MUÇEP Kimdir?
“Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Muğla bölgesinde doğanın, ortak yaşam alanlarının korunması için tüm beldelerden bir araya gelen yurttaşların ve sivil toplum örgütlerinin oluşturduğu ortak bir platformdur.” (daha detaylı açıklama için bakınız https://mucep.org/mugla-cevre-platformunun-mucep-kurulus-amaci/).
MUÇEP Datça Meclisi, bu platformun meclislerinden sadece biridir ve
1- Datça’da ekolojik anlamda doğal varlıklar ve doğal yaşam alanlarımızla birlikte,
2- toplumsal anlamda ortak yaşam alanlarımızı yani sosyal çevremizi de öncelemektedir.
Datça Derken Nereyi Tarifliyoruz?
Bilindiği gibi, Datça yarımadası bütünüyle, Özel Çevre Koruma Bölgesi sınırlarının içinde olup “önemli doğa alanı” olarak belirlenmiştir. Ayrıca yarımadanın büyük bir bölümü, önemli ölçüde yapılaşma, endüstriyel ve hatta tarımsal faaliyetler dahil insan etkisinden uzak kalması gereken daha üst seviyede korunması gereken alanlar da içermektedir.
DATÇA ÖZEL ÇEVRE KORUMA BÖLGESİ: (doğal ve kültürel varlıkların) gelecek kuşaklara bırakılması ve emniyet altına alınması gerekli alanlar olarak tanımlanmıştır. ÖÇKB - Özel Çevre Koruma Bölgesi ve Korunan Alan olarak tanımlanmış bu alanlar, epeyce nadir ve üstüne titrenmesi gereken alanlardır. Özel Çevre Koruma Bölgeleri, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan, çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı, toprak ve su alanlarını, biyolojik çeşitliliğin, doğal kaynakların (yani varlıkların) ve bunlarla ilgili kültürel kaynakların bulunduğu alanları kapsamaktadır.
Ekolojik duyarlılıkla ele alınması gereken doğal çevrenin ve kültürel değerlerin korunması gereken bu bölgede, temel güncel meseleleri (önceliklerini gözetmeden) sıralamaya çalışırsak:
Kıyılara gelince: Deniz ve karanın birleştiği yaşam alanları olan kıyılar, yüksek düzeyde biyolojik çeşitlilik ve üretkenlik ile karakterize edilirler. Bu nedenle kıyıların sağlıklı bir biçimde koruma kullanma dengesini önceleyerek doğal yapıyı bozmadan kamu yararına kullanılması önemlidir.
Datça’da kıyılar özellikle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının oluru ile kıyıları kiralamaya varan yasalara uygun olmayan uygulamalarının da etkisiyle kamunun önemli bir kesimi tarafından serbestçe kullanılamamakta ve kıyı ve deniz kirliliği - bozulmaları giderek artmaktadır:
DATÇA’nın Su Meselesi bir başka önemli başlıktır ve Datça'da su meselesine kafa yoran, ortaklaştığımız pek çok yetkin paydaşımız da bulunmaktadır ve bu paydaşlarımızın üzerinde çalışılmış önerileri dikkate alınmalıdır.
Bilindiği üzere Datça’nın yegane su kaynağı yeraltı sularıdır:
Yapılaşma ve İnsan Yoğunluğu
Datça’nın hızlı artan nüfusu yapılaşma baskısına yol açmıştır:
MUÇEP Aynı Zamanda Sosyal Çevreye de Duyarlı Bir Meclistir ve Sosyal Meselelere de Taraftır:
HALKIN YÖNETİME EŞİT KATILIMINI SAĞLAMAK ÜZERE YEREL KENT MECLİSLERİNİN TEŞVİK EDİLMESİ ve BELEDİYELER ÜZERİNDEN SON BİRKAÇ SÖZ:
Yukarıda zikredilen (belki de birçoğu da atlanan) tüm bu sorunların tespiti ve bu sorunların çözümünde halka değen doğru yaklaşımların bulunabilmesi amacıyla halkın değişik kesimlerinin tartışarak, ortaklaşmasını da sağlayacak meclisli yapılara ihtiyaç olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Yerellerde kurulacak ve toplumun her kesiminin temsil edildiği bu meclisler ile kente ilişkin sorunlarda, kentlilerin doğrudan katılımını artırmak, sorunların çözümünde daha kolay ve hızlı yol alınmasını sağlayacaktır. Ancak toplumun her kesiminin temsil edildiği meclisli yapıları çoğaltmak ve desteklemek yerine, merkezi idarelerin yanı sıra yerel yönetimlerin de kurulması gereken ilişkilerden kaçınması, kentin önemli meselelerinden biridir…
Datça'da MUÇEP dışında da meclisli çalışmaya aşina olan çalışma ekipleri ya da başka meclisler (kadın meclisi, kadın platformu, demokrasi platformu, yaşlılar meclisi, kültür sanat dayanışması, su çalışma grubu ya da dernek-sendika olarak örgütlenmiş ve daha birçok yapılanma) bulunmaktadır. Bu yapılanmaların aralarında birlikte çalışmak ve birlikte tavır almaya dönük geçişmeler-görüşmeler-birliktelikler de kurulmakta ve geliştirilmektedir. Yani Datça'da sorun temelli meclisler olarak çalışmaya hazır, alışkın bir yapılanmanın zaten mevcut olduğu atlanmamalıdır.
Son olarak Datça’da yerel yönetimlerin de zayıflıklarına da değinmekte yarar var: Merkezi yönetimlerin görüşleri ile uyuşmayan yerel yönetimlerin, siyasi görüşleriyle uyuşmayan merkezi idare tarafından cezalandırılmasının normalleştirildiği bir ülkede yaşıyoruz. Datça Belediyesi de bu cezalandırmalardan nasibini alıyor. Merkezi idare, kaybettiği kıyı kentlerini, kendisinden olmayan belediyelerin işletememesi için üstlerine MUÇEV’leri (yeni adıyla Kıyı Yönetim ve Çevre Koruma Anonim Şirketi - başkanı AKP'liliği ile tanınan Abdullah Uçanları), Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı il müdürlüklerini partizanca görevlendirdiği iddialarının hayli yaygın olduğu biliniyor. Mesela tüm kent gibi kıyılar üzerinde de düzenleme yapmak yerel yönetimlere düşen bir görevken, kıyılar üzerinde merkezi idare uygulamalar geliştiriyor, doğrudan etkisi altındaki araçlarla-şirketlerle kiralımalar yapıyor. Böylece merkezi idare adeta kendisine oy vermeyen halkı, kendisine ait olmayan belediyeyi ve işletmeleri karşı karşıya getiriyor. Belediye bütçesini ve yetkilerini sürekli kısıtlamaya çalışıyor. İşine geldiğinde köyleri mahalle, mahalleleri köy statüsüne sokuyor. Belediyelere merkezi idareden haklarına düşen vergileri-fonları, doğru dürüst üleştirmiyor. Belediyelerin planlama ve ruhsat yetkilerine el koyuyor. Vergi toplamalarını engelliyor. Sağlık ya da sosyal yardım hizmetlerine haksız tahditler koyuyor. Mevzii imar planları yapıyor… Yeri geliyor, kamu mallarını/hizmetlerini yandaşlarına peşkeş çekiyor… Başka örnekler vererek, merkezi idarelerin belediyeler üzerindeki oyunlarını daha da çoğaltmak mümkün... İş böyle olunca, yerel idarelerin kamuyu yanına almadan, kent sorunlarını çözebilmesi, bırakın çözmeyi teşhis etmekte bile güçlük çektiği, çözüm diye yanlış adımlar attığı görülüyor. Bir taraftan merkezi idarenin zorlamalarına, öte yandan kaynaksız bırakılmalarına ya da daha hangi gerekçeler olursa olsun, tüm bunlara karşı koyamayan muhalif belediyelerin bunları halka anlatamaması, uygun ortamlarda halkla eşit bir ilişki kuramaması, halkla bütünleşmek yerine iletişimde, planlamadaki eksiklikleri, müdahalelerdeki yetersizlikleri, halkın yerel yönetimlerden de uzaklaşmasına, desteğini çekmesine, çözümsüzlüklerin daha da katmerlenmesine neden oluyor…
Son Söz: Merkezi idarelerin belediyeler, yerel yönetimler üzerinde kurduğu bu oyunların da bozulması, yerel yönetimlerin asli görevlerini ifa etmesi için yapılması gereken, halkı da sürece doğrudan katmakla mümkün olsa gerek. Eşit, saydam, temiz ilişkiler kurulduğunda, Yerel Yönetimlerle de teşriki mesaiden kaçmayacak meclisli yapılar, kentteki sorunların daha geniş kesimler tarafından sahiplenilmesini, sorunların çözülmesi için halk desteğinin çoğalmasını da yanında getirecektir.
Bir MUÇEP gönüllüsü olarak görüşüme göre: Datça Meclisli yapılara alışkın bir yerleşim; MUÇEP Datça Meclisi de, halen Datça'daki mevcut meclisli yapılardan sadece biri ve kent meselelerinin teşhisi ve iyileştirilmesi için görevden de kaçmayacaktır... Ve eminim Datça'daki mevcut meclisli yapılar ya da gönüllü kuruluşlar da MUÇEP ile benzer hasletlere sahiptir...
Yorumlar (2)
Nurten Köroğlu
30 gün önce / 22.10.2024Çok güzel toparlayıp yazmışsın.Kalemine ve eline sağlık ????
Beğendim 0 | Beğenmedim 0 | Cevapla
Muzaffer Naci Öztürk
30 gün önce / 22.10.2024Muçep in tanıtımı, çalışma alanları, felsefesi ve Datça da yaşanan sorunlar çok güzel anlaşılır bir dil ile özetlenmiş. Teşekkürler
Beğendim 0 | Beğenmedim 0 | Cevapla