Datça'da Bir Özelleştirme Hikayesi Daha

970 Ada 1 Parsel: Kargı Koyundaki Özelleştirme hikayesi sanki tekerrür ediyor. Datça İskele Mahallesinde Cumhuriyet Meydanının hemen yanında 970 Ada ve 1 Parsel'de 761 küsur metrekarelik bir parsel yine Cumhurbaşkanı Kararıyla Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarılıyor. Yine tarih tekerrür ediyor ve İmar Planında o arsa için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle tadilat yaptırılıyor. Belediye yine devreden çıkartılıyor, cezalandırılıyor. Üstüne belediyenin yapması gereken İmar planı da deliniyor... Arsa üzerinde turizm ticarethanesi yaptırılmasına dönük değişiklik de bakanlık eliyle yaptırıveriliyor... Yani arazinin rantı, misli ile artıyor. Sıra geliyor satışa, hiç mi bir yetkilinin aklına bu satış adrese teslim mi yapılıyor diye söylentiler çıkabileceği gelmiyor!? Arsa 12 Şubatta bir ihaleye çıkıyor ve kamuya - hepimize ait bir arazi, adeta bir tüccarın daha sermayesi ediliyor!?

Bu Özelleştirme Hikayesi de Öncekilere çok benziyor  
Tüm ülkede olduğu gibi, Datça'da da kamuya ait araziler, TC Hazine ve Maliye Bakanlığına bağlı Özelleştirme İdaresi tarafından tamamı merkezi hükümete gelir elde etmek üzere ÖZELLEŞTİRİLİYOR! 
Hep aynı hikaye, kentin bir yerel yönetimi var ama muhalif! O zaman belediye de es geçiliyor. Satışın Milli Emlak üzerinden yapılması da istenmiyor. Öyle ya Milli Emlak üzerinden yapılırsa, satışın belirli bir yüzdesinin (%30'u yerel ilçe ve %10'u BŞB olmak üzere) belediyeye gelir kaydedilmesi gerekiyor. Ama merkezi idare, muhalif belediyelerin kaynaklarını da adeta kurutmak istiyor. Satışı yapmak üzere arazi önce Özelleştirme İdaresine geçiriliyor, böylece belediyenin gelir elde etmesi de önlenmiş ve muhalif belediye de cezalandırılmış oluyor. 
Bu özelleştirme örnekleri o kadar çok ki. Örneğin Kargı Tepesinde 128 dönümlük kamuya ait bir arazi bir Cumhurbaşkanlığı Kararının ardından çevresindeki kıyılar dahil tüm alanlara günübirlik tesisler yapılmak kaydıyla turistik otel ve konaklama tesisi yapılması için imar planında değişiklik de yapılarak özelleştirilmeye çıkarılmıştı. Datçalılar bunu kabullenmedi, günlerce bu karara itiraz etti, protestolar yaptı. Kalabalık mitingler düzenledi. İtiraz dilekçeleri verdi. Hatta İdare Mahkemesinde Yürütmeyi Durdurma kararı çıkartmak üzere MUÇEP Derneği ve Datçalılar dava açtı (MUÇEP Kargı Koyu İçin Dava Açıyor – MUÇEP – Muğla Çevre Platformu). Bilirkişiler geldi, inceledi. Bilirkişi Heyeti, Kargı Tepesinin özelleştirilmesini doğru bulmadı. Muğla İdare Mahkemesi Yürütmeyi Durdurma kararı verdi... Datçalılar sevindi... Amma ve lakin, bu sevinç uzun sürmedi... Çünkü...

Çünkü Yüksek Mahkeme, Bilirkişi Raporunu hiçe saydı ve mahkemenin kararını bozdu! Datçalılara tek yol Anayasa Mahkemesi kaldı. Davacıları temsilen (Ayhan Çelik) bir MUÇEP' (Muğla Çevre Platformu) Gönüllüsü, Anayasa Mahkemesine başvurdu. Şimdi sıra bekleniyor.

970 Ada 1 Parsel

Şimdi neredeyse Kargı Koyundaki Özelleştirme hikayesi tekerrür ediyor. Datça İskele Mahallesinde Cumhuriyet Meydanının hemen yanında 970 Ada ve 1 Parsel'de 761 küsur metrekarelik bir parsel yine Cumhurbaşkanı Kararıyla Özelleştirme İdaresi tarafından satışa çıkarılıyor. Yine tarih tekerrür ediyor ve İmar Planında o arsa için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı eliyle tadilat yaptırılıyor. Tarih yine tekerrür ettiriliyor, devreden yine belediye çıkartılıyor. Belediyenin yapması gereken İmar planı da deliniyor... Arsa üzerinde turizm ticarethanesi yaptırılmasına dönük değişiklik de bakanlık eliyle hooop yaptırıveriliyor... Yani arazinin rantı, misli ile artıyor. Sıra geliyor satışa... Hani hiç mi bir yetkilinin aklına "alıcısı bile bellidir buranın" diye söylenti çıkabileceği gelmiyor, yoksa hiç mi umursanmıyor!?. Arsa 12 Şubatta  ihaleye çıkıyor ve kamuya - hepimize ait bir arazi, bir tüccarın daha sermayesi ediliyor!?

Meriç (Bora) Muhtar Mahalleliyi konuşmaya çağırıyor

Meriç Muhtarın Sosyal Medyadan çağrısı: 

İhale duyurusu İskele Mahallesi Muhtarı Meriç Bora'ya iletiliyor. Muhtar evrağa bakıyor. "Bunu önce mahalleliye danışmam lazım" diyor. Belki de ilk kez İskele Mahallesinde seçilmiş bir muhtar, mahalleliyi toplantıya çağırıyor. Muhtarın toplantı yapmak için bir yeri bile yok, Datça'nın bir tane meydanı var, Cumhuriyet Meydanı. Toplanmak istişare etmek için bir sosyal tesisi de yok.  Binlerce yıllık tarihe sahip Knidos'u olan Datça'nın mesela bir müzesi de yok... Meriç Muhtar önce bunları anlatıyor. 

   Fotoğraf ve Çekimler Can Çınar

Diyor ki:
"Değerli Katılımcılar, 
Bugün sizlere Datça, İskele Mahallesi’nde bulunan 970 ada 1 parsel hakkında bilgi vermek ve görüşlerinizi almak istiyorum" diye başlıyor, anlatmaya devam ediyor: "Burası Sümer Holding A.Ş’ye ait 761,92 metrekarelik bir arsa ve mevcut imar planına göre ticaret alanı olarak belirlenmiş. Bitişik nizamda, en fazla 3 kat yapılaşma izni bulunuyor. Ayrıca taşınmaz, özelleştirme kapsamında. Ancak burada önemli bir konu var: Bu alan nasıl değerlendirilmeli? Ticari bir yapı mı yapılmalı, yoksa bölgeye daha fazla değer katacak bir sosyal alan, müze ya da turizm hizmet alanı olarak mı düşünülmeli? Datça’nın doğal ve kültürel kimliğini koruyarak, burayı halkın da faydalanabileceği bir alana dönüştürmek mümkün mü? Sizlerin fikirleri bu noktada çok önemli. Gelin, bu alanın geleceğini birlikte şekillendirelim." diyor ve gelenlere de teşekkür ediyor. 

Meriç Muhtar'dan sonra MUÇEP Datça Meclisten Aydın da, bu arazinin nasıl Özelleştirme İdaresine devredildiğini, nasıl olup da Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Belediyenin İmar Planında arazinin üstüne ticarethane yapılması için tadilat yaptıklarını, nasıl da belediyenin gelir elde etmesinin önlenmek istendiğini... Sümerbank'tan Devlete borçları dolayısıyla devlete yani kamuya  geçen bu arazinin aslında hepimize ait olduğunu, kamunun yüksek yararı hilafına bir tüccara satmak yerine bir sosyal tesis olarak değerlendirilmesinin daha doğru olacağını anlatıyor... Ve diyor ki, "ben Kaymakamlık üzerinden burayı satmaya niyetli Özelleştirme İdaresine burayı bir tüccara satmak yerine, kamuya ait bu araziye Datçalı yurttaşların, kamunun kullanabileceği bir sosyal tesis kazandırmak amacıyla çaba harcamasını isteyeceğim ve ihaleyi iptal etmesi için bir talepte bulunacağım, 4 Şubat Salı günü 15.30 gibi kaymakamlık eliyle dilekçe vereceğim diyor. Bence sizler de verseniz ne güzel olur" diye de ekliyor.

Dilekçe Örneği:

TC Hazine ve Maliye Bakanlığı                                                                                                                03.02.2025
Özelleştirme İdaresi Başkanlığına

TC Datça Kaymakamlığı eliyle - MUĞLA

Datça’da ikamet etmekteyim. Datça - İskele Mahallesinde eski Sümerbank (Sümer Holding’e) ait  970 Ada – 1 Parsel’de 761.92 m2 taşınmazın üstüne ticari turizm işletmesi yapılmak üzere 12.02.2024 tarihinde ihale yoluyla satışa çıkartılacağını öğrendim. Datça’nın belki de tek kent meydanı Cumhuriyet Meydanının komşusu olan ve henüz kamuya ait bu taşınmazın, turizm amaçlı bir ticari şahıs ya da işletme yararına değil kamu yararını gözeterek içinde muhtarlık mekanları, halka açık dinlenme ve toplanma yerleri de olabilecek kamuya ait bir sosyal tesis olarak değerlendirilmesinin yararlı olacağını düşünmekteyim. Yüksek kamu yararı açısından 12.Şubat’taki ihalenin iptalini rica eder, sosyal tesis yapılması için gereğinin yapılmasını talep ederim…

Saygılarımla… 

Ad – Soyad:
Telefon:
Adres:
TCKN:

Ardından Datça CHP İlçe Başkanı Sezai Öz söz alıyor, o da kısa bir açıklma yapıyor: 

Datça’nın en değerli arazilerinden biri, İskele Mh. 970 ada 1 no'lu 761 m²’lik kıymetli bir parsel Özelleştirme İdaresi eliyle 12 Şubat 2025'te satışa çıkarılıyor.

Eğer bu satış Milli Emlak üzerinden yapılsaydı gelirinin %10'u 775 sayılı kanun gereği afet fonuna kalan gelirin %30’u Datça Belediyesine, %10’u Muğla Büyükşehir Belediyesine kalacaktı. Ancak merkezi iktidar, yerel yönetimlerin hakkını yok sayarak bu gelirin tamamını bu yöntemle şehrimizden almaya çalışıyor.

Bu dönem Datça 'da SGK Borçları yüzünden bakanlığın 2 ay içinde ödenmesini istediği SGK Borçları için arazilerinizi satın yada mahsuplaşmalım baskısıyla karşı karşıya kalan belediyemiz bu arazileri satmak yerine ipotek verelim borcu yapılandıralım ödenmezse satılsın teklifine karşılık kısa bir süre içinde ödenmesi dayatması ile karşı karşıya kalarak bazı arazilerin satışı yoluna istemeyerek gitmiştir.

Bu süreçte Datça Belediyemizin muhalif partili meclis üyeleri "Ata toprağı satılamaz" diyerek belediyenin arazilerinin satışına karşı çıkmışlardı. Ki bu satışların tüm geliri Datça için harcanmasına rağmen. Şimdi Datça'nın en değerli arazinin satışıyla ilgili aynı duyarlılığı gösterecekler mi? Yoksa bu sözler yalnızca siyaseten mi söylendi!

Geçen hafta sonu olağanüstü gündemle toplanan Bodrum Belediye Meclisi toplantısında benzer konu ile ilgili konuşan kıymetli meclis üyemiz Niyazi ATARE'de benzer dileklerini gündeme getirmişti. Anlaşılıyorki birçok ilçemizde aynı kaygılar gündemde.

Biz, CHP olarak Datça’nın bir karış toprağının bile rant uğruna heba edilmesine izin vermeyeceğiz. Bu satış Datça halkının hakkını gasp etmek demektir. Bu satış, halkın iradesini yok saymak demektir. Biz buna karşı çıkıyoruz!

Datça Belediye Meclisi’nde verdiğimiz her mücadelede olduğu gibi, bu konuda da halkımızın yanında duracağız. CHP Datça İlçe Başkanı olarak şahsım ve örgütüm adına, bu satışın takipçisi olacağımı buradan ilan ediyorum.

Datça’nın değerlerini ranta teslim etmeyeceğiz!  diyor...

Datçalılar bir kez daha kararlı:
Aslında kamuya ait bu arazinin kamu yararına yapılması gereken bir sürü ihtiyaç da varken... Üstelik yerel yönetimin yaptığı imar planını delerek, hani diyelim kamunun ihtiyacı yok da satış  yapılacaksa normalde belediye eliyle yapılması gereken bir satışın, belediye kendinden değil görüntüsü verebileceğini bile bile kendi seçtiği belediye üzerinden yaptırmamayı da görüyor Datçalı... Neresinden tutsanız elinizde kalyor, yapılanların pek mide kaldırır tarafı olmadığını söylüyor Datçalılar... Datçalılar itirazlarımızı sürdüreceğiz diyor, alandan ayrılırken. İstişare için kendilerini değerli görüp sayan muhtarlarına teşekkür ederek ayrılıyorlar alandan...