AÇIK RADYO Susturulamaz ki!

Bir devlet kurumu olarak, ülkenin tüm renklerine ve seslerine eşit mesafede durmak ve tüm yayın kuruluşlarının hak ve hukukunu gözetmek görevi olan RTÜK, 30 yıldır “kâinatın tüm seslerine AÇIK RADYO”nun yayın lisansını mahkeme kararını beklemeden iptal etti. Asli görev ve sorumluluğunu bir kenara bırakan kurum, kâinatın farklı seslerinden rahatsız ve tedirgin olan her soluğu kesmeye çalışan iktidarın dediğini yapıyor.

AÇIK RADYO Susturulamaz ki!

Kâinatın sesi AÇIK RADYO” 1995’ten bu yana yayın yapıyor. Şiârı da "kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo". “Hiçbir çıkar ve sermaye grubuna bağlı değil. Tabiî devlete de. Çoğulcu demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel insan hak ve özgürlükleri dışında, hiçbir "ideoloji"ye de bağlı değil. Dolayısıyla, bağımsız. Hatta, büyük para ve güç odaklarının sahipliği altında boğulan bir medya ortamında, Türkiye'nin -ve belki de dünyanın- ender bağımsız yayın organlarından biri olduğu da söylenebilir." Böyle tanımlıyor kendini Açık Radyo.

30 yıldan beri, kendi yağıyla kavrulmaya çalışıyor. Bilindik ana akım medya kanalları gibi, reklam gelirleriyle değil, dinleyicilerinin katkıları ve gönüllülerin emeğiyle var oldu bugüne dek. Yıllardır, dünyanın dört bir yanından kıyıda köşede kalmış sesleri, tınıları, müziği ve sözleri duyduk, dinledik sayesinde. Sadece müzik de değil elbette, yıllardır her sabah ekolojiden siyasete, edebiyattan sanatın her dalına kadar ülkede ve dünyada öne çıkan gündemleri oradan dinledik. Sermaye desteğiyle beslenen ana akım medyada dillenemeyen, duyulmayan, ülkeye, doğaya ve dünyaya dair olup biten ne varsa Açık Radyo’dan duyduk.

Ne olmuştu?

BİANET’in 3 Temmuz 2024 tarihli yayınına göre: RTÜK 22 Mayıs’taki Üst Kurul toplantısında, Açık Radyo’da yayınlanan Açık Gazete’nin 24 Nisan tarihli programında yayına katılan konuğun “… Ermeni, yani Osmanlı topraklarında gerçekleşen tehcir ve katliamların, soykırım olarak adlandırılan katliamların 109. Yıldönümü, sene-i devriyesi. Bu yıl da yasaklandı biliyorsunuz Ermeni soykırım anması” ifadeleri nedeniyle, radyoya idari para cezası ve programa da beş gün yayın durdurma cezası vermişti. Gerekçe “toplumu kin ve düşmanlığa tahrik”ti.

Açık Radyo ceza haberinin ardından “İfade özgürlüğü, demokratik bir toplumun esaslı temellerinden biri olduğu gibi çoğulculuğun, hoşgörünün ve açık fikirliliğin de gereğidir. Karardaki değerlendirmelerin evrensel hukuk ve gazetecilik ilkeleri doğrultusunda kabulü mümkün bulunmamaktadır. Cezaya konu gündeki program içinde, ifade ve düşünce özgürlüğünün sınırlarını aşan bir ifade bulunmadığı gibi gerek karara konu ifadeler ve gerekse anılan programın bütünü değerlendirildiğinde, evrensel nitelikteki gazetecilik ilkelerine aykırı bir yön de bulunmamaktadır. Hele, anılan programın toplumu kin ve düşmanlığa tahrik edici ve toplumda nefret duyguları oluşturabilecek nitelikte olabilmesi mümkün değildir” şeklinde açıklama yapmıştı.

Açık radyo, o tarihte RTÜK’çe verilen para cezasını ödedi. Aynı zamanda da yürütmeyi durdurma davası açtı. Ancak RTÜK Açık Radyo’nun bildirimlerine dönüş yapmadığı iddiasıyla dava sonucunu beklemeden lisansı iptal ettiğini bildirdi.

AÇIK RADYO Susturulamaz ki!

Aynı tarihte, RTÜK’ün AÇIK RADYO’ya verdiği ceza Datçalılar tarafından, Berkin Elvan yontusunun önünde Adalet ve Barış Buluşmalarında protesto edilmişti.  

YEŞİL GAZETE’nin haberine göre, son gelişme üzerine, eski RTÜK üyesi Faruk Bildirici, ‘siyasi iktidarın sopası’ olarak nitelendirdiği üst kurulun fikir ve medya özgürlüğünün düşmanı olduğunu söyledi. “Kendileri gibi düşünmeyenlere karşı her geçen gün daha da pervasız ve gaddar davranır hale geldiler. Açık Radyo, bu ülkenin aydınlık insanlarının düşüncelerini ifade etme ve topluma ulaşma olanağı bulduğu ender radyolardan biri” diyen Bildirici, lisans iptaline gitmenin bir idam fermanı olduğunu ifade etti. Bildirici “Kaldı ki, Açık Radyo’ya verdikleri program durdurma cezası da haksız, dayanaksız ve farklı fikirlerin ifade edilmesini engellemeye yönelik bir ceza” dedi.

AÇIK RADYO ise konuya dair şu açıklamayı yaptı:

Açık Radyo’nun karasal yayın lisansı RTÜK tarafından resmi olarak iptal edildi.

Türkiye’de ve belki de dünyada en geniş çapta ses ve ifade biçimlerine muazzam bir alan açmış radyomuz tamamiyle bürokratik ve teknik bir gerekçeyle ifade özgürlüğünden mahrum bırakılıyor.

Oysa milyonlarca dinleyicisinin kolaylıkla şahitlik edebileceği gibi Açık Radyo bunca yıldır yaratmış olduğu toplumsal etki sayesinde susturulamaz.

*****

En son Kamuoyu’na yapmış olduğumuz 10 Temmuz 2024 tarihli açıklamada, Ankara 21.ci İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu “yürütmenin durdurulması” kararına karşı RTÜK tarafından yapılan itirazın reddolduğunu ve bu doğrultuda yayına devam edildiğini paylaşmıştık.

Ancak, Ankara 21’inci İdare Mahkemesi tarafından alınan 27.09.2024 tarihli yeni karar ile bu kez “yürütmenin durdurulması isteminin reddine” karar verildiği tarafımıza bildirilmiştir. Bu karara karşı yasal çerçevede itiraz edilmektedir.

Yürütmenin durdurulması isteminin reddine karşı yasal itiraz süreç devam ederken, maalesef, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun 03.07.2024 tarih ve 2024/25 nolu toplantısında 16 nolu karar ile alınan; fakat daha evvel verilmiş olan yürütmenin durdurulması kararı sebebiyle tarafımıza tebliğ edilmemiş bulunan “YAYIN LİSANSININ İPTALİ” kararı 11.10.2024 tarihinde yani bugün tebliğ edilmiştir

Dolayısıyla, 30 yıldır devam eden, 95.0 frekansından yaptığımız karasal yayınımız, tebliğ edilen karar doğrultusunda RTÜK tarafından kapatılacaktır.

Elbette, gerek yürütmenin durdurulması talebinin reddine dair karara ve gerekse yayın lisansının iptali kararına karşı yasal yollara müracaat edilecek ve hukuki mücadelemiz sürdürülcektir. Açık Radyo olarak, yukarıda belirttiğimiz yasal yollar çerçevesinde, karasal yayın hayatımıza ilişkin bu ayrılığın, geçici olacağını ve bir an önce sona ereceğini umuyoruz.

*****

Bundan tam bir ay sonra 30. yayın yılına girecek olan Açık Radyo, bugüne dek layık görüldüğü sayısız ödülün de gösterdiği gibi çevre ve iklim mücadelesinden halk sağlığına, toplumsal cinsiyet eşitliğinden çok-kültürlülüğe pek çok alanda sivil sesler için megafon işlevi görmüş; sadece radyo frekanslarıyla da sınırlı kalmayıp tasarımdan edebiyat ve sosyal bilimlere, sahne sanatlarından plastik sanatlara uzanmış bağımsız bir mecra olarak bundan sonra da görevini sürdürecektir.

Tüm dinleyicilerimizi, meslek örgütlerini ve uluslararası kamuoyunu, Türkiye'de basın ve yayın özgürlüğü adına telafisi mümkün olmayan bir kayba yol açan bu RTÜK kararına karşı, “kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo” adına bu sefer çok daha net ve gür bir biçimde ses çıkarmaya davet ediyoruz.

Kâinatın tüm seslerine, renklerine ve titreşimlerine Açık Radyo!

#AçıkRadyoSusturulamaz

AÇIK RADYO Susturulamaz ki!

 

Derleyen can çınar

Yorumlar (1)

derya Deniz

1 ay önce / 14.10.2024

AKP bu: önce bir dener, bakar tepkiler yüksek, geri çekilir... sonra yeniden yüklenir. Aynı ölçüde ısrarcı olamazsak, yine bir demokratik kazanınımız daha elimizden kayıp gidecek :(

  |   Beğenmedim 0   |   Cevapla