İnsanın Evrimi

Sunumun sonunda katılımcıların sorularını yanıtlayan Sümer, ırklarla ilgi bir soruya “ırk kavramı gerçek biyolojik bir kavram değil” diyerek başladı ve sözlerine Afrika’da evrilen insanların tüm milletlerin atası olduğundan bahsetti: “Biz Afrika’da evriliyoruz ve sonrasında çıkan topluluk, şimdiki İngiliz’in de Avusturyalı’nın da atası. Genetik olarak baktığımız zaman, aslında Afrika’da o kadar çok çeşitlilik var ki, Afrika içindeki genetik çeşitlilik, dünyanın her yerinden daha fazla. Bunun nedeni işte o Afrika’dan çıkış yapan grubun sonraki Afrika dışındaki bütün insanların atası olması. Sürekli olarak bir göç ve bir karışım olduğu için bizim atalarımız her zaman burada değildi. Çok farklı jeolojik ortamlardan geliyorlardı. Biz onların hepsinin bilgisini taşıdığımız için kendi genomumuzda, hepimizi aslında mozaik olarak düşünmemiz gerekiyor. Kimsenin atası on bin yıldır burada yaşayıp, burada devam ettirmiyor hayatını. Sürekli bir göç var. Bu nedenle ırk türü tanımlar yapmak, antik DNA çerçevesinde mantıklı değil.”

İnsanın Evrimi

DATÇA BİLİM BULUŞMALARI: Bilim İnsanı Arev Pelin Sümer’den “İnsan Evrimi” Konulu Sunum

Datça Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde, Datça Kent Konseyi Kültür Sanat Bilim Grubu’nun organize ettiği Bilim Buluşmalarının ikinci konuğu Arev Pelin Sümer, “İnsan Evrimi” Neandertal ve Modern İnsan Etkileşimleri konulu güncel bilgileri de içeren keyifli bir sunum gerçekleştirdi.
Almanya’daki Max Planck Enstitüsü’nde Evrimsel Antropoloji alanında doktora yapan Arev Pelin Sümer, İnsanın Evrimi ile ilgili bilimsel makalenin de yazarlarından biri. Katkıda bulunduğu İnsan Evrimi ile ilgili araştırma sonuçlarını akıcı ve etkileşimli bir anlatımla Datçalılara aktardı.
Sümer sunumunda, antik DNA'nın ne olduğuna, nasıl çalışıldığına ve ne gibi sorulara yanıt verebileceğine, Neandertal ve onlarla karşılaşan Modern İnsanların etkileşimlerinin nasıl olduğuna değindi.

Neandertal ve Modern İnsan Etkileşimleri Sandığımızdan Daha Yakınmış
Antik DNA’nın geçmişte yaşamış bireylerden elde edildiğini ve bu DNA’ların incelenerek insan evrimi hakkında pek çok bilgiye ulaşabildiklerini söyleyen Sümer, Neandertallerle yakınlık düzeyimizi anlattı:

“Günümüzde Afrika dışında bulunan tüm insanların genomunda Neandertal DNA’sı bulunmakta!

Yani atalarımız Afrika’dan çıktıktan sonra Neandertallerle buluşmuş ve birlikte çocuk sahibi olmuşlar!”

Modern İnsanla Neandertallerin Etkileşimi 45-50 Bin Yıl Öncesine Dayanıyor
Antik DNA ile ilgili laboratuvar çalışmalarını nasıl yaptıklarına ilişkinde açıklama yapan Sümer, Antik DNA’yı arkeolojik kazılardan çıkan kemik, diş gibi materyallerin yanı sıra toprak örneklerinden, kemik takılar ve mağara resimlerinde kullanılan boyalardan da elde edilebildiklerini söyledi ve yeni çalışmalara ilişkin son bulguları katılımcılarla paylaştı.  

“2010'da ilk Neandertal genomunun dizilenmesi ile başlayan ve iki sene önceki Nobel ödülünün layık görüldüğü arkaik insan genomları üzerine çalışmalar, Neandertaller ile Afrika'dan çıkan Modern İnsan grubu arasında gerçekleşen karışım olaylarını ortaya çıkardı. Bu gen akışı, günümüzde Afrika dışında yaşayan insanların genomunun yaklaşık %2'sinin Neandertallerden gelmesine neden oldu. Geçtiğimiz ay çıkan yeni çalışmalar, bu karışım olaylarının günümüzden 45,400 ila 49,400 sene önce gerçekleştiğini ortaya koydu. 
Antik DNA kullanılarak keşfedilen farklı bir insan grubu, Neandertallerin bir kuzeni olan Denisovalılardan da Modern İnsanlara gen akışı olduğu biliniyor. Doğu Asya ve Oceania'da görülen bu genler, birden çok karışım olayına dayanıyor.”

“Irk Kavramı Gerçek Biyolojik Bir Kavram Değil”
Sunumun sonunda katılımcıların sorulanı yanıtlayan Sümer, ırklarla ilgi bir soruya “ırk kavramı gerçek biyolojik bir kavram değil” diyerek başladı ve sözlerine Afrika’da evrilen insanların tüm milletlerin atası olduğundan bahsetti:
“Biz Afrika’da evriliyoruz ve sonrasında çıkan topluluk, şimdiki İngiliz’in de Avusturyalı’nın da atası. Genetik olarak baktığımız zaman, aslında Afrika’da o kadar çok çeşitlilik var ki, Afrika içindeki genetik çeşitlilik, dünyanın her yerinden daha fazla. Bunun nedeni işte o Afrika’dan çıkış yapan grubun sonraki Afrika dışındaki bütün insanların atası olması. Sürekli olarak bir göç ve bir karışım olduğu için bizim atalarımız her zaman burada değildi. Çok farklı jeolojik ortamlardan geliyorlardı. Biz onların hepsinin bilgisini taşıdığımız için kendi genomumuzda, hepimizi aslında mozaik olarak düşünmemiz gerekiyor. Kimsenin atası on bin yıldır burada yaşayıp, burada devam ettirmiyor hayatını. Sürekli bir göç var. Bu nedenle ırk türü tanımlar yapmak, antik DNA çerçevesinde mantıklı değil.”

“Neandertaller, Eskiden Düşünüldüğü Gibi İlkel Değillerdi!”
Sümer, fiziksel olarak bize en çok benzeyen ve yakın olan insanın neandertaller olduğunu, ancak onların ilkel, mağara insanları gibi olduğu düşüncesinin son yapılan araştırmalardan sonra doğru olmadığının ortaya çıktığını söyledi.
Bu araştırmaların en önemlisinin Irak'ta yapılan kazı çalışmalarının olduğunu vurgulayan Sümer, Neandertallerin yaşlı ve sakat bireylerine bakım yaptıklarını ve ölülerini gömdüklerini vurguladı. 
Sunum sonunda Datça Kent Konseyi Kültür Sanat Bilim Grubu Sözcüsü Mine Soral, “Bilim Buluşmaları” kapsamında başka bilim insanlarını da Datça’ya davet edeceklerini, etkinlikleri takip edip, katılım sağlanabileceğini söyledi.

Arev Pelin Sümer Kimdir
2014 yılında Beşiktaş Anadolu Lisesi’nden mezun olan Arev Pelin Sümer, 2018 yılında ODTÜ Biyoloji Bölümü’nden mezun olduktan sonra 2020’de Uppsala Üniversitesi ve Münih Ludwig-Maximilian-Üniversitesi’nde mastır programını tamamladı. Aynı yıl başladığı Max Planck Enstitüsü’nde Evrimsel Antropoloji alanında doktora çalışmalarına devam etmektedir.

 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış