Göç ve Mültecilik

"Sosyalist mücadele bağlamında mülteci sorunsalı, hem ideolojik hem de pratik düzlemlerde karmaşık ve çok boyutlu bir meseledir. Sosyalizm, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum hedeflerken, mülteci sorunu kapitalist sistemin eşitsizlikleri, savaşları ve sömürgeci politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla, her ne kadar “mülteci sorunu” olarak tanımlıyor olsak da, sorunun kendisi, beslendiği ve büyüdüğü kaynak olan kapitalist sistemin ta kendisidir. Başka bir ifadeyle, mültecilik durumunun bir sorun haline gelmesi, kapitalist sistemin yapısal krizlerinin doğrudan sonucudur. Bu nedenle, sosyalist perspektiften mülteci sorunsalını ele almak, hem sistem eleştirisini hem de insani dayanışmayı merkeze alır"

Göç ve Mültecilik

 Mülteci yoldaşım Hüseyin Bayer'in anısına                       

Sosyalist mücadele bağlamında mülteci sorunsalı, hem ideolojik hem de pratik düzlemlerde karmaşık ve çok boyutlu bir meseledir. Sosyalizm, sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum hedeflerken, mülteci sorunu kapitalist sistemin eşitsizlikleri, savaşları ve sömürgeci politikalarının bir sonucu olarak ortaya çıkar. Dolayısıyla, her ne kadar “mülteci sorunu” olarak tanımlıyor olsak da, sorunun kendisi, beslendiği ve büyüdüğü kaynak olan kapitalist sistemin ta kendisidir. Başka bir ifadeyle, mültecilik durumunun bir sorun haline gelmesi, kapitalist sistemin yapısal krizlerinin doğrudan sonucudur. Bu nedenle, sosyalist perspektiften mülteci sorunsalını ele almak, hem sistem eleştirisini hem de insani dayanışmayı merkeze alır.

Mülteci Sorununun Kökenleri

Sosyalist bakış açısına göre, mülteci krizi kapitalist sistemin yapısal sorunlarının bir yansımasıdır:

  • Emperyalist Savaşlar ve Müdahaleler: Ortadoğu, Afrika ve Latin Amerika’daki savaşlar, büyük ölçüde emperyalist güçlerin (örneğin ABD ve Avrupa ülkeleri) müdahaleleriyle tetiklenmiştir. Bu savaşlar, milyonlarca insanın yerinden edilmesine yol açtığı gibi, açmaya da devam etmektedir.
  • Ekonomik Eşitsizlik: Küresel kapitalizmin kaynakları adaletsiz dağıtımı, yoksulluk ve işsizlik, insanları daha iyi bir yaşam arayışıyla göçe zorlar.
  • İklim Krizi: Kapitalist üretim tarzının çevreye verdiği zarar, iklim değişikliğini hızlandırarak özellikle Küresel Güney’deki toplulukları yerinden eder.

Sosyalist anlayış, mülteci sorununun bu kök nedenlerine odaklanır ve sorunu bireysel bir “yardım” meselesi olarak değil, toplumsal dayanışma odaklı bir bilinçle sistemsel bir sorun olarak ele alır.

 Sosyalist düşünsel kavrayış , mültecileri bir tehdit olarak gören milliyetçi veya popülist söylemlere karşı çıkar ve dayanışmacı bir yaklaşımı benimser:

  • Sınıf Dayanışması: Mülteciler, kapitalizmin mağdurları olarak görülür ve yerli işçi sınıfıyla ortak bir mücadele potansiyeline sahip kabul edilir. Sosyalist hareketler, mültecilerin işçileştirilerek sömürüldüğü gerçeğine dikkat çeker ve onları işçi sınıfının bir parçası olarak örgütlemeye çalışır. Bu bağlamda, mülteci krizinin sorumlusu olarak emperyalist politikaları hedefler. Örneğin, Suriye’deki savaşın ve mülteci akınının arkasında ABD ve NATO müdahalelerinin olduğu gerçeğini işaret eder.
  • Ulus-devletle birlikte ortaya çıkan sınırlar, emekçiler için bir açık hava cezaevi niteliği taşır. Emek hapis edilirken, sermayenin serbest dolaşım hakkına dokunulmaz. Dolayısıyla, kapitalist sistemin sınırlarının yoksul emekçiler için çizildiğini söylemek abartı olmaz.
  • Sosyalizm, ulus-devlet sınırlarını kapitalist düzenin bir aracı olarak görür. “Sınır tanımayan dayanışma” ilkesiyle, mültecilere yönelik sınır politikalarını reddeder ve özgür dolaşım hakkını savunur.

Pratikte Karşılaşılan Zorluklar

Günümüz dünyasında, sadece mülteci düşmanı programlara sahip oldukları için iktidar olmaya namzet bir dizi partinin var olduğunu söylemek abartı olmaz. Bu durum, göçmenlik meselesinin vardığı boyutu işaret ettiği gibi, buna karşı gelişen sağ popülist düşmanlaştırma söyleminin tırmanışının insanlık için geldiği tehlikeyi göstermek bakımından son derece öğreticidir.

Sosyalist mücadelede mülteci sorunsalı, teorik dayanışmanın ötesinde pratik zorluklar barındırır: Kapitalist sistem, mültecileri ucuz iş gücü olarak kullanarak yerli işçilerle rekabet yaratır. Bu, sosyalist hareketlerin hem mültecileri hem de yerli işçileri ortak bir mücadelede birleştirme görevini zorlaştırır. Sağ popülist hareketler, mültecileri “iş hırsızı” veya “kültürel tehdit” olarak göstererek işçi sınıfını böler. Sosyalistlerin bu söylemlere karşı etkili bir propaganda geliştirmesi gerekir.

Türkiye Bağlamında Mülteci Sorunsalı

Türkiye, Suriyeli mülteciler başta olmak üzere milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapıyor. Sosyalist mücadele açısından Türkiye’deki durum şu şekilde özetlenebilir: AKP hükümetinin mülteci politikaları, hem insani yardım söylemiyle örtülü bir ucuz iş gücü yaratma stratejisi olarak görülür hem de mülteciler, Avrupa ülkelerine karşı siyasi bir araç olarak kullanılmaktadır. Sol, sosyalist ve demokratik güçler, yükselen mülteci karşıtı ırkçı söylemle mücadelede yetersiz kalmakta; ekonomik kriz ve işsizlik, ırkçı söylemlerin toplumda zemin bulmasını kolaylaştırmaktadır. Çözüm Önerileri

Sosyalist mücadele, mülteci sorunsalına yönelik şu tür çözümler önerir:

  1. Kök Nedenlere Odaklanma: Emperyalist savaşların ve ekonomik sömürünün sona erdirilmesi için uluslararası dayanışma.
  2. Mültecilere vatandaşlarla eşit sosyal, ekonomik ve siyasi haklar tanınması.
  3. Yerli işçilerle mültecilerin ortak çıkarlar etrafında örgütlenmesi, sendikalaşma ve sınıf bilincinin güçlendirilmesi.
  4. Toplumdaki ırkçı ve bölücü söylemlere karşı bilinçlendirme kampanyaları.

Sonuç Yerine

Mülteci sorunsalı, kapitalizmin yarattığı bir kriz olarak görülür ve çözüm, sistemin dönüştürülmesinde aranır. Ancak, pratikte mültecilerle yerli halk arasında dayanışma inşa etmek, hem ideolojik hem de örgütsel zorluklar içerir. Türkiye gibi ülkelerde, bu mücadele ekonomik kriz ve ırkçı söylemlerle daha da karmaşıklaşır. Sosyalist hareketler, bu soruna karşı hem yerel hem de küresel düzeyde dayanışmacı, anti-emperyalist ve sınıf temelli bir yaklaşımı benimsemeli ve bu bağlamda bir pratik geliştirmelidir.

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış