evli oldukları erkek, baba, oğul veya bir akraba tarafından öldürüldü. Kadınlar en çok aile içinde öldürülürken, veriler bu kadar açıkken kadını aile içinde korumak yerine aile odaklı politikalar üretiliyor. Aile kavramı kutsallaştırılıyor. Bu yıl  verilerimize baktığımızda görüyoruz ki kadın cinayetleri sadece kadınları değil, çocukları da hedef aldı. 2024’te 19 kız çocuğu babaları tarafından bunlardan 9’u ise anneleriyle birlikte öldürüldü.

2024 Yılı Kadın Cinayetleri Raporu

 

Kadın cinayetlerini durdurmanın anahtarı 6284. Fakat kanunu uygulaması gereken görevli makamlar görevlerini yerine getirmiyor. Savcılıklara başvuran ve koruma talep eden kadınların hayatlarını kaybetmesi, sistemin yetersizliklerini bir kez daha gözler önüne serdi. 2024 yılında 20 kadının öldürüdüğü anda koruma kararı vardı. Bu kadınlar koruma kararına rağmen öldürüldü. Koruma kararlarını uygulamayanlar bu cinayetlerin ortağıdır. Bu gidişatı değiştirmek mücadelemizle mümkün.  Serpil Erfındık davasında kadın mücadelesiyle  Türkiye'de ilk kez bir kadın cinayetinde devleti sorumlu tutan Anayasa Mahkemesi kararı çıktı. Hülya Şevvalcı’yı korumayan Bakanlığa manevi tazminat cezası verildi. Biz kadınlar nasıl bu kararları aldırdıysak, adliyelerde, meydanlarda her kadının yanında olduysak 6284’ü etkin şekilde uygulatacak da bizleriz. Bu sebeple 6284 seferberliği başlattık. 6284’ü uygulatacağız, kadın cinayetlerini durduracağız.

 

2024’e yerel seçimlerle başlamıştık. Yerel seçim sürecinde sığınma evlerinin kadınlar için hayati olduğu belirtildi. Belediye Kanunu’na göre sığınma evi açma zorunluluğuna dikkat çekildi. Ancak seçimlerden aylar geçmesine rağmen hiçbir belediye sığınma evlerini artırma girişiminde bulunmadı. Siyasi iktidar, belediyelerin çocuk bakımını destekleyen projelerini bile engellemeye çalıştı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) birçok ilçede hizmet veren kreşlerini kapatma girişiminde bulunuldu. Çocuk bakım desteği kadınları güçlendirir ve istihdama katılımını sağlar. Ancak kadınların eve hapsedilmesi hedefleniyor.

 

Sağlık alanında da skandallar yaşandı. Ordu'da tıp yemin töreninde cinsel yönelime dair ifadelerin çıkarılması ve hormon ilaçlarına erişimde yaşanan zorluklar, kadın sağlığına erişimde büyük engeller yarattı. Hak temelli bir sağlık sistemi yerine, kadınların temel ihtiyaçları için dahi talepte bulunmak zorunda kaldıkları bir yapı oluşturuldu. Sigorta dolandırıcılığı nedeniyle birçok bebek hastanelerde ölüme terk edildi.

 

2024'te sokak hayvanlarına yönelik çıkarılan "katliam yasası", bu ülkede hiçbir canlının değerinin olmadığını bir kez daha gözler önüne serdi. Sahipsiz hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan bu düzenleme, sadece hayvan hakları savunucularını değil, toplum vicdanını derinden yaraladı.

 

2024 yılında mücadelemiz ve dayanışmamız güçlenerek devam etti. Birçok kadına ulaştık ve onların sesi olmaya devam ettk, birbirimize güç olduk. 

 

Uzun yıllardır devam eden soyadı mücadelemizi kazandık. 2024'te Anayasa Mahkemesi, evlenen kadının kocasının soyadını almasını zorunlu kılan Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesini iptal etti. Bu karar ile kadınlar evlendikten sonra kendi soyadlarını tek başına kullanma hakkına sahip oldu. Ancak, uygulamada yaşanabilecek olası sorunların önüne geçmek için yeni yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.

 

 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış