Bargilya Tuzlası Tehdit Altında

Öyle görünüyor ki Futbol Federasyonu Başkanı, Ağaoğlu’nun başlattığı projeye sahip çıkıyor ve Bargilya Tuzlası ve Sulak Alanını bitirecek bu projeye Futbol Federasyonunu da devreye sokarak destek oluyor. Oysa projeye konu alan Türkiye’de yapılaşmadan nispeten zarar görmemiş, doğal özellikleri ile nadir bulunan, özellikli ve bu özellikleri dolayısıyla koruma altına alınmış bir alan. Bu önemli ve özellikli yaşam alanı da paragöz sermayenin ve gizli ya da açık sermaye destekçisi devlet yetkililerinin/kuruluşlarının saldırısı altında.. TFF Başkanının açıklamalarını bir nevi rüşvet ve baskı aracı olduğunu belirten bir basın açıklaması MSİ-Muğla Su İnisiyatifi tarafından dün (17.10.24) yapıldı. MSİ açıklamasında “TFF Başkanı yapmayı planladığı villaların bir kısmını milli takım futbolcularına başarı primi olarak ‘bağış’ yapmayı teklif etmektedir. Hacıosmanoğlu’nun bölge halkının ve yargının izin vermediği projenin yolunu açmak için ‘milli duyguları’ da işin içine sokarak yaptığı bu teklif ile devlet kurumlarına ve yargıya verdiği mesajlar açık bir rüşvet verme girişimidir” ve devamında da “Bir devlet kurumunun yönetici konumundaki kişinin devlet memuru itibarını kullanarak kişisel zenginliğini arttırmak için böyle bir teklifte bulunabilmesi bu ülkenin yurttaşlarına yapılmış bir hakarettir, utanç vericidir. İbrahim Hacıosmanoğlu derhal bulunduğu TFF başkanlığından istifa etmeli, hakkında devlet görevini suistimal etmesi nedeni ile idari ve hukuki işlem başlatılmalıdır” denildi.

Bargilya Tuzlası Tehdit Altında

Geçtiğimiz günlerde, Ekol TV’den Candaş Tolga Işık’ın Az Önce Konuştum’ programına katılarak, sorularına cevap veren Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Milli Takımın Dünya Kupası’na katılması şartıyla, futbolculara Bargilya Tuzlasında yapılacak evlerden verme sözü verdi.

Öyle görünüyor ki Futbol Federasyonu Başkanı, Ağaoğlu’nun başlattığı projeye sahip çıkıyor ve Bargilya Tuzlası ve Sulak Alanını bitirecek bu projeye Futbol Federasyonunu da devreye sokarak destek oluyor. Oysa projeye konu alan Türkiye’de yapılaşmadan nispeten zarar görmemiş, doğal özellikleri ile nadir bulunan, özellikli ve bu özellikleri dolayısıyla kesin koruma altına alınmış bir alan. Bu önemli ve özellikli yaşam alanı da paragöz sermayenin ve gizli ya da açık sermaye destekçisi devlet yetkililerinin/kuruluşlarının saldırısı altında.

Muğla Milas’ta bulunan Bargilya-Tuzla Sulak Alanı, binlerce kuş, börtü-böcek ve bitkiye doğal konaklama yeri sunan, gelecek kuşaklara-çocuklarımıza mevcut doğal ve kültürel özellikleri ile bırakılması için koruma altına alınmış bir sit bölgesi. Bu sulak alanın mevcut doğal yaşam içinde yeryüzüne, iklime, canlı aleme, insanlara sağladığı birçok fayda var. Bitki örtüsüyle önemli bir karbon yutak alanı. Bodrum ve Milas çevresinde, su sisteminin tuzlanmaması için önemli bir dengeleyici.  Giderek susuzluğa doğru yol alan bölgede yer altı suları için önemli bir kaynak aynı zamanda. Daha detaylı bilgi için, (bkz: https://mucep.org/koruma-altindaki-alanlarin-olum-fermani/)

Ağaoğlu ve Net Holding, bu bölgede binlerce konutluk (ve sonrasında muhtemelen daha da büyüyecek)  bir turizm kenti kurmaya niyetli. Bu tür projeler, devletin içindeki (yerel ve merkezi otoriteler) birçok odaklar tarafından da maalesef destek görmekte. Örneğin dönemin Milas Belediye Başkanı bizzat ruhsat bile vermişti.  Projenin bölgeye ve tüm gezegene vereceği zararları gözeterek, TMMOB’lu mühendis ve Mimarlar ile Muğla Çevre Platformu gönüllüleri ve daha birçok yaşam savunucusu bölgeye geri dönülmez zararlar verecek bu projeye ÇED Olumlu Kararı verilmesinin ardından teyakkuza geçmiş ve Haziran 2021’de dava açmışlardı. Dava kazanıldı ve yürütme durdurulmasına rağmen; İdare ısrarcı oldu ve ikinci kez ÇED Olumlu kararı verdi. Bu kez MUÇEP ve Mimarlar Odası ile birlikte Ahmet Aras Başkanlığında Muğla Büyükşehir Belediyesi  de dava açtı. Dava henüz sürmekte. Şu anda 3. kez Bilirkişi Heyeti inceleme yaptı aynı alanda.  

Nitekim, çeşitli devlet kademelerinde de ÇED Olumlu Kararının yanlışlığını söyleyen devlet kadroları üzerinde de baskılar olduğuna ve dava sürerken kamuoyunu etkileyecek sözler edebilecek kişilere vaatler verilerek açıklamalar yaptırıldığına dair söylentiler dillendiriliyor…

TFF Başkanının açıklamalarını bir nevi rüşvet ve baskı aracı olduğunu belirten bir basın açıklaması da MSİ-Muğla Su İnisiyatifi tarafından dün yapıldı. MSİ açıklamasında “TFF Başkanı yapmayı planladığı villaların bir kısmını milli takım futbolcularına başarı primi olarak ‘bağış’ yapmayı teklif etmektedir. Hacıosmanoğlu’nun bölge halkının ve yargının izin vermediği projenin yolunu açmak için ‘milli duyguları’ da işin içine sokarak yaptığı bu teklif ile devlet kurumlarına ve yargıya verdiği mesajlar açık bir rüşvet verme girişimidir” ve devamında da “Bir devlet kurumunun yönetici konumundaki kişinin devlet memuru itibarını kullanarak kişisel zenginliğini arttırmak için böyle bir teklifte bulunabilmesi bu ülkenin yurttaşlarına yapılmış bir hakarettir, utanç vericidir. İbrahim Hacıosmanoğlu derhal bulunduğu TFF başkanlığından istifa etmeli, hakkında devlet görevini suistimal etmesi nedeni ile idari ve hukuki işlem başlatılmalıdır” denildi.

Ulaşabildiğimiz TMMOB ve MUÇEP ilgilileri ise,  davada taraf  olduklarını, projenin yapılmasının bölge (ve hatta olağanüstü iklim koşullarının hüküm sürdüğü) tüm dünya, ekosistem için altından kalkılamaz sonuçları olacağını söylediler ve davacılar olarak bu projenin ekosisteme vereceği zararlar nedeniyle yaptırılmaması amacıyla kamu yararı için çabaladıklarını; davalı idare ya da TFF başkanı Hacıosmanoğlu ya da proje sahipleri Ağaoğlu ve Net Holding gibi hiçbir kişisel-ekonomik menfaatlerinin olmadığına işaret ettiler ve çabalarına yılmadan devam edeceklerini belirttiler…

MSİ’nin 17 Ekim tarihli basın açıklaması ise şu şekilde:

Prim değil rüşvet...

TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu istifa etmelidir

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, katıldığı bir televizyon programında iş insanı Ali Ağaoğlu’nun Bodrum’daki inşaatını devraldıklarını belirterek, “4 bin tane villa yapacağız. Dünya Kupası’na katıldığımız takdirde bu evlerden futbolcularımıza vereceğiz” demiştir.

Ağaoğlu tarafından gündeme getirilen bu projeye neden olacağı ekolojik tahribat nedeni ile bölge halkı ve sivil toplum örgütleri tarafından yoğun olarak karşı çıkılmıştır. TMMOB ve MUÇEP tarafından açılan davada proje için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından verilen 'ÇED Olumlu' kararı Muğla 2. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilmiştir. Ancak iptal kararından sonra ikinci kez başvurusu yapılan proje için Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yeniden 'Çed Olumlu' kararı vermiştir. Muğla BŞB tarafından yeniden açılan yürütmeyi durdurma talepli iptal davası devam etmektedir.

Milas- Güllük Deltası üzerinde planlanan bu proje Bargilya Sulak Alanının hemen yanındadır ve planlanan bölge 2001 yılında IBA (Important Bird Area) tarafından korunması gereken bölge ilan edilmiştir. Bu proje ile sulak alanın tahrip edileceği bilirkişi raporu ile de ortaya konmuş ve yargı tarafından iptal edilmiştir. Diğer yandan bölgede suyun adil olmayan yönetimi nedeni ile zaten su kıtlığı yaşanırken bu proje ile 30 bin kişilik yeni bir tüketim yükü getirilecek ve su sorunu katlanarak artacaktır.

Söz konusu proje TFF'nin değil, TFF başkanı İbrahim Hacısmanoğlu'nun kişisel projesidir ve Ali Ağaoğlu'nun gerçekleştiremediği projeyi satın alarak sürdürmek istemektedir. TFF Başkanı bu arada yapmayı planladığı villaların bir kısmını milli takım futbolcularına başarı primi olarak 'bağış' yapmayı teklif etmektedir. Hacıosmanoğlu'nun bölge halkının ve yargının izin vermediği projenin yolunu açmak için 'milli duyguları' da işin içine sokarak yaptığı bu teklif ile devlet kurumlarına ve yargıya verdiği mesajlar açık bir rüşvet verme girişimidir. Bir devlet kurumunun yönetici konumundaki kişinin devlet memuru itibarını kullanarak kişisel zenginliğini arttırmak için böyle bir teklifte bulunabilmesi bu ülkenin yurttaşlarına yapılmış bir hakarettir, utanç vericidir. İbrahim Hacıosmanoğlu derhal bulunduğu TFF başkanlığından istifa etmeli, hakkında devlet görevini suistimal etmesi nedeni ile idari ve hukuki işlem başlatılmalıdır.

Muğla Su İnisiyatifi olarak suyun ticarleştirilmesine karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Nasıl ki yaşam hakkı olan suyun termik santrallere tahsis edilmesine karşı mücadele ediyorsak sulak alanlarımızın, sularımızın Hacıosmanoğlu'na sermaye yapılmasına da izin vermeyeceğiz.

Kamuoyuna Saygılarımızla,

Önemli Not: Bu açıklamanın ardından, Net Holding’ten yapılan açıklamaya göre, Net Holding – Ağaoğlu Turizm Kenti Projesinin el değiştirmediği ve hala devam ettiği duyuruldu.

Haber ibo.a.bo

Yorumlar (1)

Asım Yaman

1 ay önce / 18.10.2024

Futbol asla sadece futbol değildir. Kimi zaman kitleleri uyutma aracı, kimi zaman kirli sermayeyi temiz gösterme aracı, kimi zaman mafya, kimi zaman iktidarı ele geçirme yada elde tutma aracı, kimi zaman mafia, kimi zaman bir vakit geçirme amacı, yoksul çocuklar için bir umut kapısı ara sırada yaşamın ta kendisidir.

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla