Çorum Katliamı’nın 45.Yılı:Unutmadık Unutturmayacağız

28 Mayıs – 4 Temmuz 1980 tarihleri arasında gerçekleşen Çorum Katliamı, ABD emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerinin, 68’den sonra dünyada ve Türkiye’de yükselen sosyalist, öğrenci gençlik ve sendikal işçi hareketini bastırmak ve IMF’nin 24 Ocak kararlarını uygulamaya sokmak için gerçekleştirecekleri, 12 Eylül askeri darbesine, altyapı oluşturmak, darbeyi meşrulaştırmak için, ABD güdümlü derin devlet, faşist çetelerin ve dinci güçlerin el ele, birlikte gerçekleştirdiği bir katliamdı. 50 kişinin üzerinde insanın katledildiği, yüzlercesinin yaralandığı, sayısız ev ve iş yerinin tahrip edildiği Çorum Katliamı’nın 45. yılında unutmadık unutturmayacağız..

Çorum Katliamı’nın 45.Yılı:Unutmadık Unutturmayacağız

Çorum Katliamı’nın 45.Yılı:Unutmadık Unutturmayacağız

28 Mayıs – 4 Temmuz 1980 tarihleri arasında gerçekleşen Çorum Katliamı, ABD emperyalizmi ve yerli işbirlikçilerinin, 68’den sonra dünyada ve Türkiye’de yükselen sosyalist, öğrenci gençlik ve sendikal işçi hareketini bastırmak ve IMF’nin 24 Ocak kararlarını uygulamaya sokmak için gerçekleştirecekleri, 12 Eylül askeri darbesine, altyapı oluşturmak, darbeyi meşrulaştırmak için, ABD güdümlü derin devlet, faşist çetelerin ve dinci güçlerin el ele, birlikte gerçekleştirdiği bir katliamdı. 

50 kişinin üzerinde insanın katledildiği, yüzlercesinin yaralandığı, sayısız ev ve iş yerinin tahrip edildiği Çorum Katliamı’nın 45. yılında unutmadık unutturmayacağız..

45 Yıl Önce Çorum’da Ne Olmuştu

Eskişehirli bir toprak ağası Emin Sazak’ın oğlu ve dönemin gümrük ve tekel bakanı MHP’li Gün Sazak 27 Mayıs’ta Ankara’da kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü. Çorum ve Çorumluların ne Gün Sazak’la, ne de onun katilleri ile bir ilgisi yoktu. Belki büyük planın bir parçası idi? Bunu fırsat bilen MHP’li militanlar, 28 Mayıs’ta izinsiz olarak Çorum Saat Kulesi önünde toplanıp, “Kana kan intikam”, “Ya kan kusturacağız ya tam susturacağız” diye Alevi ve solcu bilinen insanların dükkanlarının camlarını kırıp, eline geçirdiklerini linç etmeye başlarlar. Emniyet güçleri tabi ki hiç müdahalede bulunmaz.

29 Mayıs günü bütün Alevi köylerine giden yollar kapatılıp kimlik sorulup, Alevi, solcu olanlar linç edilir. Ve ikindi namazından sonra faşistler Alevilerin yaşadığı Milönü Mahallesi’ne saldırıya geçer. Maraş katliamı hafızalarında olan, Alevi halk ve solcu güçler, Milönü’ne giren yollara barikat kurup, savunmaya geçer. Polislerin barikatları yarıp faşistleri içeri tıkma girişimleri engellenir. Barikatların başında polis ve faşistlerle çatışmalar olur. Ve ardından, sokağa çıkma yasağı ilan edilir. Asker gelir. Barikatların bir yanında jandarma, diğer yanında, direnen halk sabahlara kadar nöbet tutar. 

Vali telsizden, Jandarma Komutanı Yarbay Vural Güride’ye, barikatları kaldırtıp yolları açmasını emreder. Yarbay ‘yolları açarsam katliam olur’ diye emri yerine getirmez.MHP milletvekillerinin baskısıyla, yarbay Vural Güride acilen görevinden alınır.

Fakat yeni Jandarma Komutanı Celasun, “Biz gerekli yerden emir aldık, tankları sürüp barikatları kaldıracağız. Size saat 16’ya kadar izin, yoksa taş üstünde taş komam” der. Polislerin Milönü’ne girmemesi şartı ve girerlerse askerin vur emri olduğu sözü üzerine, halk barikatları kaldırır. Bunun üzerine faşistler ve polis bir süre Milönü’nü bırakıp, Alevi köylerine ve Sünni mahalle aralarında kalan Alevilere saldırırlar. Kente büyük bir iç göç başlar. Çatışmalar, öldürmeler, yaralamalar olur, ekin tarlaları içinde cesetler kokmaya başlar. Milönü’nde vs. elektrik, su kesilir, ekmek sıkıntısı başlar. Çorum Sigorta Hastanesi, işkencehaneye dönüşmüştür, sağ giren ölü çıkar.. 

Çorum Katliamı’nın 45.Yılı:Unutmadık Unutturmayacağız

ABD:Bizim Çocuklar Başardı

Milönü mahallesine 30 Haziranda ikinci bir saldırı gerçekleşir. Otomobilden otomatik silahlarla mahalle taranır.1 Temmuz’da, ikinci kez olayların olmayacağını düşünen ve bulunduğu yerden göçmeyen ara mahallelerdeki Alevilerin evleri ateşe verilir. Direnenleri polis gözaltına alır, yüzlerce insan tutuklanır. 2 Temmuz Çarşamba Çorum’da bazar, alıveriş günüdür… Pazara gelen köylülerin önü kesilir, işkence edip öldürülür. Arabaları traktörleri yakılır. Darbeci elebaşı Kenan Evren, daha sonra anılarında, 12 Eylül darbe tarihini 1 Temmuz günü kararlaştırdıklarını açıklayacaktır. 2 ay sonra, Ankara’dan Paul Henze, ABD Başkanı Jimmy Katır’a “Bizim çocuklar başardı” o ünlü mesajı çekecektir. 3 Temmuz Perşembe, Cuma’nın gelişi Perşembe’den bellidir… İçişleri bakanlığından gelen bir emirle, Çorum’a gelen köy yollarının kapatılması emri verilir. Şehir içinde büyük bir operasyon başlatılarak 100’lerce kişi ve silah toplanır. Alevilerin ve devrimci güçlerin direnişi ve köylerden gelecek yardımlar kırılmaya çalışır. Belediye başkanına MHP’li bir belediye meclisi üyesi, başka şehirlerden yüzlerce MHP militanının Çoruma geldiği haberini verir. Valiye emniyet güçlerine haber verilir, fakat ilgilenen olmaz, tam tersi sokağa çıkma yasağının yarından itibaren kaldırıldığı ilan edilir.

Çorum Katliamında 50’yi Aşkın İnsan Öldü

4 Temmuz Cuma günü, sokağa çıkma yasağı kaldırılır. Cuma namazında Çorum’da tüm camilerden aynı anda birer kişi ayağa kalkıp “Milönü’nde komünistler, kızılbaşlar Alaadin Cami’yi bombalandı” diye cihat çağrısı yapar. Aynı sözler polis telsizlerinden tekrarlanır ve her saat başı TRT’den haber olarak yayınlanır. Camilerden Cuma namazından çıkanlar hep birlikte harekete geçerler. Aynı anda inşaat halindeki Alaaddin Cami’sine takılan hopörlerden Allah Allah sesleri yükseltilir. Saldırı o taraftan geliyor diye, direnişçiler o yana yönelir. Gelenler orada hazır bekletilen polis panzerleri ile taranır. Arkadan, MHP’li faşistler “komünistlere ölüm” diye diğer mahallelerde insan avına çıkarlar… Milönü, Nadık, 3 Evler, Divanede katliam yaparlar, kadınları kaçırıp tecavüz ederler. 4 Temmuz’un bilançosu, 26 can ölü, yüzlerce yaralıdır. Çorum katliamında 50’yi aşkın insan katledildi. 

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış