Datça’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İçin Etkinlikler

Biz kadına yönelik şiddetin politik olduğunu biliyoruz. Kadını koruyan yasalar bir bir kaldırılıyor ve kadına şiddette cezasızlık, failleri cesaretlendiriyor. Erkeklerin kadına yönelik şiddetine karşı mücadelemizi yükseltelim. Çünkü geldiğimiz nokta cins-kırımdır artık. *Erkek egemen zihniyetin kadınları tutsak etmesine karşı çıkıyoruz. *Kamusal alanda, evde, işte, okulda yok saymasına karşı çıkıyoruz. *Bize dayatmaya çalıştığınız kalıplara sıkışmayacağız. * Hayatımıza, özgürlüğümüze, haklarımıza, bedenlerimize sahip çıkıyoruz. *Özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız! *Erk-ek Devlet şiddetine karşı isyandayız, yanyanayız! Çaresiz değiliz! Zayıf değiliz! Güçsüz değiliz! Gücümüzü kız kardeşlerimizden alıyoruz. Gücümüzü Ahu Deryai, Mahsa Amini, Mirabel Kardeşler ve tüm kadınlardan alıyoruz. Üreten, hayatı yaratan biziz! Her alanda var olmaya devam edeceğiz. Yarattığınız cehenneme tutsak olmayacağız. Sistematik olarak kadınları korumak için konulan yasaları kaldırmanıza, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanıza, 6284’ü uygulamamanıza sessiz kalmayacağız. Geçtiğimiz hafta Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti’den sonra, Tunceli ve Ovacık belediyelerine de kayyım atandı. Kayyım halk iradesinin gaspedilmesidir. Kayyımlar kadınlar için daha fazla baskı, daha fazla yoksulluk demek, hem de tüm kayyımların üç dönemde de ortaklaştığı nokta kadın kurumlarını kapatmak olmuştur. Kadınlar kayyıma hayır diyor! Sevgili kız kardeşim, sen yoksan eksiğiz! Gücünü gücümüze kat. Asla yalnız yürümeyeceksin! Asla Yalnız Yürümeyeceğiz!

Datça’da Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele İçin Etkinlikler Düzenlendi

                  
Datça, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde anlamlı bir dizi etkinliğe ev sahipliği yaptı. Datça Kadın Platformu ve Datça Kadın Meclisi’nin önderliğinde düzenlenen etkinliklere çok sayıda kadın, aktif olarak katıldı, dayanışma güçlendirildi. Datça Demokrasi Platformu’ndan bir grup Datçalı erkek de imzaya açtıkları 25 Kasım ve ‘erkekliğimiz’ adlı bildiri ile kadınların mücadelesine destek oldu.

Etkinlikler kapsamında, 19 Kasım’da “Kadınların Sözü Var” adlı döviz ve pankart atölyesiyle başlayan hazırlıklar, 21 Kasım’da Filmmor’un “Kadına Yönelik Şiddete Son” belgeselinin gösterimi ile devam etti. 22 Kasım’da düzenlenen panelde, şiddetin türleri, etkileri ve mücadele yolları ele alınırken, Psikolog Gizem Deniz Şahin kadınlara yönelik psikolojik ilk yardım konulu bir sunum yaptı. Datça Feminist Tiyatro Kolektifi, 23 Kasım’da “Kadın Oyunları” adlı tiyatroyu sahneledi.

“Kadına Yönelik Şiddet Politiktir”

25 Kasım günü, Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşide Kadın Hareketi aktivistlerinden Gaye Cön, derin yoksulluk, kadına yönelik şiddet ve kadın emeği üzerine çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Söyleşinin ardından kadınlar, Datça Demokrasi Evi’nden Cumhuriyet Meydanı’na yürüyerek dayanışmalarını sloganlarla dile getirdi.

“Erk-ek Devlet şiddetine karşı isyandayız, yan yanayız!” “Hayatımıza, özgürlüğümüze, haklarımıza, bedenlerimize sahip çıkıyoruz” gibi sloganlarla eril sisteme yönelik eleştiriler dile getirildi.

Öldürülen Kadınlar Anıldı: “Unutmayacağız Unutturmayacağız!”

Datça Cumhuriyet Meydanı’na gelen Kadın Platformu aktivistleri, daha bir yıl dolmadan 441 kadının öldürüldüğüne vurgu yaptılar. Öldürülen binlerce kadından bir kısmının isimlerini ve öldürülme biçimlerini hatırlatarak unutmadıklarını, unutturmayacaklarını ifade ettiler.

Datça Kadın Platformu ve Kadın Meclisi adına ortak hazırlanan basın açıklamasını okuyan Nurşen Sönmez, 2023 yılı içinde Türkiye genelinde 441 kadının öldürüldüğünü hatırlatarak, şiddetin yalnızca fiziksel değil, psikolojik, ekonomik ve dijital boyutlarıyla da sürdüğünü vurguladı. Ayrıca Muğla’da bir yıl içinde yaşanan 9 kadın cinayetinin altını çizen Sönmez, kayyum politikalarının kadınlar üzerindeki olumsuz etkilerine de değindi.

Açıklamada “Çaresiz değiliz! Zayıf değiliz! Güçsüz değiliz! Gücümüzü kız kardeşlerimizden alıyoruz. Gücümüzü Ahu Deryai, Mahsa Amini, Mirabel Kardeşler ve tüm kadınlardan alıyoruz. Üreten, hayatı yaratan biziz! Her alanda var olmaya devam edeceğiz. Yarattığınız cehenneme tutsak olmayacağız. Sistematik olarak kadınları korumak için konulan yasaları kaldırmanıza, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanıza, 6284’ü uygulamamanıza sessiz kalmayacağız” diyerek mücadele kararlılıklarını dile getirdiler.

Kadınlar Taksim’de direnen kadınlar için “Her yer Taksim her yer direniş” Diyarbakır’da yasaklanan “Jin jiyan azadi” sloganlarını atarak mitingi sonlandırdılar. 

Basın Açıklamasının tam metni:

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü

Datçalı Kız Kardeşlerimiz,

Her gün kadınlar öldürülüyor. Üstelik kadınlar en yakınındaki erkekler (koca, baba, erkek kardeş, sevgili...) tarafından öldürülüyor. Bu yıl son 4 yılın en yüksek kadın cinayeti sayısını gördük....... kadın cinayeti,  şüpheli kadın ölümleri hariç.Sadece Muğla’da 9 kadın öldürüldü.

Erkek şiddeti çok çeşitli biçimlerde karşımıza çıkıyor.

-Fiziksel şiddet

-Ekonomik şiddet

-Psikolojik şiddet

-Cinsel şiddet

-Dijital şiddet

-Flört şiddeti

-Israrlı takip

Biz kadına yönelik şiddetin politik olduğunu biliyoruz. Kadını koruyan yasalar bir bir kaldırılıyor ve kadına şiddette cezasızlık, failleri cesaretlendiriyor.

Erkeklerin kadına yönelik şiddetine karşı mücadelemizi yükseltelim. Çünkü geldiğimiz nokta cins-kırımdır artık.

*Erkek egemen zihniyetin kadınları tutsak etmesine karşı çıkıyoruz.*Kamusal alanda, evde, işte, okulda yok saymasına karşı çıkıyoruz.*Bize dayatmaya çalıştığınız kalıplara sıkışmayacağız. * Hayatımıza, özgürlüğümüze, haklarımıza, bedenlerimize sahip çıkıyoruz.

*Özgür ve eşit yaşamda ısrarcıyız!

*Erk-ek Devlet şiddetine karşı isyandayız, yanyanayız!

Çaresiz değiliz! Zayıf değiliz!Güçsüz değiliz! Gücümüzü kız kardeşlerimizden alıyoruz. Gücümüzü Ahu Deryai, Mahsa Amini, Mirabel Kardeşler ve tüm kadınlardan alıyoruz. Üreten, hayatı yaratan biziz! Her alanda var olmaya devam edeceğiz. Yarattığınız cehenneme tutsak olmayacağız. Sistematik olarak kadınları korumak için konulan yasaları kaldırmanıza,  İstanbul Sözleşmesi’nden çıkmanıza, 6284’ü uygulamamanıza sessiz kalmayacağız.

Geçtiğimiz hafta Esenyurt, Mardin, Batman ve Halfeti’den sonra, Tunceli ve Ovacık belediyelerine de kayyım atandı. Kayyımhalk iradesinin gaspedilmesidir.  Kayyımlar kadınlar için daha fazla baskı, daha fazla yoksulluk demek, hem de tüm kayyımların üç dönemde de ortaklaştığı nokta kadın kurumlarını kapatmak olmuştur. Kadınlar kayyıma hayır diyor!

Sevgili kız kardeşim, sen yoksan eksiğiz!Gücünü gücümüze kat. Asla yalnız yürümeyeceksin! Asla Yalnız Yürümeyeceğiz!

 

Datçalı ‘Erkek’ler Özeleştirel Bir Bildiriyi İmzaya Açtılar: 25 Kasım ve ‘erkekliğimiz’

Datça Demokrasi Platformu’nun erkeklere yönelik yayımladığı bildiriyle, erkeklerin şiddete karşı sorumluluk alması ve İstanbul Sözleşmesi ile 6284 sayılı kanunun uygulanması konularında aktif rol üstlenmesi gerektiği ifade edildi.

Bildiride özellikle “erkekliğimizle yüzleşmenin, hesaplaşmanın zamanı gelmedi mi” sorusuyla erkekleri kendilerini sorgulamaya ve değişmeye yönelik adımlar atmaları için çağrıda bulunuldu.

“Kadına Yönelik Şiddet Aslında Erkeklerin Sorunudur”

Datça Kadın Platformu aktivisti Emrah Kırımsoy, Demokrasi Platformu’ndan bir grup erkeğin bu girişimini kadına yönelik şiddetin çözümü açısından önemli bir adım olduğunu, yaygınlaştırılması gerektiğini, çünkü esas sorunun erkek zihniyetinden kaynakladığını ve bu yönlü bir sorgulamanın gerekli olduğunu vurguladı.

Datça Demokrasi Platformu’ndan Cengizhan Güngör ise bildirinin ana ekseninin aslında yıllar önce Muğla’da öldürülen Pınar Gültekin olayından sonra “Eleştirel Erkeklik Datça İnisiyatifi” oluşturma kararı aldıklarını ancak başarılı olamadıklarını, şimdi 25 Kasım vesilesiyle bir bildiri yayınlayarak, erkekliklerini  sorgulama ve farkındalık geliştirmeyi amaçladıklarını dile getirdi.

Bu anlamlı etkinlikler, Datça’da kadına yönelik şiddete karşı güçlü bir toplumsal farkındalık yaratırken, kadın dayanışmasının önemini bir kez daha gözler önüne serdi.