Bursa’da, Balıkesir’de çiftçilerin domates,kavun, mısır olmak üzere, Niğde’de patates üreticileri, Karadeniz Bölgesinde fındık ve çay üreticileri,Antep’de fıstık üreticileri,Manisa’da üzüm üreticileri bölgesel olarak kitlesel eylemler ve bireysel olarak ürünlerini yollara döken, tarlada bırakılarak toplamamak gibi eylemlilikler zaman zaman devam etmektedir. Çitçi eylemleri genellikle katılım açısından geniş olmadığı, eylemlerin uzun süre devam etmediği güçlü bir örgütlenme görünümü sergilemeyen tepkisel boyutta devam etmektedir.
Tarım sektörünün vazgeçilmez ürünleri arasında bulunan yem ve gübre fiyatlarının, yakıt ve enerji fiyatlarının her geçen gün artarak yükselmesi çiftçilerin ürün maliyetlerinin yükselmesine neden olmaktadır. Tarım üreticileri ve işçileri içinde bulundukları yaşam ve çalışma koşullarının olumsuz olması nedeniyle, belirli düzeyde kitlesellik kazanan çiftçi hareketleri devlet otoritesine karşı harekete geçerek hükümet istifa söylemine dönüşebilse de polis/jandarma tarafından sert müdahale edilerek bastırılmaktadır.
Çiftçiler birbirinden çok farklı olmayan problemler yaşasalar da bir araya gelerek örgütlü bir çitçi hareketi ortaya koymamaktadır. Bu nedenle çiftçiler karşısında bir muhatap bulamamaktadır. Çoğu zaman Tarım Kooperatifleri aracılığıyla yürütülen mücadelenin sınırlı olması hükümetin etkisi altında olması, Çiftçi Sendika örgütlenmesinin yetersiz kalması, öncülük yapamaması eylemlerin cılız kalmasına yol açmaktadır.
Kırsal nüfusun, muhafazakâr bir yapıda olması nedeniyle seçimlerde dini/milliyetçi duygularını, kendi ekonomik sorunlarının önüne alarak seçim dönemlerinde oy kullanmaktadır. Bu nedenle çiftçi nüfusunun yoğun olduğu bölgelerde çok uzun yıllardır sağ partiler seçimleri kazanmaktadır.
Devlet politikasının, büyük sermaye sahipleri tekeller ve şirketlerden yana olması, tarım ürünlerinin fiyatlandırılmasının bu şirketlerin kontrolüne/inisiyatifine bırakılması çiftçilerin ürettiği ürünlerin karşılığını alamamasına yol açmaktadır.
Yorumlar (0)