Suskunlukla Büyüyen Bir Sorun:Kadın Cinayetleri

Kadın kitleleri/örgütleri korkmak ve susmanın değil ayağa kalkıp sesini yükseltmenin, kendi hayatları ve gelecekleri için mücadele etmenin bilincine her geçen gün daha fazla varıyor. Birbirlerinden beslenip yan yana geliyor, omuz omuza direniyorlar. Yasaklara aldırmıyor, sokağa çıkıyorlar. “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!” sloganı geniş kadın kitlelerinin gözünde hem bir uyanışın dile gelişi hem de bir eylem sloganıdır.

Suskunlukla Büyüyen Bir Sorun:Kadın Cinayetleri

Ülkenin Kaderini Kadınlar Belirleyecek

Kadın kitleleri/örgütleri korkmak ve susmanın değil ayağa kalkıp sesini yükseltmenin, kendi hayatları ve gelecekleri için mücadele etmenin bilincine her geçen gün daha fazla varıyor. Birbirlerinden beslenip yan yana geliyor, omuz omuza direniyorlar. Yasaklara aldırmıyor, sokağa çıkıyorlar. “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz!” sloganı geniş kadın kitlelerinin gözünde hem bir uyanışın dile gelişi hem de bir eylem sloganıdır.

Suskunlukla Büyüyen Bir Sorun:Kadın Cinayetleri

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Ocak/2025 Kadın cinayetleri raporunu açıkladı. Ocak Ayında Erkekler Tarafından 33 Kadın Öldürüldü, 32 Kadın Şüpheli Şekilde Ölü Bulundu.

32 Kadın Şüpheli Bir Şekilde Ölü Bulunmuştur

Bu ay 33 kadın cinayeti işlenmiş, 32 kadın şüpheli bir şekilde ölü bulunmuştur. Öldürülen 33 kadından 8’i boşanmak istemek, barışmayı reddetmek, evlenmeyi reddetmek, ilişkiyi reddetmek gibi kendi hayatına dair karar almak istemesi bahanesi ile öldürüldü. Bir kadın yemek yapmadığı bahanesiyle öldürüldü. 20’sinin ise hangi bahaneyle öldürüldüğü tespit edilemedi. 20 kadının hangi bahaneyle öldürüldüğünün tespit edilememesi, kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin görünmez kılınmasının bir sonucudur. Kadınların kim tarafından, neden öldürüldüğü tespit edilmedikçe; adil yargılama yapılmayıp şüpheli, sanık ve katiller caydırıcı cezalar almadıkça, önleyici tedbirler uygulanmadıkça şiddet boyut değiştirerek sürmeye devam ediyor.

Kadınlar kimler tarafından öldürüldü?

Ocak ayında öldürülen 33 kadının 8’i evli olduğu erkek,  5’i birlikte olduğu erkek, 6’sı akrabası, 3’ü tanıdığı, 3’ü oğlu, 3’ü kardeşi, 2’si eskiden evli olduğu erkek ve 1’i babası tarafından öldürülmüştür. Bu ay kadınların %24’ü evli olduğu erkek tarafından öldürüldü.

 

Suskunlukla Büyüyen Bir Sorun:Kadın Cinayetleri

Kadınlar en çok evlerinde öldürüldü

Kadınların 23’ü evinde, 3’ü sokakta, 1’i ıssız bir yerde, 1’i hastanede ve 1’i parkta öldürülmüştür. 4 kadının öldürüldüğü yer tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların %70’i  evlerinde öldürüldü. 

Kadınlar en çok ateşli silah ile öldürüldü

Bu ay öldürülen kadınların 17’si ateşli silahlarla, 8’i kesici aletle, 3’ü boğularak, 2’si darp edilerek, 1’i yakılarak öldürüldü. İki kadının nasıl öldürüldüğü tespit edilememiştir. Bu ay öldürülen kadınların %52’si ateşli silah ile öldürüldü.

En Çok Kadın Cinayeti İşlenen 2024 Yılından Sonra, 2025 “Aile Yılı” İlan Edildi

Siyasi iktidar, 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. 2024 yılı ise en yüksek kadın cinayeti verisinin kaydedildiği yıldı. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi, kadına yönelik şiddet ve toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın yoğun olduğu bir ülkede oldukça tartışmalı bir yaklaşımdır. Kadınlara yönelik işlenen suçların önemli bir kısmının aile içinde gerçekleştiği bilinirken, aile kurumunu öncelemek yerine kadınları ve çocukları güçlendirmek öncelikli hedef olmalıdır. 2024 yılında 226 kadın, evli oldukları erkekler, babaları veya oğulları tarafından öldürülmüştür. Aile, bir sosyal destek mekanizması olarak önemli bir rol oynasa da, sağlıksız aile yapıları birçok sorunun da temel kaynağıdır. Kadınları şiddetin ve istismarın olduğu aile ortamlarında zorla tutmaya yönelik politikalar, bireysel hak ve özgürlükleri tehdit etmektedir.  Yargı paketi kapsamında getirilmek istenen aile arabuluculuğu ve süreli nafaka gibi uygulamalar, kadınların şiddet gördükleri evlilikleri sürdürmelerini zorunlu kılacak düzenlemelerdir. Bu tür uygulamalar, kadınların bireysel özgürlüklerine ve güvenliklerine zarar vermekte, şiddet döngüsünü pekiştirmektedir. Yargı paketinde bulunan kadınlarla ilgili düzenlemelerin büyük çoğunluğu kadınların kazanılmış haklarına bir saldırıdır. Henüz yaşayan bireylerin temel insan haklarını koruyamazken, nüfusun niteliğine değil niceliğine odaklanmak ve bunu bir demografi sorunu olarak görmek yanlıştır. Türkiye'de her gün en az bir kadın, toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılık nedeniyle öldürülmektedir. Bu gerçeklik karşısında öncelikli sorunun doğurganlık oranları olarak yansıtılması büyük bir yanılgıdır. Toplumun öncelikli sorunu, temel insan haklarına erişemeyen yurttaşlardır. Siyasi iktidarın öncelikli konusu doğum oranları ve ailenin korunması değil; her gün yaşam mücadelesi veren kadınlar ve çocuklar olmalıdır

Yorumlar (0)

Bu içerik ile henüz yorum yazılmamış