Hani Kumluk Sahilinin Cumhuriyet Meydanına bakan kısmında, deniz kıyısından denize doğru en çok 5 metre mesafede 2-3 metrekarelik tabana yayılmış bir orfoz heykeli var ya... Gazetenin haberine göre o on tonluk, orfoz heykeli, çevreye, denize, kıyıya, deniz çayırlarına zarar veriyormuş... Güler misin Ağlar mısın türünden bir haber daha, Datça- Haber'den. Heykel Halil İbrahim Sever'e ait, şirin bir heykel... Datça'da güzel heykeller var. Birçoğu Datça'ya özgü hayvanlar: Akdeniz foku, salyangoz, deniz minaresi... orfoz falan... başka heykeller de var. Ama maalesef, bir de yeni yeni gelişen bir heykel düşmanlığı da var. Geçtiğimiz günlerde Demeter heykeline saldırı oldu. Şimdi de Orfoz Heykeli hedef alınıyor!
Datça Haber'de yeralan bu haberin ardından o gazetenin iddia ettiği gibi, Datça'da halk ayağa kalktı da... O 10 tonluk ve hepi topu 2-3 metrekarelik bir Orfoz Heykelinin, kıyıdan 3-5 metre öteye konması nedeniyle değil. Bir kez daha çevreye zararlı olduğu iddiası doğru olmayan ve çarpıtılan bahanelerin ardına sığınılarak, muhalif belediyeyi cezalandırmaya pek meraklı merkezi idareyi temsil edenlerin şaşkınlığına, akıldışılığına tepki verdi, yerel halk. Denizdeki küçücük bir alanda kimseye zararı dokunmayan o heykelin bir "aklı evvel'in şikayeti ile deniz çayırlarına verdiği zarar bahane edilerek kaldırılmak istenmiş olması ve TC Çevre ve Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığının Muğla'daki İl Müdürlüğü de 8 Kasım 2024 tarihli yazısında orfoz heykelinin kaldırılması için gerekli işlemlerin yapılmasını talep etmiş olması Datçalı yurttaşlara doğal olarak hiç de akla uygun gelmedi.
Datça Haber'e göre, Yazı Datça Belediyesi ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na da iletilmiş. Datça Kaymakamlığı Milli Emlak Şefliği' de 18 Şubat 2025 sayılı dilekçesinde, ‘’Hassas Endemik Biyotoplar" olarak adlandırılan bu alanların korunması büyük önem taşıyor. Poseidon çayırları gibi alanlar, Akdeniz’in oksijen kaynaklarından biri olup, birçok balık türü için habitat sağlıyor. Bu bölgelerde doğal süreçlere yapılacak aşırı müdahalelerin, telafisi mümkün olmayan hasarlara yol açabileceğinden ‘’ heykelin denizden bir an önce kaldırılması için Datça Belediyesine yazı göndermiş..."
İyi mi?

Hatırlatalım, denize indirildiğinde de bazı kesimleri temsilen çok yazılıp çizilmişti sosyal medya üzerinden bu heykel için. MHP ve AKP mahfillerinden itirazlar yükselmişti. Doğaya, denize zarar verdiği gibi gerçekten gerçekleri çarpıtan bir iddia ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, WWF'yi, Muğla Valiliğini etiketleyerek, bu heykelin kaldırılması talep edilmişti, Facebook paylaşımının başlığı da pek ironikti: "İronik Koruma: Dev Heykelin Altında Ezilen Biyolojik Çeşitlilik"... Bir ironi vardı kuşkusuz... Vardı ama ironik olan ironi yaptığını sananın düştüğü durumdu...
HEYKEL KATLİ VACİPTİR
Denizlerimizdeki tüm sorunların asıl sebebi bulundu: Orfoz heykeli!
Yanlış duymadınız, yat limanı inşaatlarının, arıtma tesislerinin eksikliğinin, foseptik sızıntılarının, yatlardan denize boşaltılan atık suların, sanayi kirliliğinin, kimyasalların, plastik atıkların ve insan eliyle yaratılmış tüm tahribatların hiçbir suçu yokmuş meğer. Asıl fail, masum masum duran Kumluk sahilindeki bu taş parçasıymış!
Devletimiz, büyük bir çevre duyarlılığı göstererek harekete geçmiş. Muğla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü, resmi bir yazıyla Datça Belediyesi’nden bu azılı suçlunun, yani orfoz heykelinin kaldırılmasını talep etmiş. Kaymakamlık ve Milli Emlak Şefliği de hemen destek vermiş. Çünkü Poseidon çayırlarının korunması büyük önem taşıyor! (Tabii bu kurumlarımız bu çayırların gerçek düşmanları olan betonlaşma, atıklar ve çevre kirliliği konularına hiç girmiyor ama canınızı sıkmayın.)
Bundan böyle denizlerimiz nefes alacak, ekosistemimiz eski sağlığına kavuşacak! Artık gözümüzü orfoz heykeli gibi büyük çevresel tehditlere çevirmeli, belki de heykellerin doğaya etkisi üzerine bir bilim kurulu kurmalıyız.
Heykel gitse her şey düzelir mi? Elbette!
Çünkü mesele çevreyi korumak değil, göstermelik hamlelerle doğa sevgisini kağıt üzerinde yaşatmak.
Şimdi hep birlikte derin bir nefes alalım: Oh be! Bir orfoz heykelinden kurtuluyoruz.
Poseidon çayırları artık güvende!
Ama yetmez...
Heykeltraş Halil İbrahim Sever'e yurtdışına çıkma yasağı ve adli kontrol şartıyla ev hapsi verilmeli.
Ya da yerine kayyım atanmalı.
Ne olur ne olmaz.
Kim bilir, bu kez belki bir Sinarit, belki de bir Akya heykeli yapar.
Al başına bela!
İki metrekarelik denizel canlı yaşama dair gözlerimizi yaşartan bu "hassasiyeti" dolayısıyla Çevre Şehircilik İklim Değişikliği İl Müdürlüğü'nden, 195bin metrekarelik denizel alanda, Datça Yat Limanına ÇED Olumlu kararı vererek, minik bir adayı un ufak eden, bütün kıyıyı binlerce ton dolgu maddesiyle dolduran inşaat şirketine olur verdiğini de hatırlatıyoruz. Azganlı'da binlerce metrekarelik alanda gerçekten mevcut olan deniz çayırlarını hiçe sayan Müdürlüğe, sadece 2 metrekarelik alanı değil 195bin metrekarelik alana yayılan doğal yaşamı da korumak için ÇED Olumlu Kararını çekmesini, vazgeçmesini diliyoruz.
Sadece Datça'da değil ki, Datça gibi Muğla'nın pek çok yerinde doğal yaşam alanları üzerinde verdiği ÇED Olumlu Kararlarının tamamını gözden geçirmesi gerektiğini hatırlatıyoruz. ÇED'den muaf olmak için kendisine gelen hemen hemen tüm başvuruları onaylayan ÇEVRE ve Şehircilik Bakanlığının İl Müdürlüğünün ÇEVRE'ye gerçekten HASSAS olmasını canı gönülden diliyoruz...
Yorumlar (0)