2024 Yolsuzluk Endeksi'nde Türkiye

Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 1995 yılından bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi'nin 2024 raporu bugün açıklandı.Yolsuzluk Endeks’i 180 ülke ve bölge, kamu sektöründeki yolsuzluk seviyelerine göre sıralanıyor. 1995'ten bu yana her yıl yayınlanan Yolsuzluk Algılama Endeksi (CPI) 180 ülke ve bölgeyi kamu sektöründeki yolsuzluk algısına göre sıfır (en yüksek yolsuzluk algısı) ile 100 (en düşük yolsuzluk algısı) arasında bir ölçekte değerlendiriyor.

2024 Yolsuzluk Endeksi'nde Türkiye

2024 Yılı Yolsuzluk Algı Endeksi 

Uluslararası Şeffaflık Örgütü tarafından 1995 yılından bu yana her yıl yayınladığı Yolsuzluk Algı Endeksi'nin 2024 raporu bugün açıklandı.Yolsuzluk Endeks’i 180 ülke ve bölge, kamu sektöründeki yolsuzluk seviyelerine göre sıralanıyor.   

1995'ten bu yana her yıl yayınlanan Yolsuzluk Algılama Endeksi (CPI) 180 ülke ve bölgeyi kamu sektöründeki yolsuzluk algısına göre sıfır (en yüksek yolsuzluk algısı) ile 100 (en düşük yolsuzluk algısı) arasında bir ölçekte değerlendiriyor.

 

Türkiye Yolsuzluk Sıralamasında Geçen Yıla Kıyasla Değişmedi

2024 yılında Türkiye Yolsuzluk Algı Endeksi’nde 180 ülke arasında 34 puan ile 107'nci oldu. 2021 yılında 96’ncı sırada yer alan Türkiye, 2022 yılında 36 puan ile 101’inci sırada, 2023 yılında ise 34 puan ile 115’inci sıradaydı. Türkiye, 2013 yılından bu yana 16 puan kaybederek bu yıl yeniden 34 puan almış ve böylece Avrupa Birliği üyelik sürecinde olan ülkeler arasında en düşük puanlardan birine sahip olmuştur.

 

Danimarka 90 Puanla Birinci Sırada

Danimarka yolsuzluk algısının en düşük olduğu ülke olurken, 90 puan ile üst üste yedinci kez sıralamada başı çekti. Finlandiya (88) ve Singapur (84) ikinci ve üçüncü sırada yer aldı. 2012 yılından bu yana ilk kez Yeni Zelanda ilk üçün dışında kaldı. Lüksemburg (81), Norveç (81), İsviçre (81), İsveç (80), Hollanda (78), Avustralya (77), İzlanda (77) ve İrlanda (77) ilk 10’daki yerini korudu. 

 

Güney Sudan 8 Puanla Son Sırada 

Raporda, çatışmaların yaşandığı veya özgürlüklerin kısıtlı olduğu ve demokratik kurumların zayıf olduğu ülkelerin endeksin en alt sıralarda yer aldığı belirtildi. Buna göre Güney Sudan 8 puan, Somali 9 puan ve Venezuela 10 puan ile yolsuzluk algısının en yüksek olduğu üç ülke olarak kayda geçti. Suriye 12 puan, Ekvantor Ginesi 13 puan, Eritre 13 puan, Libya 13 puan, Yemen 13 puan, Nikaragua 14 puan Sudan 15 puan ve Kuzey Kore 15 puan ile en düşük puan alan ülkeler oldu. 

 

 

 

Bölgesel Dinamikler2024 Yolsuzluk Endeksi'nde Türkiye Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün yayınladığı sonuçlara göre Türkiye’nin de içinde olduğu Doğu Avrupa ve Orta Asya bölgelerine baktığımızda puan ortalaması 35 olarak sabit kalmış, ancak bölgedeki yolsuzluk algısında genel olarak düşük seviyeler devam etmiştir. Kosova (41’den 44’e), Arnavutluk (37’den 42’ye) ve Kazakistan’ın (39’dan 40’a) puanlarındaki artışlar dikkat çekicidir. Moldova da bir puan yükselerek 43 puana ulaşmıştır. Buna karşın, otoriter yönetimlerin olduğu ülkelerde ciddi gerilemeler yaşanmış, örneğin Rusya (26’dan 22’ye), Belarus (37’den 33’e), Tacikistan (20’den 19’a) ve Türkmenistan (18’den 17’ye) gibi ülkelerde yolsuzlukla mücadelenin zayıfladığı ölçümlenmiştir. Azerbaycan’ın son 5 yılda 8 puan kaybederek 22 puana gerilemesi de bölgedeki dikkat çekici değişimlerden biridir.

AB üyelik sürecindeki ülkeler arasında da farklı sonuçlar gözlemlenmiştir. Kosova ve Arnavutluk’un, sırasıyla 44 ve 42 puan alarak yolsuzlukla mücadelede ilerleme gösterdiği, Kuzey Makedonya’nın 2 puan kaybederek 40 puana gerilediği, Sırbistan’ın ise 35 puanda kaldığı görülmüştür. Karadağ 46 puanda kalırken, Bosna-Hersek ise 33 puana düşmüştür.

 

Dünya Genelinde Öne Çıkan Sonuçlar

Raporda yolsuzluğun dünya çapında milyarlarca insanı etkilediği ve küresel krizleri daha da şiddetlendirdiği ifade edildi. Karmaşık uluslararası kara para aklama ağları tarafından desteklenen büyük ölçekli yolsuzluğun otokratları güçlendirdiği, özel aktörleri yasa dışı yollarla zenginleştirdiği ve demokrasiyi zayıflattığı vurgulandı. Devamında, “Yolsuzluk Algı Endeksi, güçlü, bağımsız kurumlara ve özgür, adil seçimlere sahip ülkeler ile baskıcı otoriter rejimlere sahip ülkeler arasındaki keskin zıtlığı vurguluyor. Tam demokrasilerin Yolsuzluk Algı Endeksi ortalaması 73 iken, kusurlu demokrasilerin ortalaması 47, demokratik olmayan rejimlerin ise sadece 33’tür. Bu durum, demokratik olmayan bazı ülkelerin belirli yolsuzluk türlerini yönetiyor olarak algılanmasına rağmen, daha geniş resme bakıldığında demokrasi ve güçlü kurumların yolsuzlukla tam ve etkili bir şekilde mücadele etmek için hayati önem taşıdığını göstermektedir” ifadelerine yer verildi. Sivil alanın güvence altını alınıp korunduğu ülkelerin yolsuzluğu daha iyi kontrol etme eğiliminde olduğuna dikkat çekilerek, “İfade, toplanma ve örgütlenme özgürlüklerinin gerektiği gibi korunduğu ülkeler Yolsuzluk Algı Endeksi’nde nispeten iyi puanlar alma eğilimindeyken, bu özgürlüklerden yoksun olanlar büyük ölçüde çok düşük puanlara sahip” denildi.

 

Yolsuzluk İklim Krizine Çeşitli Şekillerde Katkıda Bulunuyor

İklim krizinin çağın en önemli sorunlarından biri olduğu ifade edilen raporda, iklim krizi ile mücadelede de yolsuzluk büyük bir engel oluşturduğu belirtilmektedir.Yolsuzluğa karşı yeterli şeffaflık ve hesap verebilirlik mekanizmalarının olmaması, iklim fonlarının kötüye kullanılması veya zimmete geçirilmesi riskini artırmaktadır. Yolsuzluk, ayrıca kamu ve özel sektör arasında “döner kapı” (revolving doors), özel çıkar gruplarının kamu politikalarını etkilemesi (regülasyonun ele geçirilmesi) gibi şekillerde de ortaya çıkabilir. Bu durum, iklim değişikliği ile mücadelede gereken politikaların benimsenmesini engelleyerek dar çıkar gruplarının çıkarlarını toplumun genel yararının önüne geçirmektedir.

İklim kriziyle mücadelede yolsuzluk, doğal kaynakların korunmasını ve toplumsal refahı ciddi şekilde tehdit eden bir unsur olarak öne çıkmaktadır. Diğer alanlarda olduğu gibi iklim alanında da mücadelede başarı hem çevresel varlıkların hem de insan yaşamı ve geçim kaynaklarının korunmasını gerektirmektedir. Bu doğrultuda şeffaflık ve hesap verebilirlik ilkelerinin tam olarak uygulanması büyük önem taşımaktadır. Kamu ve özel sektör faaliyetlerinde etkin denetim mekanizmalarının kurulması, kaynakların doğru ve sürdürülebilir bir şekilde kullanıldığının güvence altına alınmasını sağlayacaktır. Ayrıca, paydaş katılımını artırmak ve politika süreçlerine sivil toplumun dahil edilmesi hem toplumsal güveni pekiştirecek hem de daha etkili çevresel çözümler geliştirilmesinin önünü açacaktır.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış