Narges Mohammadi’nin Tutuklandı
İran’ın doğu sınırlarında, Meşhed’in soğuk Aralık rüzgarları altında, 12 Aralık 2025 günü, bir anma töreni umut dolu seslerle başladı ama şiddetle sonlandı. Nobel Barış Ödülü sahibi Narges Mohammadi, yıllardır baskı altında ezilen kadınların sesi, güvenlik güçlerinin acımasız müdahalesiyle gözaltına alındı. Yanında, diğer kadın aktivistler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları da vardı; hepsi, öldürülen avukat Hosrov Alikordi’nin anısına toplanmıştı. Kalabalıktan yükselen “Diktatöre ölüm” çığlıkları, yılların birikmiş öfkesini ve acısını haykırıyordu bir toplumun sessiz feryadı, baskının duvarlarını sarsıyordu.
Narges Mohammadi, 53 yaşındaki bu cesur kadın, İran’ın en derin yaralarını saran bir şifacı gibi. 2023 Nobel Barış Ödülü’nü kazandığında, dünya onun hikayesinden ilham aldı: Hapishane duvarları arasında bile, kadın hakları için savaşan, ifade özgürlüğünü savunan, siyasi tutukluların özgürlüğü için çırpınan bir yazar. Yıllarını demir parmaklıklar ardında geçirdi, ailesinden ayrı kaldı, sağlık sorunlarıyla boğuştu. Aralık 2024’te kısa bir özgürlük molası aldıysa da, kaderi yeniden karanlığa gömüldü. Narges Vakfı’nın açıklamasına göre, tutuklama sırasında darp edildi, şiddet uygulandı, bu, sadece bir tutuklama değil, toplumun ruhuna vurulan bir darbedir.
Olayın yürek burkan detayları, tanıkların gözyaşlı anlatımlarında gizli. Meşhed’deki anma töreninde, sivil kıyafetli güvenlik güçleri ansızın saldırdı. Narges ve arkadaşları, Hosrov Alikordi’nin yedinci gün anmasında, adalet için dua ederken yakalandı. Alikordi, rejim karşıtlığıyla bilinen bir avukattı; ölümü, İran’da hukukçuların bile güvende olmadığını hatırlatıyordu. Müdahale sırasında atılan sloganlar, “Diktatöre ölüm”, Ayetullah Ali Hamaney’e karşı bir isyan ateşi gibi yayıldı. Bu sesler, 2022’de Mahsa Amini’nin trajik ölümüyle başlayan Jın, Jiyan, Azadi “Kadın, Yaşam, Özgürlük” hareketinin yankısı, bir halkın acısı, öfkesi ve umudu. Uluslararası toplumun tepkisi, bir vicdan çığlığı gibi yükseldi. Nobel Komitesi, Mohammadi’nin tutuklanmasını kınayarak, İran’a derhal serbest bırakma çağrısı yaptı. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütü, tutuklanan gazetecilerin özgürlüğü için haykırdı. Birleşmiş Milletler, olayı izlediğini duyurdu. Bu sesler, Narges’in yalnız olmadığını gösteriyor . Ama hem Ortadoğu’da, hem de İran’da, işkence iddiaları, siyasi tutuklamalar ve özgürlük kısıtlamaları devam ediyor ,her tutuklama, bir ailenin gözyaşı, toplumun kanayan yarası olmayı sürdürüyor.
Narges Mohammadi’nin hikayesi, karanlıkta parlayan bir yıldız. Hapiste bile mesajlarını dışarı ulaştıran, kadınların eşitliği için savaşan bu kadın, İran’ın umudu. Bu tutuklama, rejimin korkusunu ortaya koyuyor; ama aynı zamanda, baskıya rağmen yükselen sesleri güçlendiriyor. Dünya izlerken, Narges ve arkadaşlarının kaderi, insan hakları mücadelesinin yeni bir dönemi olabilir. Hiç kuşkusuz ki, özgürlük bir gün zafer kazanacak , çünkü acılar, en güçlü direnişleri doğurur
Yorumlar (0)